15 Temmuz darbe girişimi sonrası başlatılan ‘FETÖ’ operasyonları kapsamında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından bin 300 sayfalık iddianame hazırlandı. "Örgütün kuralları" başlığı altında, ‘FETÖ'nün İzmir'i "başkent" olarak kabul ettiği bilgisine yer verilen iddianamede, "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) İzmir ilini başkent olarak kabul etmesindeki sebep, örgüt lideri olan Fetullah Gülen'in uzun yıllar İzmir ilinde görev yaptığı, bu zaman zarfında örgütün üst kademesini belirleyerek, ilk faaliyetlerine İzmir ilinde başlaması münasebetiyledir" ifadeleri kullanıldı.
Hürriyet’te yer alan habere göre, iddianamede darbe girişiminin altyapısının yıllar öncesinden hazırlandığı öne sürüldü. İddianamede ‘FETÖ’nün TSK içinde hakimiyet kurma çabası ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ile İzmir Çiğli'deki 2. Ana Jet Üssü'nün darbedeki rolüne ilişkin bilgiler yer alıyor.
Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı tüm üs komutanlıklarında bulunan arama kurtarma timlerinin, darbe girişimi şüphelilerinden Akın Öztürk'ün Hava Kuvvetleri Komutanlığı yaptığı 2014 yılında, "MAK timleri" adıyla İzmir ve Konya'da toplanarak örgüt hakimiyetinin sağlandığı ifade edilen iddianamede, E.E. isimli tanığın şu beyanına yer verildi:
"Benim görev yaptığım arama kurtarma camiası içerisindeki FETÖ militanları, 2007 yılından itibaren organize olmaya başlamışlardır. 2014-2016 yılları arasında bu yapı zirve yapmış, güçlerine güvenerek istedikleri her türlü teşkilatlanmayı fütursuzca gerçekleştirmişlerdir. Birlikleri 2 merkezde birleştirip militanları aynı çatı altında toplayarak, tüm silah ve teçhizatı buralara toplayarak planlı ve organize bir şekilde kendi özel ordularını kurarak, ordu içerisinde ordu olmuşlardır. Birliklerin birleştirilmesi tamamen bu amaçla bilinçli olarak yapılmıştır."
Darbe girişimine ilişkin 'FETÖ'nün Ankara'da planlama için karargâh olarak kullandığı villada yapılan görüşmelere ilişkin bilgilerin bulunduğu iddianamede, "Şapka" kod adlı gizli tanık beyanlarından, başlangıçta darbe girişimine karşı çıkacak generallerin derdest edildikten sonra tutulacakları yer olarak belirlenen Çiğli'deki 2. Ana Jet Üs Komutanlığının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te olduğunun öğrenilmesiyle "saldırı üssü" haline geldiği tespitine yer verildi.
Örgütte, Fethullah Gülen'e karşı mutlak itaatin vurgulandığı iddianamede, üst düzey rütbeli bir subayla ilgili bir detaya da yer verildi. İddianamede "Kara Harp Okulunu bitiren, daha sonra kurmaylık eğitimi alan yüksek rütbeli bir subayın ifadesinin sonunda ağlayarak, ifadeyi alan cumhuriyet savcısına artık sorulara cevap vermek istemediğini, bu hayatının mahvolduğunu, hocası Fetullah Gülen'in bu ifadeleri duyması halinde ise kendisine beddua etmesi sonucu artık ahiret hayatının da mahvolması ihtimalinin bulunduğunu, bundan korktuğunu söylemektedir" denildi.
"Örgütün kuralları" başlığı altında, FETÖ'nün İzmir'i "başkent" olarak kabul ettiği bilgisine yer verilen iddianamede, "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) İzmir ilini başkent olarak kabul etmesindeki sebep, örgüt lideri olan Fetullah Gülen'in uzun yıllar İzmir ilinde görev yaptığı, bu zaman zarfında örgütün üst kademesini belirleyerek, ilk faaliyetlerine İzmir ilinde başlaması münasebetiyledir" ifadeleri kullanıldı.
İddianamenin en dikkat çeken bölümü de, 'FETÖ' üyelerinin ettiği yemin olduğu öne sürülen metni oldu. İddianamede yemin metninin, "Gücüm yettiği kadar Kuran'ı hayatıma gaye edineceğime. Kardeşlerime karşı sadakat izinde bulunacağıma. Halkın ve talebe arkadaşların izzet ve onurlarını izzetim ve onurum kadar yükseltmeye çalışacağıma. Kusurlarımın hatırlatılması karşısında memnuniyet ihzar edeceğime. Dahilden ve hariçten gelen bilumum taarruz ve tenkitleri, 'nefsime yapılmış' gibi 'ret' edeceğime. Bilumum karar listesindeki esaslara riayette bulunacağıma. Hizmet adına uhdeme aldığım vazifeleri veya kararla bana tahmil edilen mükellefiyetleri, 'itirazsız' yerine getirmeye çalışacağıma. Kuran'a sadakatten hiçbir surette ayrılmayacağıma. Münferit hareket edip bu kararlara muhalif davrandığım an, ihtiyarımla bu kadrodan kendimi ıskat edip, 'herhangi bir talebe gibi' dershanede vazifeme devam edeceğime. VALLAH - BİLLAH kasemleriyle yemin ediyor ve bu yeminin 'La Yen Kati' olmasına, 'CENAB-I HAKKI istişhadda' bulunuyorum" şeklinde olduğu ifade edildi.