Konak Kent Konseyi’nin girişimiyle İzmir’de düzenlenmek istenen Onur Yürüyüşü, İzmir Valiliği tarafından ‘terör örgütü propagandası yapılacağına dair istihbarat alınmasından ötürü’ yasaklandı.
Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu imzalı yasak kararı yazılı bir tebligatla Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu’ya gönderildi. "Son derece hassas bir dönemden geçtiğimiz süreç" ifadesinin kullanıldığı yasak kararında, eylemin toplumda geniş kitlelerin ayrıştırılmasına neden olacağı gibi bir yoruma yer verildi.
Evrensel’in haberine göre, yasak kararına gerekçe olarak şunlar gösterildi: "Eylem boyunca terör örgütleri adına hareket eden bazı müzahir kişi ve ya grupların kitle arasına sızdırılacağı, kitleyi kışkırtarak toplumun huzur ve sükununu bozmaya yönelik provakatif eylemlerde bulunulacağı, eylem esnasında yasadışı terör örgütlerini övücü sloganlar atılacağı, yasadışı örgütlerin sözde bayrağı ile bez parçalarının açılacağı, toplanan kitle içerisine sızan bazı kişi ve gruplar tarafından cevrede görev alan emniyet güçlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına, kamuya ve özel şahıslara ait özel araçlara taş, sopa, Molotof kokteyli, el yapımı patlayıcı ile saldırıda bulunacağı, terör suçlarının işleneceğine dair bir takım ihbarlar alınmış, istihbari bilgilerle bu husus kısmen doğrulanmıştır.”
Konuyla ilgili konuşan Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu şunları söyledi: "Valiliğin aldığı kararı ciddiyetsiz, hukuksuz ve tam da bu donemin ruhuna uygun bir diktatöryal yasak olarak değerlendiriyoruz. Her gün her yerde hak gaspına uğrayan eşcinsel bireylerin, yılda bir kez kendilerini barışçıl ve özgürce ifade edilmelerine vesile olan bu yürüyüşün yasaklanması iktidarın bu insanlara karşı ne derecede tahammülsüz olduğunun bir göstergesi. Demokratik rejimlerde ayrımcılığa uğrayan yurttaşların seslerini duyurmasının önündeki engeller ortadan kaldırılır. Bizde ise bizzat iktidar duvar örüyor. Toplumu her gün ayrıştıran, her yerinden bölmeye çalışanın kim olduğu bellidir. Terör şüphesi baskıcı rejimlerin toplumu sindirmedeki en önemli yasakçı argümanlarından biridir. Bize ulaştırılan kararda terör örgütü lehine slogan atılacağı istihbaratının ‘kısmen’ doğrulandığı yazıyor. Böylesine muğlak, temeli olmayan ve ciddiyetsiz bir açıklamayla hak kaybına uğrayan yurttaşların demokratik protesto hakkının engellenmesi kabul edilemez. Sessiz kalmayacağız, sesimizi daha çok duyuracağız." (İzmir/EVRENSEL)