Nevra UÇKAÇ/İZMİR, (DHA)- TÜRK Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ferdan Çiftçi, yeni torba tasarıyla şeker fabrikalarının, ormanların, arazilerin ve suların özelleştirileceğini belirterek, \"Çiftçiye fahiş fiyatla sulama suyu satılması, tarıma ve üretime vurulmuş büyük bir darbedir\" dedi.Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.\'ye (Türkşeker) ait 14 şeker fabrikasının satışı ve Devlet Su İşleri\'nin (DSİ) özelleştirilmesini kapsayan 929 esas sayılı torba kanun tasarısıyla ilgili olarak İzmir\'de basın açıklaması yapıldı. Toplantıya TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ferdan Çiftçi\'nin yanı sıra TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi Başkanı Saadet Çağlın, Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu üyesi Hasan Cengiz Yazar, Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi üyesi Adil Ümit Tüzen de katıldı. Açıklamayı okuyan Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ferdan Çiftçi, şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle orman köylüsüne ve ülke ekonomisine darbe indirildiğini öne sürdü. Yeni torba tasarıyla ormanların, arazilerin ve suların özelleştirileceğini savunan Çiftçi şöyle konuştu:\"Ülkemizin şeker gereksinimini karşılamanın yanı sıra tarımı ve çiftçiyi kalkındıran şeker fabrikalarının özelleştirilmek istenmesi toplumun her kesiminde haklı tepkilere ve endişelere yol açıyor. Şeker pancarı; tarımının gelişmesinin, modern tarım tekniklerinin uygulanmasının, tarım sanayisinin ve kırsal kalkınmanın temel direğidir. Torba tasarıyla bir veya birden çok havzadaki su varlıklarının gerçek ve tüzel kişilere su kullanım izni verilerek tahsis edilmesi yoluyla özelleştirilmesinin önü açılmak istenmektedir. Daha önce mikro hidroelektrik santral uygulamaları ile doğanın kılcal damarları olan derelerimizin, çaylarımızın su kullanım hakları özel sektöre verilmiş, sular yöre halkından ve ekosistemdeki canlılardan kaçırılmıştı. Torba tasarıyla canlıların en temel hakkı olan suyun metalaştırılması yönünde yeni bir adım daha atılmaktadır. Yani tasarı açık bir biçimde, \'Gökten yağan yağmurun birikmesi, düşen karın erimesiyle oluşan suları şirketler çiftçiye para karşılığı satacak\' diyor. Halkın ortak varlığı olan su varlıklarımız sermayeye peşkeş çekilemez. Çiftçiye fahiş fiyatla sulama suyu satılması tarıma ve üretime vurulmuş büyük bir darbedir.\"\'TOPRAKLAR KÜRESEL SERMAYEYE GEÇECEK\'Hazırlanan tasarıyla sulama birlikleri ve sulama kooperatiflerinin önce DSİ\'ye sonra yerel yönetimlere ve özel sektöre devrinin önünün açılacağını iddia eden Ferdan Çiftçi, \"Bu hizmetlerin özel sektöre devredilmesi, tarlalara su saati takılmasıyla birlikte zaten üretim yapmakta zorlanan çiftçilerin tümden kırsaldan ve toprakta mülkiyet değişimine yol açacak. Dünyada örneği başka ülkelerde de gördüğümüz bu uygulama sonrası topraklarımız küresel tarım sermayesinin eline geçecek ve ülkemiz gıda güvencesinden yoksun, açlıkla terbiye edilen bir ülke haline gelecek\" dedi.\'ÜRETİCİ VE YOKSUL HALK ZARAR GÖRECEK\'Tasarıda yer alan arazi toplulaştırmasının da anayasa ile güvence altına alınmış olan mülkiyetin korunması ilkesini yok edeceğini savunan Çiftçi, \"Halen toplulaştırma için arazi sahiplerinin yarısından bir fazlasının onayı gerekmesine karşın, tasarıda \'DSİ tarafından bağlı olduğu bakanlığın talebi ve Bakanlar Kurulu kararı ile isteğe bağlı ya da maliklerin muvafakatı aranmaksızın zorunlu arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri yapılabilir\' hükmü yer almaktadır. Tasarıya göre Bakanlar Kurulu\'nun arazi toplulaştırmaya ilişkin kararı kamu yararı statüsünde kabul edileceği için, zorunlu kamulaştırmanın yolu açılacak. AKP hükümeti tarafından yapılmak istenen şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin en büyük zararını, üretici ve yoksul halk kesimleri görecek. Yapılmak istenenler, uzun dönemde uluslararası sermayenin ve küresel çıkar çevrelerinin amaçlarına hizmet edecek politika ve uygulamalardır, vazgeçilmelidir\" diye konuştu.FOTOĞRAFLI