İZOLASYON VE AMBARGOLARDAN ÜNİVERSİTELER DE ETKİLENDİ ÇANAKKALE (A.A)

-İZOLASYON VE AMBARGOLARDAN ÜNİVERSİTELER DE ETKİLENDİ ÇANAKKALE (A.A) - 20.10.2010 - KKTC Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Nazım Çavuşoğlu, ''Maalesef KKTC'de yaşanan haksız izolasyon ve ambargolardan üniversitelerimiz de nasibini almıştır'' dedi. Çavuşoğlu, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) tarafından Terzioğlu Yerleşkesi Troia Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Küresel Sorunlar Çerçevesinde Üniversitelerin Yeni Hedef ve Görevleri Neler Olmalıdır?'' temalı Dünya Üniversiteler Kongresi'nde yaptığı konuşmada, ''Biz siyasiler, bilimin engin ışığını 'karanlığa tutulan bir el feneri' olarak düşünüp, hareket etme noktasında olmalıyız'' dedi. Artık üniversitelerin, geleneksel rollerinin değiştiğinin farkında olduğunu, içinde bulundukları sosyal, ekonomik, kültürel ve teknolojik şartlar ışığında bu rollerini yeniden tarif etmeye başladıklarını anlatan Çavuşoğlu, ÇOMÜ'yü ziyareti sırasında, kent merkezine girişiyle ayrı bir duygu seli yaşadığını ifade etti. Bu topraklarda verilen mücadelelerin, Anavatanı'na gönülden bağlı olan Kıbrıs Türklerini de çok yakından ilgilendirdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, ''Ortak tarih ve geçmişe sahip olan bizler, aslında benzer kaderi de yine beraber yaşadık. Bu vesileyle daima Kıbrıs Türkü'nün yanında olan Anavatan'a tekrar teşekkür etmek isterim. Her türlü ambargonun altında ezilmeye çalışan halkımıza daima bir soluk borusu olan Türkiye, bugün uluslararası camianın bulunduğu bu anlamlı etkinlikte yine bizleri unutmadı'' dedi. -''AMBARGOLARDAN ÜNİVERSİTELER DE NASİBİNİ ALDI''- Çavuşoğlu, KKTC'de yaşanan haksız izolasyon ve ambargolardan üniversitelerin de nasibini aldığını, fakat bir eğitim adası olan KKTC'de bunu kırmak için gerek hükümetin gerekse üniversitelerin çok yoğun çalıştığını bildirdi. KKTC üniversitelerinin son yıllarda fiziki ve eğitim alanında yaptığı atılım sonucunda, dünyanın dört bir yerinden gelen öğretim kadrosu ve öğrencileriyle, uygulanan haksız ambargoları bir nebze olsun kırmayı başardıklarını belirten Çavuşoğlu, artık dünya çapında projeler üreten ve sadece kendi toplumuna değil, dünya insanına yarar sağlayan üniversitelere sahip olduklarını kaydetti. Çavuşoğlu, ''KKTC'nin uzun yıllardır ambargolar altında bulunması sebebiyle böyle bir toplantıda küresel barışın ele alınması bizi hem gururlandırdı hem de cesaretlendirdi. Umut ediyoruz ki büyük güçler silahlanmaya harcayacakları kaynakları, yoksulluk ve açlık tehdidi altında bulunan ülkelere BM aracılığıyla yardım etme stratejisine yönelirler'' diye konuştu. Böyle bir tehdidin uzun dönemli etkisinin iç savaşlara son vereceği gibi, bölgesel uluslararası çatışmaların da dünyadan uzak durmaya başlayacağı yeni bir döneme yol açacağını vurgulayan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Ülkemizde 1963-1968 ve 1974 yazı olmak üzere iki kez iç savaşın eşiğine gelmiş bir toplumun, sayısal olarak daha küçük olanın bir üyesiyim. Türkiye'nin garantörlüğü ve müdahalesi olmasaydı yok olacaktık. Bu ciddi etnik temizliği Balkanlar'dan çok önce biz yaşadık. Elbette etnik temizlik denebilecek uygulamalar ve örnekler 1963'de olduğu gibi 1974'te de örneklerle sabittir. Bilindiği gibi Mart 1964'den beridir Kıbrıs'ta BM Barış Gücü görev yapıyor ve her altı ayda bir, 46 yıldan beridir BM Güvenlik Konseyi'nde bu askerlerin Ada'daki statüsünü uzatıyorlar. BM'nin anayasal ve uluslararası kuruluş anlaşmalarına aykırı olarak halen Rumlardan kurulu bir hükümeti tanıması, Kıbrıs'taki esas sorunun özünü oluşturuyor. Kurulan Cumhuriyet'in 1960'ta eşit kurucu ortağı olan Kıbrıslı Türkler, bu devletin dışına atıldıkları gibi, bu yapıyı AB karar vericileri, bu birliğe tek başlarına üye yapmışlardır. Kıbrıs, doğrudan ve dolaylı Doğu Akdeniz istikrar ve barışının temel direklerinden birisidir. Bu anlamda özellikle BM'ye ve AB'ye buradan çağrı yapmak ve barışı Kıbrıs'ta adil ve yaşayabilir kılmanın yolunun, bu haksız, asimetrik eşitsizliği ortadan kaldıracak kararlarını bir kez daha gözden geçirmeye çağırıyorum.'' -KIBRIS'TA BARIŞIN VE ÇÖZÜMÜN ANAHTARI- Nazım Çavuşoğlu, Kıbrıs'ta Türklerin, çözüm bulma konusunda, Türkiye ile birlikte bir adım önde olmak istediğini ve bunu arzuladığını söyledi. Barış ve çözüm konusunda ciddi bir ilerleme olmasının en temel güdüleyicisinin, Rum karar vericilerinin kayıp noktasına gelebilecekleri hissini uyandırmaktan geçtiğine işaret eden Çavuşoğlu, ''Bugüne kadar maalesef Batı bu konuda iyi bir sınav vermedi. Bugünkü koşullarda hala KKTC'de ambargolar ve izolasyonlar devam ediyor. Öyle ki Kuzey'i AB içerisine almayı düşünen bu birlik neden ekonomik gelişmişliğe engel oluşturuyor? Bunun olsa olsa küresel barış ve küresel adalet açısından bir anlamı vardır'' dedi. Çavuşoğlu, küresel barışın Doğu Akdeniz'deki istikrar ve barıştan geçtiğini, Doğu Akdeniz istikrarının da Kıbrıs'tan geçtiğini kaydetti. ''Bunu bizler, ambargolar altındaki Kıbrıs Türkleri olarak herkesten fazla yaşıyoruz ve çözümü talep ediyoruz'' diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: ''Bu anlamlı organizasyonda dünyanın faklı coğrafyalarından gelip Çanakkale'de buluşmamız sebebiyle her birinizi, KKTC'ye davet etmek istiyorum. Gelin dostluğumuzu, misafirperverliğimizi hissedin. Ayrıca bilim Adası olma yolunda Adamıza siz de katkılar koyun. Bilimin evrenselliğinde siyasetin kısır döngüsüne kapılmadan tümünüzü yürekten davet ediyorum.''