Japon mafyası yardım için birleşti

Japon mafyası yardım için birleşti

T24- Japonya'nın suç imparatorluğu, felaketin yaralarını sarmak için güç birleştirdi. Inagawa-kai isimli Japon mafyası, kendi ırkçı ideolojilerine bile ters gelebilecek bir hareket yaparak, mültecilere sığınacakları yerler sağlayacaklarını duyururken Yakuza grubu ile birleşerek iki ton kapasiteli kamyonlarını yemek, battaniye, ilaç ve suyla doldurarak, depremzedelere yolladı.

Japonya’nın dehşet saçan mafyası ‘Yakuza’ deprem ve tsunami felaketinin yaralarını sarmak için işbaşında. 11 Mart’ta Tohoku bölgesine ilk tsunami dalgasının vurmasıyla Japonya’daki en büyük iki suç imparatorluğu birleşerek, iki ton kapasiteli kamyonlarını yemek, battaniye, ilaç ve suyla doldurarak, depremzedelere yolladı. Japonya’nın 1948’de kurulan en önemli üçüncü suç imparatorluğu Inagawa-kai depremden bir gün sonra, 25 adet dört tonluk TIR’ını bebek bezi, pil, el feneri, içecek gibi felaket sonrası ihtiyaç duyulacak malzemeleri doldurarak, dağıtımlarını sağladı. Suç imparatorluğunun en önemli ikinci halkası Sumiyoşi-kai, kendi ideolojilerine bile ters gelebilecek bir hareket yaparak, mültecilere sığınacakları yerler sağlayacaklarını duyurdu. Bu ırkçı söylemlere sahip olan ve yabancı düşmanı olarak nitelendirilen sağcı topluluk için oldukça radikal bir karar. Tadashi Irie’nin liderliğinde toplanan Japonya’nın en büyük suç imparatorluğu Yamaguçi-gumi, karargahlarını depremzedelere açarak, çevreye yardım malzemesi dağıtmaya başladı. İşin en ilginç yanı, suç grupları yardımlarını da büyük bir sessizlik ve asalet içinde gerçekleştiriyor; ne kadar yardımsever olduklarını halkın gözüne sokma çabası yok.

Yardım için kılık değiştirdiler 

Inagawa-kai’ın depremzedelere gösterdiği hassasiyetin nedenlerinden biri, tsunaminin vurduğu bölgelerin ‘alanlarının’ içinde olması. Bölgede birçok mahalleye ve gruba sahip olan Inagawa-kai’ın Tokyo ayağı, 12 Mart’ın 13 Mart’a bağlandığı gece, Hitachinaka City Hall’a 50 tonluk yardım malzemesi yolladı. Yakuzalar, bunları dağıtırken, halkın onları görüp yardım paketlerini reddetmemeleri için kılık değiştirdi. Bu hareket, onların insani yardım planının ilk hamlesiydi. Yardım paketlerinde hazır erişte çorbaları, soya filizi, tuvalet kağıtları ve bebek bezleri, içme suyu çay bulunuyordu. Tokyo’dan bölgeye ulaşmak için 12 saatlik yolu arşınlayan Yakuzalar, fark edilmemek için arka yolları kullandı. Inagawa-kai’a bağlı olan Kanagawa, 70 kamyonunu Ibaraki ve Fukuşima bölgelerine yollayarak, yüksek radyasyon riski taşıyan alanlara yardım elini uzattı. Her ne kadar yollanan yardım paketlerinin hesabı tutmalasalar da, Inagawa-kai’ın sadece Tohoku bölgesine 100 tondan fazla malzeme yolladığı biliniyor. Radyasyon yayılan bölgelerdeki felaketzedelerin yanına koşan Yakuza, hiçbir koruma kullanmayarak ‘ölümüne yardım’ yaptı.The Daily Beast muhabiri Jake Adelstein’ın konuştuğu Yamaguchi-gumi üyesi “Lütfen yardım için elimizden geleni yapmamız dışında bir şey yazmayın. Şu anda bizden nefret eden, isminin bizimle anılmasını istemeyen o kadar çok kişi var ki, yardım taleplerimizi reddedebilirler. Bunun yaşanmasını istemiyoruz” dedi.

Bu Yakuza’nın ilk insani yardım projesi değil; haraç toplamak, şantaj, gasp gibi ‘iş kolları’ olan mafya, kriz zamanlarında kurtarıcı görevine soyunuyor. 1995 yılında, Kobe depreminden sonra, Yamaguchi-gumi bölgede nizamı oturtma görevine soyunarak, ihtiyaç olan bölgelere en kısa zamanda yardım ulaşmasını sağlamıştı. Her ne kadar yardım için alınan paraların çoğu, haraca bağlanan çevre halkından toplanmış olsa da, Yamaguchi-gumi yürüttükleri çalışmalarla ciddi bir halkla ilişkiler faaliyetine imza attı.

Polis-Yakuza ilişkisi

Polisle Yakuza grupları arasında kriz dönemlerinde geçerli sayılabilecek, yazılı olmayan bir protokol var. Kriz öncesi Yakuza avında olan polis güçleri felaket zamanlarında ‘sessizce’ yardım etmelerine izin veriyor. Bu gizliliğin nedeni Yakuzaların göz önünde olmak istememesi değil; mafya güçlerinin üçü haftalık, üçü aylık yayımlanan altı hayran dergisi var. Ancak felaket zamanlarında halkla ilişkiler çalışmaları yapmaktan çok, yardımın en iyi biçimde dağıtılmasından yanalar. Bir Yazuka üyesi “Şu an hepimiz Japonuz. Yakuza, katagi (sıradan vatandaş) ve gaijin (yabancı) gibi terimlerin hiçbir değeri yok. Birbirimize yardım etmek durumundayız” dedi.

Yakuza, insani yanını felsefesi Ninkyodo’dan alıyor. İnsaniyet, adalet ‘Ninkyodo’nun temelini oluştururken, haksızlığa karşı sessiz kalmak yasak. Yakuza’ya katılanlar, kendi varlıklarını ‘davaya’ kurban etmekten asla çekinmeden adaleti sağlamak durumunda. Yakuza oluşum nedenini ‘zayıfa yardım ederek güçlünün karşısında durmak’ olarak ifade etse de, organizasyonun faaliyetleri, bu fikirlere tamamen ters. Filmlerinde Yamaguchi-gumi’yi eleştirdiği için gruba bağlı Goto-gumi çetesi tarafından saldırıya uğrayan Yönetmen Itami Juzo, “Yakuza, zayıfı sömürerek toplumdaki adaletsizliği körüklemekten başka bir işe yaramıyor. Ayrıca güçlülerin kuyruğuna basmamak için ellerinden geleni yapıyorlar” diyor. Yine de Yakuzalar Japonlar tarafından kahraman olarak görülmekten çok uzakta; Nara polisinin yaptığı araştırma, 40 yaşın altındaki her 10 kişiden birinin Yakuza üyelerinin şeytan olduğunu düşündüklerini ve ülkeden atılmaları gerektiğine inandıklarını ortaya koydu. Her ne kadar Yakuzalar ‘psikopat ordusu’ olarak nitelendirilse de, kriz zamanlarında her yardım eline ihtiyaç duyulması iki zıt gücü, polisi ve Yakuzaları bir araya getiriyor. Felaketin birleştirdiği Japonya, sadece Yakuza’nın değil, tüm Japonların ruhunun özü olan ‘ninkyodo’ felsefesini benimseyerek, yaralarını sarıp, güçlenebilmek için uyum içinde çalışıyor. Sumiyoshi-kai’ın merhum patronlarından Naoya Kaneko “Kriz zamalarında bir insanın gerçek değerini anlarsınız” demişti. Japonya’da herke şu an kendi değeriyle anılıyor.Ritüeller

Yubitsume

Parmak kesme cezası Yakuza geleneklerinden biri. Çeteye karşı ilk suçunu işleyen kişi, sol serçe parmağının ucunu kesmek zorunda.

Dövmeler Çoğu Yakuza üyesinin vücudunun büyük bir bölümü dövmelerle kaplı. Irezumi adı verilen dövmeler elektrikli iğnelerle değil, elle küçük iğneler ya da sivriltilmiş bambu sapları kullanılarak yapılıyor. Oldukça pahalı ve acı verici olan bu sürecin tamamlanması yıllar alıyor.

Kumar

Organizasyona adını da veren Oicho-Kabu oyunu oynanırken taraflar gömleklerini çıkarıp bellerine bağlıyor. Böylece dövmelerini gösterebiliyorlar. Bu Yakuza üyelerinin birbirlerine dövmelerini gösterdikleri nadir anlardan. Genellikle uzun kollu ve boğazlı giysilerle saklıyorlar.

‘Kaybedenler’ kulübü

Temelleri 18’inci yüzyılda atılan suç organizasyonuna adını veren Yakuza kelimesi Japonca’da 8 (ya), 9(ku), 3 (za) kelimelerinin bir araya gelmesinden oluşuyor. Bu da bir tür 21 oyunu olan Oicho-Kabu’da kaybeden eli belirtiyor. Suç organizasyonu bu sebeple ‘kaybedenler’ olarak anılıyor. Gelirleri çoğunlukla tefecilik, dolandırıcılık, kumar, şantaj ve fuhuştan sağlanıyor. Çoğu grubun geniş fuhuş ağları var. Özellikle ailelere çocuk sayısı sınırlaması getirilen Çin’den istenmeyen kız çocuklarını 5 bin dolar gibi düşük ücretlere satın alıp, bu sektörde çalıştırıyorlar. Bunun yanında yasal aktiviteleri de var. Japonya’nın büyük şirketlerine yatırım yapıyorlar. 1989’da büyük gruplardan Inagawa-kai 255 milyon dolar değerindeki Tokyo Kyuko Elektrik’in hisselerini satın almıştı. Japonya istihbaratına göre 50’den fazla büyük şirketin Yakuza ile bağlantısı var.

Açık ofisleri, kartvizitleri, hayran dergileri var. Ofislerinin kapısında grup adını belirten tahta bir tabela asılı.

Üç büyük grup gücü elinde bulunduruyor:

Yamaguçi-gumi: 850 klana bölünmüş 40 bin üyesi var. 1915’te kuruldu. Polisin yıllar süren bastırma çabasına rağmen grup hızla büyümeyi sürdürdü.

Merkezleri Kobe’de bulunuyor. Operasyonlarını Asya’da olduğu kadar ABD’de de yürütüyorlar. Başında Shinobu Tsukasa var. Sumiyoşi-kani: 277 klana ayrılan yaklaşık 12 bin-20 bin üyesi var. Daha küçük Yakuza gruplarının konfederasyonundan oluşuyor. Yamaguçi-gumi’den farklı olarak bir federasyon gibi işliyor. Başında Şigeo Nişiguçi olmasına rağmen liderlik farklı isimlere bölüştürülmiş durumda.

Inagawa-kai: 313 klanda 10 bin - 15 bin üyesi var. Merkezleri Tokyo’nun Yokohama bölgesi. Operasyonlarını Japonya dışına taşıyan ilk gruplardan biri.