Japonya ayakta: Hüsrandan zafere bir futbol mucizesi

Japonya ayakta: Hüsrandan zafere bir futbol mucizesi

Dünya Kupası eleme maçlarında büyük sürpriz yaparak Almanya’nın ardından İspanya’yı da 2-1 yenip E Grubu’nun lideri olarak son 16’ya kalan Japonya’da bayram var.

Samuray Mavililer’in taraftarları ve Japon futbol yorumcuları bu başarıyı “disiplin, azim, meydan okuma ruhu” şeklinde açıklıyorlar.

Japonya’nın 54 yaşındaki antrenörü Hajime Moriyasu ise 29 yıl önce Japon milli takımda oyuncu olarak yer aldığı ve yine Doha’da oynanan Dünya Kupası Asya elemelerinin son saniyesinde Japonya’nın Irak’a yenilmesiyle elinden kaçan şansın hüznünü ülkesi için zafere dönüştürmüş oldu.  

Japonya saatiyle sabah 4’te başlayan İspanya maçını seyretmek için başkent Tokyo ve ülkenin ikinci büyük kenti Osaka’da halk barlara doluştu, meydanlara kurulan büyük ekrandan milli takımlarını destekledi.

Herkesin gözü kulağı bir yanda Doha’daki Khalifa Ululslararası Stadında, öte yanda da 40 kilometre ötede daha erken başlayan Almanya-Kosta Rika maçındaydı.

Zira maçın favorisi Almanya galip gelirse Japonya’nın gruptan çıkabilmesi için İspanya’yı mutlaka yenmesi gerekiyordu.   

Dört dünya şampiyonluğu bulunan Almanya’nın Kosta Rika karşısında bir ara 2-1 geriye düşmesiyle Japonya’nın ümitleri artsa da o maçın 4-2 Almanya lehine bitmesi Japon taraftarları bir anda endişeye sürükledi.

Kaoru Mitoma’nın çizgi dışına çıkıp çıkmadığına bakmadan azimle son dakikada çevirdiği topa Ao Tanaka’nın bitirişi yapmasıyla Japonya 2-1 öne geçti.

Dünya Kupası tarihinde unutulmayacak anlardan biri olan o gol
Kalan dakikalarda disiplinini bozmayan Japonya dev rakibi İspanya’nın gol atmasına engel oldu.

Bitiş düdüğüyle beraber Tokyo’nun neon ışıklar ve dev ekranların olduğu en kalabalık kesişim noktası Shibuya’nın ünlü Scramble Crossing’i birbirine coşkuyla sarılan ve sevinçten ağlayan taraftarlarla doldu.

Ülkedeki gazeteler ise zaferi kutlayan başlıklar atıyor. The Japan Times “Japonya imkansız İspanya zaferiyle Dünya Kupası tarihine nefes kesen yeni bir bölüm ekliyor” derken Tokyo Shimbun ise Batı medyasının zaferi şaşkınlıkla karşılamasını başlığa taşıyor ve Mitoma’nın yıllar önce Diego Maradona’nın “Tanrı’nın eli” gibi olay yaratan çizgideki top hamlesinden bahsediyor.

Japon taraftarlar zaferlerini sokaklarda kutladı

Doha Hüsranı

Mainichi Gazetesi’ne konuşan 55 yaşındaki Takamitsu Masui adlı taraftar, alınan sonucu “mucize” olarak nitelendirip Japonya’nın azmini “Doha Hüsranı’na” bağladı.

1994’te Amerika’da yapılan Dünya Kupası için Asya ülkeleri arasında son bileti almak için Irak ve Japonya 28 Ekim 1993’te Doha’da karşı karşıya gelmiş, 2-1 önde olan Japonya 90+1’de Iraklı Jaffar Omran’ın attığı golle elenmiş ve yıkılmıştı.

Japon taraftarların belleklerine kazınan bu şanssız deneyime de bu nedenle bugün de  “Doha Hüsranı” deniliyor.

O günlerde takımda orta saha oyuncusu olarak görev yapan bugünkü antrenör Hajime Moriyasu, Omran’ın bir başka Japon oyuncuyu geçip kendisinin karşısına çıktığını ama o anda ayaklarına zincir bağlanmış gibi çakılıp kaldığını hatırlıyor.

Topun başının üzerinden süzüldüğünü ve Japonya filelerine gittiğini gören Moriyasu, “Sanki yavaş çekim bir film izliyordum” diye anlatıyor.

Sonrası ise tam bir hüsran. Kendi kendine, “Kazanmalısın. Gerisi boş” diyor.   

Japonya geçmişte fiziksel üstünlük ve kültürel olarak bir futbol ülkesi olarak görülmüyordu. Ancak son zamanlarda bu imaj değişti.

Makoto Kawaguçi, 40 yıldır futbol oynayan ve geçen yıl 50 yaş üstü turnuvada oynadığı takımı Japonya şampiyonu olan bir veteran sporcu.

Japonya’da futbolun sosyal dinamiklerini, “Beyzbolun aksine futbolda antrenörler çok daha destekleyici, profesyonel oyuncular kariyerlerine amatör takımlara antrenörlük yaparak devam edebiliyor ve yurtdışında daha fazla ülkede oynama şansı var” şeklinde açıklıyor.   

Japonya, bugüne dek sadece 2002’de Güney Kore ile ortak ev sahipliği yaptığı Dünya Kupası’nda, 2010’da Güney Afrika’da ve 2018’de Rusya’da yapılan Dünya Kupalarında son 16’ya kalma başarısı gösterdi.

Ancak 2018’deki turnuvada kötü şans, Japonya’nın yardımcı antrenörlerinden biri olan Moriyasu’nun peşini yine bırakmıyor.

Bu sefer de Japonya, Belçika ile oynadığı ve 2-0 önde olduğu maçı son 15 dakikada yediği üç golle verip yine eleniyor.

Moriyasu, Japon oyuncuların üzüntüyle sahada yığılıp kalmasına tanıklık ediyor.

Mucize gerçekleşiyor

Belçika yenilgisinden sonra başarmak için ant içen Moriyasu dünya standartlarında bir oyuncu kadrosu ortaya çıkarmak için Avrupa liglerinde başarıyla oynayan 20 yaşlarındaki genç Japon oyuncuları üç yıl boyunca yakın takibe alıyor ve bugün Almanya ve İspanya’yı yenen Japon milli takımını bu oyunculardan kuruyor. 

Bunlardan SC Freiburg’da oynayan Ritsu Doan, Fransız Reims takımından Junya Ito ve VfB Stuttgart’ta oynayan Wataru Endo milli takımın bel kemiğini oluşturan oyuncular.

Moriyasu, kendisinin oyuncu olarak yıkamadığı “son 16 duvarını” yıkmaları için tüm oyuncularından sadece iki şey istiyor: Dünya standardında oyun gücü ve Dünya Kupası’nda başarılı olma hırsı.

Futbolculardan kendilerine güvenmelerini, futbolda dünya çapındaki rakipleriyle aynı seviyede oldukları anlayışını geliştirmelerini ve onlardan gözlerinin korkmaması gerektiğini öğretiyor.

Japonya Futbol Federasyonu da bu çabaya dahil oluyor ve Düsseldorf’ta bir ofis açıyor.   

2022’ye gelindiğinde Japonya, Dünya Kupası eleme grubunda aralarında toplam beş dünya şampiyonluğu bulunan İspanya ve Almanya’nın da olduğu “Ölüm Grubu’na” düşünce Moriyasu aksine seviniyor.

“Geçmişte dünya şampiyonu olmuş iki takıma karşı oynamak şansı her zaman nasip olmaz” diyor.

Almanya ve İspanya karşısında 2-1’erlik mucizevi galibiyetler alan oyuncuları sahada bu defa sevinçten yığılıp kalınca Moriyasu da büyük bir coşku yaşıyor.

Japon taraftarları rüyanın devam etmesini diliyorlar, “Bu gidişle Japonya Dünya Kupası’nı bile alabilir” diyorlar.

İspanya galibiyetini bir barda seyredip kutlamalara katılan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Kento Otani, “Japonya’nın kazanacağını kesinlikle biliyordum. Bir sonraki rakip Hırvatistan’a da yenilmeyeceğiz” diyor.