Jennifer Lopez'in güzellik sırları

T24- 5 Haziran’da altıncı evlilik yıldönümü şerefine eşi Marc Anthony ile nikâh tazeleyecek olan dünyaca ünlü şarkıcı Jennifer Lopez, Kaliforniya’daki Hidden Hills’de düzenlenecek bu özel gecede kusursuz görünmek için güzellik kampına girmiş durumda. 22 Şubat 2008’de ikiz bebekleri Max ve Emme’yi dünyaya getiren ve ardından sıkı bir diyete giren Lopez’in verdiği toplam kilo 25’e ulaştı. Fransız Closer Dergisi’ne konuşan güzel yıldız, yavaş ama sağlıklı bir şekilde kilo verdiğini söyledi.

DÖRT GÜN SPOR “Hamile olduğum dönemde karnım o kadar büyümüştü ki; Marc görüntümle dalga geçiyordu. Doğurduktan sonra hayatımın merkezine diyeti değil sporu koydum. Haftada dört gün bir saat spor yapmaya başladım. Bu bir saatlik dilime 10 dakika ısınma hareketleri yaparak başlıyorum. Ardından kol kaslarım için ağırlık kaldırıyor, göbeğim için mekik çekiyor, bacaklarım için pilates yapıyorum. Kardiyo yaparken canım çok sıkılıyordu. Bu yüzden kardiyo yerine geçsin diye Krav Maga’dan dövüş sanatları dersleri almaya başladım. İsrail’de resmi bir dövüş tekniği olan bu spor, sarkan her yerimin çok kısa zamanda sıkılaşmasını sağladı.”

KURABİYEDEN VAZGEÇEMEM Şu anda hayatının hiçbir döneminde olmadığı kadar formda olduğunu belirten Jennifer Lopez, aç kalarak zayıflamaya çalışan ünlülere ateş püskürdü. Birçok ünlünün uyguladıkları şok diyetlerle insanlara kötü örnek olduğunu dile getiren Lopez, kendi beslenme programının içeriğini ise şöyle özetledi: “Günde bin 400 kaloriden fazla almamaya özen gösteriyorum. Kahvaltıda yanında mevsim meyveleriyle birlikte tam tahıllı undan yapılmış pancake yiyorum. Kahvaltı menümde yumurta beyazı da var. Öğlenleri rezeneyle tatlandırılmış ızgara balık ve haşlanmış sebze, akşamları ise yanında mantarla birlikte yağsız bonfile yiyorum. Ara öğünlerde ise tahıllı barlar tüketiyorum. Vazgeçemediğim alışkanlığımsa kahvenin yanında yediğim kurabiyeler. Kahve keyfiminden asla ödün veremem. Vücudumun fit kalması için yediklerimden çok spor yapmaya özen gösteriyorum. Sıfır beden olmayı kesinlikle istemiyorum.”