JİTEM-Temizöz davasında beraat eden sanıklara tazminat hakkı!

JİTEM-Temizöz davasında beraat eden sanıklara tazminat hakkı!

Cizre’de 1993-95 arasında 21 kişinin öldürülmesi ile ilgili “Jİ- TEM-Temizöz” davasındaki beraat kararı tartışmalara yol açtı. Kritik tanıkların ifadelerini geri çekmesi, rüşvetle ifade değiştirme girişimlerinin gölgesinde kapatılan davada 21 ölüm, faili meçhul bırakılırken sanıkların devletten tazminat talep etme hakları da doğdu.

 

'Acıları’ için para alacaklar

 

Mahkeme her bir sanığa 3’er bin TL olmak üzere toplam 24 bin TL avukatlık ücreti ödenmesine karar verdi. Mahkeme kararında, sanıklara Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 141. maddesine göre maddi ve manevi tazminat talep etme hakları olduğu hatırlatıldı. Sanıklardan Burhanettin Kılak 2 yıl 9 ay, Kukel Atağ 1 yıl 2 ay, Abdulhakim Güven 4 yıl 8 ay, Hıdır Altuğ 4 yıl 8 ay, Adem Yakin 5 yıl, Tamer Atağ 3 yıl 3 ay, Kamil Atağ 2 yıl 9 ay ve Cemal Temizöz 5 yıl tutuklu kalmıştı. Mahkeme, sanıkların maddi zararlarının yanı sıra ve “duydukları acı”ya karşılık manevi tazminat tutarı belirleyecek.

Cizre’de 1993-95 arasında 21 kişinin öldürülmesi ile ilgili “JİTEM-Temizöz davasında” verilen beraat kararı tartışılırken dava dosyasında yer alan bilgiler, yargılama aşamasına ilişkin ciddi kuşkular olduğunu gösterdi. Kritik tanıkların ifadelerini çektiği yargılama sırasında eski Cizre kaymakamına duruşmada nasıl ifade vereceğine ilişkin mektup dahi gönderildi. Mahkeme kararında sanıklara beraat kararıyla birlikte devletten maddi-manevi tazminat talep etme hakları olduğu bildirildi. Beraat kararı Yargıtay tarafından onanırsa sanıklar “haksız tutuklama tazminatı” alabilecekler.

 

Gizli tanıklar

 

Temizöz davasının açılmasına neden olan gelişme Ocak 2009’da eski Cizre Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atağ’ın kardeşi Mehmet Nuri Binzet’in adli bir suçtan dolayı cezaevindeyken savcılığa ifade vermesi oldu. Binzet, ifadesinde 13 yaşındayken şahit olduğu dönemin Cizre Jandarma Komutanı Temizöz, Atağ ve diğer sanıkların işlediği suçları ayrıntılarıyla anlattı. 2 ay sonra da PKK itirafçıları Hıdır Altuğ, Dolmakalem, Abdülhakim Güven, Sokak Lambası adlarıyla gizli tanık olarak ifade verdi. Bu ifadelerden sonra Temizöz, Atağ ve 4 sanık tutuklandı.

 

İfadeler geri çekildi

 

Savcılığın Eylül 2009’da hazırladığı iddianamede Cizre’de Temizöz liderliğinde bir astsubay, 3 PKK itirafçısı ve 3 korucunun suç işlemek amacıyla çete kurdukları belirtildi. Temizöz hakkında 9, korucubaşı Kamil Atağ hakkında 7’şer kez, diğer sanıklar hakkında ise 1 ila 6 kez arasında değişen müebbet hapis cezaları talep edildi. İddianameye göre yaşları 12 ila 48 arasında değişen maktüllerden 15’i gözaltına alınmalarının ardından ölü bulunmuş, 4 kişi ise gözaltında kaybolmuştu. K. Iraklı bir Kürt göçmen ile bir PKK’li kadın da öldürülmüştü.

Ancak duruşmalar başladığında Binzet, “kişisel husumet nedeniyle” ağabeyi hakkında suçlamalarda bulunduğunu iddia ederek ifadesini geri çekti. Oysa Midyat’ta ifade verdiği ilk savcı, Binzet’in beyanlarını videoya çekmiş ve bu kayıt mahkemeye gönderilmişti. Mahkemeye ayrıca Binzet’in cezaevinde bir yakını ile yaptığı telefon görüşmesinde 25 bin TL karşılığı ifadelerini geri çekmesi için pazarlık yaptığına ilişkin kayıtlar geldi. Bu kayıtlarda Binzet “Benimle uğraşmasınlar, tecavüz olaylarını anlatırsam memleketi terk ederler” diyordu. PKK itirafçısı Güven ve Altuğ da sanık yapıldıklarını belirterek gizli tanık olarak verdikleri ifadeleri geri çektiklerini belirtti. Asker ve Rabia Pokön çifti de komşuları İbrahim Danış’ın vurulduktan sonra bir mayının üstüne oturtulup patlatıldığını gördüklerine ilişkin ifadelerini sonra geri çekti.

Astsubaylar Mehmet Aksoy ile Ahmet Öznalbant, Nisan 2009’da verdikleri ilk ifadelerinde, Temizöz’ün komutasında personel listesinde olmayan sivil giysili bir “sorgu birimi” olduğunu, bu birimin demirbaşla kaydedilmeyen Renault marka beyaz bir araç kullandıklarını ileri sürdü. Ancak iki astsubay da mahkemeye çıktıklarında detayları hatırlamadıklarını, bunları savcının uydurduğunu iddia ettiler.

 

Kurye ile gelen mektup..

 

O dönem Cizre’de görev yapan kaymakamlar Osman Bulgurlu ile Şenol Bozacıoğlu’na kurye aracılığıyla nasıl ifade vermeleri gerektiğini anlatan isimsiz mektuplar gönderildiği ortaya çıktı. Mektupların duruşmada Temizöz’ün Bulgurlu’ya sorduğu soruların yanıtlarını dikte ettirmeye çalıştığı, özellikle Bulgurlu’nun ifadesindeki yanıtlarla mektubun örtüştüğü anlaşıldı. Duruşmalar sırasında sanık Kamil Atağ, defalarca ve tehditkâr bir biçimde kendisine bağlı köy korucusu olan “300 silahlı adamı olduğunu” olduğunu sık sık belirtmesi de dikkat çekiyordu.

 

Davanın nakli ve beraat

 

Diyarbakır savcısı, geçen yıl verdiği mütalaasında Temizöz’le birlikte 5 sanığın mahkûmiyetini isterken korucuların beraatını istedi. Ancak özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından dosya önce Şırnak’a, sonra Cizre’ye gönderildi. Ardından da “güvenlik” gerekçesiyle Eskişehir’e taşındı. Sanıkların tutuklu yargılanmaya başladığı davada bütün sanıklar uzun yargılama nedeniyle tahliye edildi. Eskişehir’deki duruşmada da savcı Diyarbakır’daki mütalaayı değiştirdi beraat kararı verilmesini istedi. Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi de önceki gün sanıkların beraatına hükmetti.