Erdoğan-Biden arasındaki 'özür krizi'nde son raund Türkiye'de

Erdoğan-Biden arasındaki 'özür krizi'nde son raund Türkiye'de

Cuma günü(21 Kasım 2014) Türkiye'ye yapacağı ziyarette hükümet yetkilileri, düşünce kuruluşları ve STK'lar da dahil olmak üzere bir dizi görüşmede bulunacak olan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın gündeminde 'özür dileme/dilememe' tartışmasının olup olmadığı merak konusu. Bir Beyaz Saray yetkilisi, "'Biden ve Erdoğan arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi' için ayrıca bir gayret gerekmediğini, ilişkilerinin 'iyi bir yerde, profesyonel ve yakın olarak sürekli bir etkileşim içinde olduğunu" belirtti. 

İstanbul'daki ilk görüşmesini Cuma akşamı Başbakan Ahmet Davutoğlu ile gerçekleştirecek olan Biden, ertesi gün düşünce kuruluşu Atlantic Council'de "enerji" konulu bir konferansta konuşma yapacak.

Beyaz Saray yetkililerine göre Biden, bu konferansta Avrupa'nın enerji güvenliğiyle ilgili zorluklara değinecek.

 

Biden, 'Güçler Ayrılığı'nın Önemini Anlatacak

 

BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Aynı gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile de görüşecek Biden, daha sonra yine İstanbul'da farklı sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu Denge ve Denetleme Ağı'nda ''kurumsal ve siyasi reformların sürdürülebilirliği ve devlet içinde güçler ayrılığı ' hakkında bir de konuşma yapacak.

Biden İstanbul'daki son gününde ise Fener Rum Patriği Bartholomeus'u ziyaret ederek ''din özgürlüğü ve inançlar arası diyalog' konuları üzerinde özel bir görüşme yapacak.

 

'Uçuşa Yasak ve tampon bölgeler düşünülmüyor'

 

Başkan yardımcısı Biden'in ofisinin Salı günü organize ettiği ve başkent Washington'daki muhabirlere Fas, Ukrayna ve Türkiye'ye yapılacak ziyaretlerle ilgili bilgilendirme telekonferansında konuşan kıdemli yönetim yetkilileri, sorulan bir soru üzerine Suriye içinde Türkiye'nin uzun zaman dillendirdiği ve talep ettiği 'uçuşa yasak bölge ve tampon bölgesinin şu an için düşünülmediğini' söyledi.

Adının açıklanmasını istemeyen bu üst düzey yetkiliye göre, ABD yönetimi İstanbul ziyaretinde ''Türkiye ile IŞİD karşıtı koalisyonu derinleştirmek üzere farklı yolları görüşecek.''

Yetkili ayrıca ''IŞİD ile mücadele, Irak'daki durumu istikrara kavuşturma, ılımlı Suriyeli muhaliflere yardım konularında stratejik olarak iki ülke büyük ölçüde aynı şeyleri düşünüyor'' dedi.

 

ABD: Türkiye zaten IŞİD-karşıtı Koalisyonu Üyesi

 

Türkiye'nin 'eğit-donat' programını kendi topraklarında yapmayı kabul ettiğini hatırlatan yetkiliye göre ''Türkiye zaten IŞİD karşıtı koalisyonun aktif bir üyesi''.

Başta Erdoğan ve Davutoğlu olmak üzere Ankara yönetimi ise, Türkiye'nin IŞİD karşıtı koalisyonda yer alması için uçuşa yasak bölge ve 'güvenli bölge' şartları da içinde olan bir dizi koşul öne sürüyorlar.

ABD'li yetkili ayrıca Türkiye'nin son zamanlarda ''yakıt kaçakçılığı ve yabancı savaşçıları önleme adına adımlar attığını'' belirtti.

Aynı telekonferansa katılan ikinci bir üst düzey Beyaz Saray yetkilisine göre ise Türkiye ve ABD'nin çıkarları 'Suriye ve Irak'da, makro seviyede oldukça birbirine benzer: bunların içinde IŞİD'i geriletmek ve Esad'ın iktidardan ayrılacak bir noktaya getirmek var. Bundan dolayı da iki ülkenin süre giden bir stratejik diyalogu bulunuyor. İki ülke hedefleri değil, bu hedeflere nasıl ulaşacağını ve hangi yollarla ulaşacağını görüşüyor.''

 

‘Biden-Erdoğan ilişkileri iyi bir yerde’

 

Biden ve Erdoğan arasındaki ilişkilerin durumu ve 'düzeltilmesi' ile ilgili bir başka soruya ise yetkili ikilinin ilişkisinin düzeltilmesi için ayrıca bir gayret gerekmediğini, ilişkilerinin 'iyi bir yerde, profesyonel ve yakın olarak sürekli bir etkileşim içinde olduğu' ifade edildi. Biden'in geçtiğimiz ay Harvard Üniversitesinde yaptığı bir konuşma ve sonrasında 'özür dileme' ve 'dilememe' üzerine bir dizi ihtilaf yaşanmasına neden olmuştu.

Biden'in İstanbul görüşmelerin bir başka maddesi ise Kıbrıs olacak. Kıbrıs'ı birleştirme adına yapılan müzakereler bir süre önce askıya alınmıştı. Doğu Akdeniz enerji yatakları üzerindeki gerginlikler bir süredir dikkati çekiyor. Beyaz Saray yetkilisine göre, Biden 'bütün aktörlerin provokatif adımlardan uzak durarak barış sürecinin yoluna sokmayı hedefleyecek.''