K. Kore'den topuklu ayakkabıya, pizzaya ve hamburgere izin çıktı!

K. Kore'den topuklu ayakkabıya, pizzaya ve hamburgere izin çıktı!

Kuzey Kore’nin yeni lideri Kim Jong-un, ülkede yaşayanlara yönelik kısıtlamalardan bazılarını hafifletme kararı aldı. Bunlar arasında topuklu ayakkabı ve pizza gibi ilginç ‘tavizler’ de var.

Dış dünyaya kapalı yapısı ve vatandaşlarına uyguladığı baskıcı tutumla tanınan Kuzey Kore’deki lider değişikliği halkın lehine birtakım tavizleri de beraberinde getirmiş görünüyor.

Babası Kim Jong-Il’in ölümünün ardından 17 Aralık 2011’de henüz 20'li yaşlarda ülkenin başına geçen Kim Jong-un, geçmişte fazla ‘batılı’ bulunan bazı şeyleri serbest bırakma kararı aldı.
 
Daha önce Kuzey Kore’de yasak olan pizza, hamburger gibi yiyeceklere getirilen kısıtlamalar kaldırılırken, kadınlara da kılık kıyafet serbestisi geldi.
 
 
Yeni lider babası hayatta iken sunduğu yasa teklifiyle kadınlara yönelik pantolon giyme yasağının 2010 yılında kalkmasına önayak olmuştu. Bu düzenleme öncesinde Kuzey Kore’de sadece fabrika ve tarlalarda çalışan kadınların pantolon giymesine izin verilirken, günlük yaşamda pantolon giyenlere para cezası veriliyordu.
 
İsviçre’de eğitim aldığı bilinen Kim Jong-un’un iktidarı devralması reformcu kişiliğini daha da ön plana çıkarttı. Samsung Ekonomik Araştırma Enstitüsü’nün Kuzey Kore’ye ilişkin kısıtlı kaynaklara dayanarak hazırladığı raporda; Pyongyang caddelerinde eskisine oranla çok daha fazla kadının topuklu ayakkabı, dar kot pantolon ve küpe takarak dolaşmaya çıktığı belirtiliyor.
 
Her fırsatta Kuzey Koreli çocuklarla biraraya gelen yeni lider, bu tavrıyla babasından ziyade ülkenin kurucusu ve ilk lideri olan büyükbabası Kim Il Sung ile özdeşleştiriliyor. Samsung Ekonomik Araştırma Enstitüsü’nde Kuzey Kore uzmanı olarak görev yapan Dong Yong-Sueng konuyla ilgili yorumunda Jong-un’un büyükbabası Kim Il-Sung’a benzer şekilde babacan ve ılımlı bir tavrı benimsediğinin, ayrıca gençleri etkilemeyi hedefleyen popülist bir politika peşinde olduğunun altını çiziyor.
 
Dong, hazırladıkları raporun mümkün olduğunca ortalama vatandaşları referans aldığını belirtirken, Batı medyasının Kuzey Kore’ye sadece ‘imtiyazlı’ Pyongyang ya da geri kalmış kuzey kentleri ekseninden bakarak sağlıklı bir bilgi akışı sağlayamamasını eleştiriyor. Her ne kadar rejim her vatandaşın mutlak eşitliğini savunduğunu iddia etse de Kuzey Kore’de hangi yeni ürünlere toplumun ne kadarı tarafından ulaşabildiğini net olarak saptamak son derece zor.