Seçimlerde kadın adayları desteklemek için kampanya başlatan Kadın Adayları Destekleme Derneği(Ka-der)'in başkanı Çiğdem Aydın, kadınların seçilme hakkıyla ilgili en büyük engelin para olduğunu savundu. "Erkekler siyaseti paraya dayalı kurmuşlar" diyen Aydın, seçilmiş kadınların ise mevcut sistemin sınavından geçmiş başarılı kişiler olduğunu belirtiyor. Aydın şalvarlı çarıklı bir kadının seçilmesi halinde gerçek bir temsilden bahsedilebileceğini söylüyor.
Ka-Der, yerel yönetimlerde kadın sayısını arttırmak için “Kadın Adayları Unutma” kampanyası başlattı. Kader Başkanı Çiğdem Aydın, yürüttükleri kampanyayı anlatmak için A Haber'de Zeynep Bayramoğlu'nun sunduğu Kadraj programının konuğu oldu. Aydın'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Unutmamak için bir şeyleri post it'e yazarsınız. Biz de Parti Başkanlarının en görünür yerlerine çok net mesaj vermek için bu post- itleri yapıştırdık. Listeleri hazırlarken “onlar yok gibi davranma” dedik. Kadın vekillerden arayanlar tebrik edenler oldu. Onların da istediği mesajı dile getirmiş olduk, bize “fazla post- itiniz varsa biz de partideki yönetici erkeklerin kapılarına yapıştıralım” dediler. Erkek siyasetçilerden arayan olmadı ama kulislerden öğrendiğimiz kadarıyla onların da hoşuna gitmiş kampanya. Demokrasinin kadınsız olmayacağının farkında olan erkek siyasetçilerin olumlu karşıladığını biliyoruz.
Kadınları siyasette en çok zorlayan şey para. Adaylık başvuru parasından başlayarak. Erkekler siyaseti paraya dayalı kurmuşlar. Kadınların o parayı oraya harcaması kolay değil. Avantajlı oldukları nokta ise iş yapıyor olmak. Bu uzun yıllar İngiltere'yi yönetmiş olan Margaret Thatcher'in bir sözüdür "Bir işin konuşulmasını istiyorsanız erkeklere, yapılmasını istiyorsanız kadınlara söyleyin" diyor. Muhafazakar yerlerde, bazı yerler kadınlar için girilmez, aslına bakarsanız tüm Türkiye'de kadın aday son derece olumlu karşılanıyor. Bununla ilgili KONDA ile bir araştırma yapmıştık, herkes “kadın aday görmek isteriz” dedi. Halk aslında hakikaten kadın aday istiyor, kadınların iş yapma özelliğini biliyorlar, alanda dolaşırken büyük zorlukları yok, bazı zorlukları var. Kılık kıyafete dikkat etmek, planlı programlı olmak.
Aslında bir kadın aday olduğunda tüm aile kampanyaya girmiş oluyor. Kadın adayın bir kampanya yapması için ailenin destek olması gerekiyor, aile destek olmazsa işi zor. Kadın adaylar seçimi kaybettikten sonra kişiden kişiye değişmekle birlikte genelde küsüyorlar. Çünkü o kadar çok alanda mücadele ediyor ki, o siyasi partilerin içinde erkekten bir duvar var. Yaptıktan sonra sürdürebilmek kolay değil. Küsmeleri büyük bir kayıp.
Meclis'teki kadınların profili erkeklerden yüksek, ilk Meclis'ten bu yana böyle. Biz KADER olarak kadınların siyasete girmesine engel olan koşullara bakıyoruz, para problem, eğitim düzeyi, çocuk bakımı gibi. Bu listeyi çıkartıyoruz sonra Meclis'e bakıyoruz o listenin dışında, mesleğini başarmış, çocuğu büyütmüş, sivil toplum örgütlerinde de çalışmış, yüksek öğrenimini de yapmış. Mesela şalvarı ve çarığı ile bir kadın milletvekilinin olabileceğini sanmıyorum, halbuki asıl temsil budur. Aşmış girmiş kadınlara bakınca o çok yüksek profili görüyorsunuz.
O zaman aklınıza şu geliyor, bu kadınlar bir sınavı geçip gelmiş, hangi sınav, erkelerin onlara yaptığı sınav. Kadınlara diyorlar ki senin donanımın tam, sen gelebilirsin. O sınavda en yüksek donanım gözetiliyor. Erkeklerde öyle bir donanım aranmıyor, kendi aralarında koltukları paylaşıyorlar.