Kaç yıllığına seçilecek, yetkileri ne olacak; işte kulislere yansıyan başkanlık sistemi detayları...

Kaç yıllığına seçilecek, yetkileri ne olacak; işte kulislere yansıyan başkanlık sistemi detayları...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Fiili durum hukuki boyut kazanmalı" sözlerinin ardından Başbakan Binali Yıldırım'ın "Başkanlık sistemini derhal meclise getireceğiz" demesi, başkanlık tartışmalarını yeniden başlattı. Hürriyet yazarı Fikret Bila, TBMM kulislerinde konuşulanları aktararak "AK Parti kurmaylarının başkanın seçimi ve aday olabilme konusunda düşündükleri ölçüler ise şöyle özetlenebilir: Başkan adayı olabilmek için 40 yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış ve milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmak nitelikleri aranıyor" dedi. Bila, yazısında "Başkanlığa son genel seçimde en az yüzde 5 oranında oy almış siyasi partiler ile en az yüz bin seçmenin aday gösterebileceği hükmü üzerinde duruluyor. Başkanın halk tarafından genel oyla seçileceği ve geçerli oyların salt çoğunluğunu alan adayın başkan seçileceği hükmüne yer verilmesi düşünülüyor. İlk oylamada çoğunluk sağlanamazsa, ilk oylamada en çok oyu almış iki adayın yarışacağı öngörülüyor" gibi detaylara yer verdi.

Bila yazısında şu ifadelere yer verdi:

AK Parti kurmaylarının başkanın görev ve yetkileri konusunda yer vermeyi düşündükleri hükümler de şöyle özetlenebilir:

Anayasa’da “Başkan devletin başıdır. Yürütme yetkisi başkana aittir” hükmü üzerinde çalışılıyor. Başkanın genel siyaseti yürüteceği, bakanları ataması ve görevden alması, başkanlık kararnamesi çıkarması, kanunları onaylayıp yayımlaması veya Meclis’e geri göndermesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne başkomutanlık yapması ve kullanılmasına karar vermesi, Meclis’ten sıkıyönetim ve olağanüstü hal ilanını talep etmesi gibi yetkiler verilmesi üzerinde tartışılıyor.

Fikret Bila'nın Hürriyet'te yayımlanan yazısı şöyle:

 

Başkanlık sisteminin çerçevesi

 

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, partisinin grup toplantısında başkanlık konusunda "Ya Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarına çekilmelidir ya da başkanlık sistemi konusunda anayasa hazırlığı varsa Meclis'e getirmelidir" çağrısına Başbakan Binali Yıldırım yanıt verdi.

 

Yıldırım başkanlık sistemiyle ilgili önerilerini en kısa sürede Meclis’e getireceklerini açıkladı.

 

Bu hızlı gelişme acaba AK Parti ile MHP arasında başkanlık sistemi konusunda bir uzlaşmaya mı varıldı sorusunu da gündeme getirdi. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök de bu soruyu daha iddialı biçimde dillendirdi ve iki parti arasında gizli bir anlaşma olduğunu ima etti.

Öyle görünüyor ki, başkanlık sistemi tartışması önümüzdeki günlere Türkiye’nin belli başlı gündem konularından birini oluşturacak.

AK Parti’nin bir süredir başkanlık sistemi öngören anayasa çalışmaları yaptığı biliniyor. Geçen dönem Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na da başkanlıkla ilgili önerisini iletmişti. Tabii onun üzerinden çok zaman geçti.

AK Parti kurmayları başkanlık sistemi öngören anayasa taslağı üzerinde kafa yormaya devam ediyorlar. Henüz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a iletilmiş kesin bir taslak yok ama üzerinde çalışılan, fikir jimnastiği yapılan başkanlık sisteminin çerçevesinden söz etmek mümkün.

Yeni anayasa konusunda en çok tartışılan konuların başında mevcut Anayasa’nın Cumhuriyet’in temel niteliklerini belirleyen ilk 3 maddesi geliyordu. CHP ve MHP bu ilk 3 maddeyi kırmızı çizgi olarak ilan etmişti. AK Parti de ilk 3 maddeyle ilgili bir sorunları olmadığını açıklamıştı.

Başkanlık sistemini öngören taslak çalışmalarda ilk 3 maddenin esas itibariyle korunması düşünülüyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olduğu hükmü yer alıyor. Ancak “insan haklarına saygılı” ifadesi yerine “insan haklarına dayanan” ifadesi tercih edilecek gibi görünüyor.

Keza, mevcut Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan “Atatürk milliyetçiliğine bağlı” ifadesine yer verilmeyebilir. Bu konu henüz tartışılıyor. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütün olduğu hükmünün de korunması konusunda görüş birliği var.

 

Başlangıç kısmı

 

Mevcut Anayasa’da uzun bir başlangıç kısmı var. Yenisinde ise bu bölümün bir paragraf gibi kısa bir ifadeyle yer alması planlanıyor. Bu kısımda insan haysiyetinden kaynaklanan evrensel hak ve hürriyetlere vurgu yapılması, her türlü ayrımcılığın reddedilmesi, etnik ve dini farklılıkların zenginlik olarak görüldüğünün vurgulanmasının yeterli olacağı düşünülüyor.

 

Egemenlik

 

Egemenliğin kullanılması konusunda mevcut Anayasa’da “anayasal organlar” yerine, “Türk milleti egemenliğini seçtiği temsilcileri aracılığıyla ve halkoylaması yoluyla kullanır” hükmü üzerinde duruluyor.

 

Başkan

 

AK Parti kurmaylarının başkanın seçimi ve aday olabilme konusunda düşündükleri ölçüler ise şöyle özetlenebilir: Başkan adayı olabilmek için 40 yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış ve milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmak nitelikleri aranıyor. Başkanlığa son genel seçimde en az yüzde 5 oranında oy almış siyasi partiler ile en az yüz bin seçmenin aday gösterebileceği hükmü üzerinde duruluyor. Başkanın halk tarafından genel oyla seçileceği ve geçerli oyların salt çoğunluğunu alan adayın başkan seçileceği hükmüne yer verilmesi düşünülüyor. İlk oylamada çoğunluk sağlanamazsa, ilk oylamada en çok oyu almış iki adayın yarışacağı öngörülüyor.

 

Görev ve yetkileri

 

AK Parti kurmaylarının başkanın görev ve yetkileri konusunda yer vermeyi düşündükleri hükümler de şöyle özetlenebilir:

Anayasa’da “Başkan devletin başıdır. Yürütme yetkisi başkana aittir” hükmü üzerinde çalışılıyor. Başkanın genel siyaseti yürüteceği, bakanları ataması ve görevden alması, başkanlık kararnamesi çıkarması, kanunları onaylayıp yayımlaması veya Meclis’e geri göndermesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne başkomutanlık yapması ve kullanılmasına karar vermesi, Meclis’ten sıkıyönetim ve olağanüstü hal ilanını talep etmesi gibi yetkiler verilmesi üzerinde tartışılıyor.

Bakanların ise milletvekilleri dışından milletvekili seçilme yeterliliğine sahip kişiler arasından atanması öngörülüyor.

ABD sistemindeki gibi bir başkan yardımcılığı olması ve yardımcının başkanla birlikte seçilmesi alternatifi üzerinde de duruluyor.

Başkanın 5 yıllığına seçilmesi, bir kişinin en fazla iki kez seçilebileceği, Meclis’in yine 550 üyeden oluşması da taslakta yer alması düşünülen hükümler arasında.

Başkanlık sisteminin çerçevesi konusunda ilk yansımalar böyle, bu konunun önümüzdeki günlerde siyasi tartışmalara yol açacağı kuşkusuz.