Kaddafi, 'savaşacağım' dedi, Bakan Yunus halkı sokağa çağırdı

Kaddafi, 'savaşacağım' dedi, Bakan Yunus halkı sokağa çağırdı
T24 - Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi, bugün halka yaptığı konuşmada, canını verme pahasına ülkesinden ayrılmayacağını, gerekirse şehit olacağını söyledi ve taraftarlarını isyancılara karşı sokağa dökülmeye çağırdı. Öte yandan Libya İçişleri Bakanı'nın muhaliflere destek verdiği gelen son bilgiler arasında.  'Kaddafi: İstifa etmeyeceğim, gerekirse şehit olurum' haberi için tıklayınız...'İsyancılar başkent Trablus'a yaklaştı! haberi için tıklayınız...'Libya'dan uçakla dönenler yaşadıklarını anlattı: Betonda uyuduk' haberi için tıklayınız...'Feribotlar Bingazi'ye ulaştı, Türkler Libya'dan tahliye ediliyor!' haberi için tıklayınız...Libya İçişleri Bakanı Abdül Fatah Yunus, Muammer Kaddafi'nin liderliğini tanımadığını ve muhalefete katıldığını ilan etti. Hürriyet gazetesinde yer alan haber şöyle: İçişleri Bakanı Abdül Fatah Yunus: Ordu halkın yanında yer alsın El Cezire'nin haberine göre Yunus, “17 Şubat Devrimi'ne katıldığını” açıkladı. Orduya da çağrıda bulunan Yunus, silahlı kuvvetlerin de halk ayaklanmasının yanında yer alması çağrısı yaptı ve ordunun, halkın “meşru taleplerinin” yerine getirilmesi yönünde çalışmasını istedi. 'Gerekirse şehit olacağım' Kaddafi'nin önemli mesajlar verdiği konuşmasında dış güçleri suçladı ve özellikle ABD'yi hedef tahtasına koydu. Kaddafi, "Bu topraklardan asla gitmeyeceğim, gerekirse burada şehit olacağım" dedi. Libya lideri, kendisini ülkesine zaferler kazandıran bedevi bir savaşçı ve devrimci" olarak nitelendirdi. Tunus ve Mısır'ın ardından geçen hafta içerisinde Libya'da karıştı. Ordunun ve paralı askerlerin, göstericilere yaptığı sert müdahale nedeniyle olaylarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti.  Ancak göstericilerin, bazı kentlerde üstünlüğü sağladığı bildiriliyor. Bugün gelen son haberlere göre, askerin çekilmesinin Mısır sınırının kontrolü de isyancıların eline geçti. Libya'nın bazı büyükelçilerinin, bakanlarının ve bürokrasideki önemli isimlerin istifa etmesinin yanı sıra dini liderlerin de harekete destek vermesiyle Kaddafi üzerindeki iç ve dış baskı giderek artıyor.  Kaddafi'nin bugünkü konuşmasında oldukça sinirli olduğu görülürken, sık sık kürsüye vurması dikkat çekti. Baş kaldırmanın cezası: İdam  Kaddafi bugünkü konuşmasında göstericilerin üzerine ateş açılması emri vermediğini öne sürdü. Ayrıca, Libya lideri, konuşması sırasında kendi kaleme aldığı yönetim manifestosundan da alıntı yaptı. Bu kapsamda göstericilerin tutuklanıp idam edilmesi gerektiğini savunan Kaddafi, kendi taraftarlarını da “fareler ve paralı askerler” olarak nitelendirdiği isyancılara karşı sokağa çıkmaya davet etti. ‘İsyancılarla savaşın’ Kaddafi, “Bu akşamdan yarına kadar, halkın güvenliği için tüm genç erkekler yerel komiteler kurmalı. Libya halkı ve halkın devrimi, Libya’yı yönetecektir. Kaddafi seven kadınlar ve erkekler, evlerinizden çıkıp sokakları doldurun. Bu yalancılara saldırın. Yarından itibaren bariyerler kaldırılacak, dışarı çıkın ve savaşın” dedi. Libya lideri kendi taraftarlarından yeşil kol bandı takmalarını istedi. Kaddafi konuşmasında özellikle yerel yönetimlerin yetkilerini artırarak, reform sözü verdi. Libya ordusunun zayıflığı kan dökülmesine yol açıyor  Libya halkının akıbetinin bölgedeki komşuları gibi olması zor. Bunun da en önemli sebebi Libya ordusuyla Mısır ve Tunus orduları arasındaki fark. Mısır’da ordu olayların yaşandığı üç hafta boyunca tarafsızlığını korumuş, en azından sokaklardaki halka dokunmamıştı. Mısır’ın öncesinde Tunus’ta da olaylar benzer şekilde ilerledi. Ancak Libya’da durum daha farklı görünüyor. Ordunun bir kısmı halkın saflarına geçerken, bir kısmı ise Kaddafi’ye sadakatini koruyor. Mısır ordusu olaylar sırasında bütünlüğünü ve profesyonelliğini yitirmemiş ve bir istikrar öğesi olarak ülkedeki düzeni sağlamıştı. Dolayısıyla Hüsnü Mübarek’in istifasının ardından seçimlere kadar geçecek sürede de Mısır en güvenilir kurum olarak görülen askerlerin eline kaldı. Meydanlardaki halkın sürekli olarak askerlere sevgi ve dayanışma göstermesi de olaylar sırasında yaşanan şiddet olaylarının ve kanın artmasını önledi. Libya ordusunun benzer bir rol oynaması pek olası görünmüyor çünkü Libya’da ordu zayıf ve moralsiz. Bunda da en önemli sebep Kaddafi’nin yıllar boyunca uyguladığı ve kendisine karşı muhalefeti önleme amacı güden orduyu zayıflatma politikaları. Kaddafi’nin devrilmesi ordunun komuta kademesinin de sonu anlamına geliyor. Çünkü Kaddafi’nin yıllar süren sistematik temizlik politikalarıyla ordu üst kademeleri Kaddafi’ye sadık subaylardan ibaret bir kurum haline geldi. Darbe girişimleri kanlı bitti Siyasi olarak örgütlenme ihtimali olan herkesi ortadan kaldıran Kaddafi, 1976’da, bir yıl önce düzenlenen bir askeri darbe girişiminin sorumlusu 22 subayın infaz emrini verdi. Mayıs 1984’te, yurtdışına sürgün edilen Libyalıların yanı sıra halkın desteğini de kazanan bir başka başarısız darbe girişimi de büyük infazlarla sonuçlandı.  Daha sonra 1993’te bir grup üst düzey subayın Kaddafi’ye darbe girişiminde bulundukları iddialarının ortaya çıkmasıyla Kaddafi de baskı stratejisini daha da sertleştirdi. Ordunun üst kademelerinde periyodik temizlikler yapan Kaddafi, iktidarına tehdit oluşturması olası bütün isimleri temizleyerek yerlerine kendisine sadık askerler oturttu. Öte yandan ordunun içinde Kaddafi’nin birbiriyle pek anlaşamayan iki oğluna bağlı, çatışan milis grupları olduğu da ifade ediliyor.  'Paralı askerler Afrika'dan geldi'  Trablus’un dün istifa eden Hindistan Büyükelçisi Ali el Esavi, göstericilere kurşun sıkanların Libya ordusuna mensup askerler değil, Afrika ülkelerinden gelen paralı askerler olduğunu belirtti.  “Bu insanlar Afrika’dan geliyor, Fransızca ve başka diller konuşabiliyorlar” diyen Esavi kendisine OPEC üyesi bir ülkeden istihbarat geldiğini söyledi.  Esavi, Libya ordusunda görev yapan bazı askerlerin de göstericilerin saflarına geçtiğini ifade ederek “Libyalı askerler yabancıların gelip Libya vatandaşlarını öldürmesine seyirci kalamaz. Dolayısıyla halkın yanında yer alıyorlar” dedi.  Bazı askerler isyancılara katıldı Bu arada bu baskı politikaları özellikle alt kademelerde, Kaddafi karşıtı bir tavır gelişmesine ve bazı kesimlerin “Başkomutan Albay Kaddafi”ye sırt çevirmelerine de yol açmış gibi görünüyor. Daha şimdiden başta Kaddafi’nin özel korumalarından oluşan Muhammed el Migraif Tugayı olmak üzere birçok askerin taraf değiştirerek protestocuların tarafına geçtiği belirtildi. Dün de Malta askeri yetkilileri yaptıkları açıklamalarda iki Libya Hava Kuvvetleri pilotunun göstericilerin üzerine ateş açmayı reddederek kendilerine sığındığını öne sürmüştü.  Bir grup Libyalı subay da açıklama yayınlayarak silah arkadaşlarına “halka katılmaları” ve Kaddafi’nin devrilmesi için çalışmalarını istedi. Subaylar Libya askerlerine Trablus’a yürüme çağrısı yaptı. Ancak ordunun geri kalan kısımlarının Kaddafi’nin oğlu Seyfülislam’ın dün söylediği gibi “son kurşuna kadar savaşacaklarını” beklemek yanlış olmaz. Dahası Kaddafi’nin iktidardan çekilmesi durumunda oğullarının arasında yaşanacak bir gerginlik, sokaklarda milisler arası silahlı çatışmaların yaşanmasıyla da sonuçlanabilir.  Bu da önümüzdeki günlerde Libya’da sivil can kaybının artabileceği anlamına geliyor.  'Kaddafi petrol tesislerine sabotaj emri verdi' Amerikan Time dergisinin, eski CIA mensubu istihbarat uzmanı köşe yazarı Robert Bear, Libya lideri Muammer Kaddafi'nin, kendisine sadık birliklere, "ülkedeki petrol tesislerine sabotaj düzenlenmesi emri verdiğini" iddia etti. CIA'in Ortadoğu ile ilgili eski bir mensubu olan Bear, Time'ın internet sitesindeki yazısında, Libya hükümetine yakın bir kaynaktan aldığı bilgilere göre, ilk sabotajların, Akdeniz'e çıkan boru hatlarına karşı düzenlenebileceğini öne sürdü. Libya'daki başka kaynaklarının da "Kaddafi'nin iki hafta önce, Arap ülkelerindeki ayaklanmaların Libya'ya yayılmayacağını söylediğini" belirttiklerini kaydeden yazar, Libya liderinin bunda yanıldığını ve şimdi, "diğer şeylerin yanı sıra güvenlik güçlerine, petrol tesislerine sabotaj düzenlenmesi emri verdiğini" ifade etti. Yazar, makalesinde, "Sabotaj, kaynağıma göre, Libya'nın isyancı aşiretlerine bir mesaj olacak: Ya ben ya kaos" diye yazdı. Ülkenin iç kesimlerinde, güneydeki aşiretlerin, petrol kuyularını ellerinde tuttukları biliniyor. Bear, yazısında, "Libya'daki kaynaklarına göre, Kaddafi'nin çevresinde, 45 bin kişilik düzenli ordudan, kendisine sadık sadece 5000 kişilik bir güvenlik gücünün kaldığını" kaydetti. Yazarın kaynaklarına göre, Kaddafi, ülkedeki kaosu körüklemek için, aşırı dinci militanların hapisten çıkarılmaları yönünde de emir verdi.