İstanbul Kadıköy'de, 2 Şubat’ta, Boğaziçi Üniversitesi'ne Cumhurbaşkanlığı kararıyla Prof. Dr. Melih Bulu'nun rektör atanmasını protesto edenlere destek vermek amacıyla düzenlenen eylemde gözaltına alınan, "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" ve "Görevi yaptırmamak için direnme" suçlamasıyla 23 kişinin yargılandığı davada, olay yeri kamera görüntüleri ile sanıkların teşhise elverişli fotoğraflarının karşılaştırılmasının yapılması için dosya bilirkişiye gönderildi. Mahkemede savunma yapan iki sanık da eylemlere katıldıkları için pişman olmadıklarını söyleyerek, beraatlerini istedi.
TIKLAYIN - Kadıköy'deki Boğaziçi destek eyleminde gözaltına alınan 2 kişi tutuklandı!
Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ikinci duruşmaya 3 tutuksuz sanık ve taraf avukatları katıldı. Sanık M.T. önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, yurt dışında eğitim almak için hakkındaki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını istedi.
Tutuksuz sanık G.İ.A. de üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, eylem çağrısı üzerine Kadıköy Rıhtımı'na gittiklerini belirterek, polisin 'Dağılın' uyarısı yapmayarak kendilerini gözaltına alındığını öne sürdü. Sanık G.İ.A., "Olay yerinde toplantı, gösteri yürüyüşün yasak olduğunu bilmiyordum, ancak bilseydim yine de giderdim. En az 5 polis benim kolumu kırmaya çalışınca ben de kolumun kırılmasını engellemek için kendimi kapattım. Polislere görevlerini yaptırmamak için direndim, olay nedeniyle pişman değilim. Hakkımda verilen yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
Tutuksuz sanık İ.A. da sendikaların Boğaziçi olaylarıyla ilgili toplanma çağrısı yaptığını, kendisinin de demokratik hak olduğunu düşündüğü için Kadıköy’e gittiğini kaydederek şu şekilde savunma yaptı: "Olay zamanında gösteri, yürüyüşün yasaklandığını bilmiyordum. Yasak olduğunu bilseydim de giderdim. Toplantı, gösteri, yürüyüşü demokratik bir hak olarak görüyorum. Ben polislere görevlerini yaptırmamak için direnmedim. Polisi darp etmedim, polise fiziki bir direnişte bulunmadım. Olay nedeniyle pişman değilim. Çünkü basın açıklamasına gitmek bir suç değildir, beraatimi talep ederim."
İlgili kolluk görevlilerinin suçtan zarar gören sıfatı ile gelecek celse beyanlarının alınması için haklarında davetiye çıkarılmasına karar veren mahkeme, tüm sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkmamak şeklindeki adli kontrol tedbirinin ayrı ayrı devamını kararlaştırdı. Mahkeme, olay yeri kamera görüntüleri ile sanıkların teşhise elverişli fotoğraflarının karşılaştırılması yapılarak ayrıntılı şekilde dosyanın incelenmesi için dosyanın bilirkişiye gönderilmesine ve rapor hazırlanmasının istenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede sanıkların 2 Şubat 2021 günü Kadıköy’de izinsiz olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü yaptığı belirtiliyor. İddianamede kolluk kuvvetlerinin topluluğa dağılmaları yönünde gerekli ihtarların yapıldığı ancak grubun dağılmayarak slogan atmaya devam ettiği ifade ediliyor. İddianamede bazı sanıkların kolluk görevlilerine taş vb. cisimler atarak direndiği, bazı sanıkların ise görevlilerin dağılın ikazlarına uymayarak fiziki olarak direndiği ve görevlilerin görevlerini yerine getirmesini engelleyecek şekilde hakaret etmek suretiyle mukavemette bulundukları iddia ediliyor. İddianamede 23 şüphelinin "Görevi yaptırmamak için direnme", "Toplantı ve yürüyüşlere silah ve benzeri aletler taşıyarak ve kendilerini tanınmayacak hale getirerek katılma" ve "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçundan 6 aydan 7 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılması talep ediliyor.