Kadıköy’de, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bombalı suikast hazırlığında olduğu iddiasıyla bir eve düzenlediği operasyonda Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) üyesi İnanç Özkeskin'in öldürülmesine ilişkin olarak avukatlar açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "Evde yapılan incelemede herhangi bir çatışma izine rastlanılmadı" denildi. İnsan Hakları Derneği (İHD) ise Özkeskin'in öldürülmesi ile ilgili, “Polis teşkilatı, herhangi bir mahkeme kararı olmadan, kişiler hakkında hüküm veriyor ve adeta ölüm cezası uygularcasına infaz gerçekleştiriyor" ifadesini kullandı.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre, Kadıköy’de, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı ev baskınında hayatını kaybeden Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) üyesi İnanç Özkeskin’in evine ilk defa basın ve avukatlarla girildi. Ağır bir kan kokusunun olduğu evde Özkeskin’in vurulduğu odanın kanlar içinde olduğu görüldü. Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Günay Dağ, Özgür Yılmaz ve kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil, evde yaptıkları incelemede herhangi bir çatışma izine rastlamadıklarını söyledi. Özel harekat polisleri tarafından evine yapılan baskınla öldürülen İnanç Özkeskin’in ailesinin avukatları, olayın yaşandığı Acıbadem’deki eve gelerek incemelerde bulundu. Özkeskin’in babası 91 yaşındaki Alzhemier hastası Nevzat Özkeskin ve 80 yaşındaki anne Güneş Ayşe Özkeskin avukatlar aracılığıyla eve girmek istemediklerini ileterek gelmedi. Evin çelik kapısının kırıldığı ve evin dağıtıldığı görüldü. Evin polislerce basıldığı sırada evde İnanç Özkeskin (53)’in annesi Güneş Ayşe Özkeskin ve babası Nevzat Özkeskin’in de bulunduğunu belirten Günay Dağ, evin kapısının koçbaşı ile kırıldığı sırada annenin “Durun kapıyı açıyorum” dediğini, buna rağmen kapının kırıldığını aktardı.
Dağ, kapının kırılmasıyla özel harekat polislerinin ellerinde bulunan silahlar ile anneyi ittiği ardından Alzhemier hastası babası Nevzat Özkeskin’i silah dipçiği ile darp ettiğini aktardı. Olayın tek görgü tanıklarından olan annenin anlatımlarına dayandırdığı konuşmasında Dağ, “Polislerin ellerinde olası bir çatışmada kendilerini korumak için taşıdıkları kalkanları bırakarak ellerindeki uzun namlulu silahlar ile İnanç Özkeskin’in bulunduğu odaya gittiklerini ardından ise üç el ateş ettiklerini bize aktardı” dedi. Dağ, dosyada gizlilik kararı olduğunu ve her hangi bir bilgiye ulaşamadıklarını kaydederek, “O gün nöbetçi savcı ile görüştük, operasyondan bilgisi olmadığını bize söyledi. Eğer iddia ettikleri gibi çatışma olmuş olsaydı, ellerinde var olduğunu iddia ettikleri görüntüleri iddialarını güçlendirmek için gösterirlerdi. Evde herhangi bir çatışmaya ilişkin kanıt yok. Annenin anlatımına göre bir silah da yok” diye konuştu.
‘Hüküm verilmiş’
KHK ile kapatılan ÇHD İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil de İnanç Özkeskin’in annesinin anlatımlarına göre silahlı çatışmanın yalan olduğunu belirterek “Elinde silah olsa bile polisin görevi öldürmek değildir. Ama en başından beri hüküm verilmiş ve katliama gelinmiş. Bunu Dilek Doğan’da gördük, Dilan Kortak’da gördük, Kürt illerinde gördük. ÇHD olarak davanın takipçisi olacağız” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Özkeskin ile ilgili açıklama yaptı. Yargısız infazın devam ettiğinin belirtildiği açıklamada, “Polis teşkilatı, herhangi bir mahkeme kararı olmadan, kişiler hakkında hüküm veriyor ve adeta ölüm cezası uygularcasına infaz gerçekleştiriyor. 14 Haziran günü İstanbul Acıbadem’de İnanç Özkeskin’de bir yargısız infazın kurbanı oldu. Bugün, her türlü hak arama talebi Olağanüstü Hal engeline takılmakta. Ancak bizler insan hakları savunucuları olarak İnanç Özkeskin’in katledilmesi olayının peşini bırakmayacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz” ifadeleri kullanıldı