Adalet Bakanlığı ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 10 Ekim 2018’de düzenlenen “Nafaka Çalıştayı”nın ardından başlayan “nafakaya sınır getirilmesi” tartışmasına kadın hakları savunucuları ve hukukçular mağduriyet iddialarına yanıt verdi. “Ömür boyu nafaka ödeniyor”, “işsiz adam nafaka ödüyor?” iddialarının gerçekle bağdaşmadığını söyleyen kadınlar, hakların geriye götürülmesine izin vermeyeceklerini söylüyor. Yasa mali gücü oranında nafaka ödeneceğini söylüyor.
Eşitlik İzleme Kadın Grubu’ndan (EŞİTİZ) Avukat Hülya Gülbahar, "Bu gayet adil bir düzenleme. İşsiz insandan bin lira, bin beş yüz lira nafaka ödemesini istemiyor sistem. Herkes Acun Ilıcalı değil bu ülkede, biz de bunun farkındayız. Kadınlar da zaten bu anlamda işsiz bir erkekten astronomik rakamlarda nafaka talep etmiyor" diyor.
Gazete Duvar'dan Serkan Alan'ın haberine göre, kadın hakları savunucularının “kazanılmış hakları kaybediyoruz” diyerek karşı çıktıkları nafaka teklifleri genel olarak nafaka ödemesine sınır getirmeyi amaçlıyor. Siyasetçilerin bu konudaki adımlarını eleştiren hukukçu ve kadın hakları savunucularına göre nafaka için adımların arkasında “oy hesapları” var. Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı İdil Yalçıner Şimşek, “Asıl kadınlar nafaka mağduru” dedi.
Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı İdil Yalçıner Şimşek’e göre, nafaka tartışmalarının başlangıcı iki bakanlığın ortak yaptığı çalıştaya dayanıyor. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün söylemlerinin de süreci etkilediğini belirten Şimşek, “Asıl kadınlar nafaka mağduru. Hâlâ yüz lira, iki yüz lira nafaka alan kadınlar varken medyada yer alan yüksek rakamlı nafaka dosyaları seçiliyor ve bunlar üzerinden ‘nafaka mağdurları’ yaratılmaya çalışılıyor” dedi.
Nafaka konusunda herhangi bir değişikliğe ihtiyaç olmadığını belirten Şimşek süre hesaplarını “tehlikeli” olarak niteleyerek şunları söyledi:
“Medeni Kanun’un değiştirilmesini ve nafakanın düzenlenmesini gerektirecek bir durum ortada yok. Siz dava açtığınızda şartlar oluşuyorsa hakimler nafakayı kaldırıyorlar. Yüz tane nafaka mağduru kadın varsa bunun karşısında iki tane nafaka mağduru erkek görürsünüz. Nafaka tartışmasında süre hesaplamalarının çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Bu meseleyi matematik hesabına bağlayamazsınız. Örneğin beş yıl evli kalana nafaka gibi bir öneri getirdiniz ve kabul edildi diyelim. Kadın şiddet gördüğü o evde sırf süresi dolsun diye evliliğini sürdürmeye çalışacak. Bu daha büyük mağduriyetlere yol açacak.”
Nafaka tahsil edilemediği için sorun olduğunu belirten Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’ye göre, iktidar başta olmak üzere bütün siyasi partiler nafaka üzerinden “oy hesabı” yapıyor. “Ben Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı olarak nafakanın Türkiye gündemine sorun olarak nasıl geldiğini bilmiyorum” diyen Güllü nafaka tartışmalarına ilişkin şunları söyledi:
“Bağlanan nafakaların yüzde 80 oranında tahsili mümkün değil. Tahsil olmayan oran içindeki miktarlar da 40 lira ile 250 lira arasındaki rakamlar içeriyor. Bunları ödeme noktasında bir sorunun varlığını biliyoruz. İktidar başta olmak üzere bütün partiler bu meseleye oy potansiyeli üzerinden hareket ederek yaklaşıyor. Türkiye’de sorun olduğu düşünülen nafaka, sorun olduğu düşünülen Medeni Kanun’la ilişkilendiriliyor. Medeni Kanun’un kadına sağladığı özgürlükler, kadını eşit birey konumuna getirdiği süreç nedeniyle tırpanlanmaktır. Süreli nafakaya bugün ‘evet’ diyenler Medeni Kanun’un tırpanlanmasına ‘evet’ diyorlardır.”
“Nafaka nedeniyle mağdur olduklarını dile getiren erkekler hak kavramının kendisinin ortadan kaldırılmasını talep ediyor” diyen Eşitlik İzleme Kadın Grubu’ndan (EŞİTİZ) Avukat Hülya Gülbahar, nafakayla ilgili doğru bilinen yanlışları şöyle sıraladı:
“Yasa mali gücü oranında nafaka ödeneceğini söylüyor. Bu gayet adil bir düzenleme. İşsiz insandan bin lira, bin beş yüz lira nafaka ödemesini istemiyor sistem. Herkes Acun Ilıcalı değil bu ülkede, biz de bunun farkındayız. Kadınlar da zaten bu anlamda işsiz bir erkekten astronomik rakamlarda nafaka talep etmiyor. ‘Süresiz nafaka olmaz’ deniyor. Yasalar nafakanın hakim kararıyla ortadan kaldırılıncaya kadar süresiz olduğunu söylüyor. Kadın evlendiğinde, miras kaldığında, maaş bağlandığında nafaka zaten kesiliyor. Bazısı otomatik olarak bazen de hakim kararıyla kesiliyor.”
Bakanlıkların düzenlediği nafaka çalıştayında konuklardan biri olduğunu söyleyen Kendirci, çalıştayda Adalet Bakanı Gül’e yönelttiği soruları ve aldığı yanıtları şu sözlerle aktardı:
“Sayın Adalet Bakanı Gül’e, ‘Elinizde bir istatistik var mı’ diye sordum. Hakikaten bir yasal düzenlemeye, değişikliğe ihtiyaç varsa kimi ne kadar ilgilendirdiği konusunda genel gerekçenin de ortaya çıkması gerekiyor. Sayın bakan, ‘Hayır biz UYAP sistemi içerisinde tespit etmemize imkan yok, dolayısıyla elimizde bir rakam yok’ dedi. İkinci sorum da ‘Mağdur edebiyatındaki sayıyı bilmiyorsunuz ama bu mağduriyetin miktarını biliyor musunuz? Ben bir avukatım ve nafaka olarak bağlanan miktarları çok iyi biliyorum’ oldu. Böyle bir istatistik de ortada yok. Hiç kimse hiçbir şekilde net somut ve verilere dayanan açıklama yapmıyor.”