Kadın Savunma Ağı TÜİK'e seslendi: Kadın işsizliği ve güvensizliğini bir de bizden dinleyin

Kadın Savunma Ağı TÜİK'e seslendi: Kadın işsizliği ve güvensizliğini bir de bizden dinleyin

Kadın Savunma Ağı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) önünde "Kadın işsizliği ve güvensizliğini bir de bizden dinleyin" diyerek basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Elif Çoban, TÜİK’in açıkladığı kadın işsizliği verilerinin gerçeği yansıtmadığını, verilerin yalnızca buzdağının görünen bir kısmı olduğunu söyledi. TÜİK’in ekonomik verilerinin toplumun gerçeğini yansıtmadığını ifade eden Çoban, "Gizlenen gerçek kadınların görünmeyen emeğinde, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinde, cinsiyetçi iş bölümünde, kadına yönelik tüm baskı ve şiddetin içinde yatıyor" dedi.

Sendika.Org'un haberine göre TÜİK’in açıkladığı Kasım 2019 dönemi işsizlik rakamının 13,3 olduğunu, DİSK-AR’ın verilerinde ise işsizliğin 20,1 olduğunu hatırlatan Çoban, "Gördüklerimiz toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığının işgücü piyasasında kadınları bilhassa genç kadınları vurduğunu gösteriyor" şeklinde konuştu.

Yine DİSK-AR raporuna göre toplam işsizlerin 29,3’ünü genç işsizlerin oluşturduğunu belirten Çoban, kentsel kadın işsizliğinin de yüzde 37’ye ulaştığını söyledi.

"Genç kadın işsizlerin sayısı artıyor"

Çoban, "Genç kadın işsizliği neden önlenemez şekilde yükseliyor?" diye sorarak şunları söyledi:

"TÜİK’in bile gizleyemeyerek milyonlarla ifade ettiği genç kadın işsizlerin sayısı gün be gün artıyor. Çünkü kriz büyüdükçe işsizlerin sayısı artıyor. İşten çıkarmalar önce kadınlardan başlıyor. Erkek egemen toplumda evin geçimini sağlayan erkek, ev ve bakım işleri de kadınların yükü olduğu için önce kadınlar işsiz kalıyor. Üstelik 2008 krizinin gösterdiği bir gerçek var ki o da krizle beraber işsiz kalan kadınların önemli bir kısmı çalışma hayatına geri dönmüyor/dönemiyor. Dönenler ise güvencesiz çalışma biçimlerine mahkum ediliyor.

Yapılan araştırmalar kadınların erkeklerden daha büyük oranda iş piyasasından kendi iradeleriyle çekildiğini ve bundan en önemli gerekçenin aile ve/ veya çocuk bakımına yönelik destekleyici hizmetlerin yeterince sağlanmaması olduğunu gösteriyor.

Yine yapılan araştırmalara göre, kadına yönelik şiddet günden güne artarken kadınlar kendilerini güvende hissedecekleri çalışma ortamını sigortalı işlerde çalışmaya tercih etmek zorunda kalıyor. Kadınlar işe giderken ve çalışma ortamında şiddetten uzak kalmayı sigortalı olmaya yeğliyor. Kadına yönelik şiddet, taciz yaşamsal bir güvencesizlik sorunu olarak karşımızda duruyor."