Kadın tutuklu heyet raporu isteyen cezaevi nedeniyle tedavi olamıyor

Kadın tutuklu heyet raporu isteyen cezaevi nedeniyle tedavi olamıyor

İzmir'de Gezi operasyonları kapsamında gözaltına alınan 31 Mayıs tarihinden bu yana Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta kadın tutsak Burcu Koçlu, cezaevinin heyet raporu dayatması nedeniyle tedavi edilmiyor. Koçlu yaşadığı hastalığı ve Şakran cezaevi idaresinin tutumunu gönderdiği mektubunda ANF’ye anlattı.

Gezi Direnişi tutsağı Burcu Koçlu, bir çeşit kas hastalığı olan Myestanra Gravis hastası olduğunu belirttiği mektubunda, “Cezaevi koşullarında hastalığım ilerliyor. Hastalığıma bağlı olarak yaşadığım Myestaik kriz durumunda ise acil tıbbi müdahale hayati önem kazanıyor. Ve bu müdahalenin “başarı” şans’ını artırabilmek için ise genellikle önerilen olgu hastanın takipli olduğu hastanelere yönlendirilmesi oluyor'' diyor.

Tutsaklık süresi içerisinde Myestaik kriz öncesi gizlenen belirtilerden biri olan “yutma güçlüğü''nün yoğunlaşmış durumda olduğunu belirten Koçlu, beş yıldır takipli hastası olduğu Ege Üniversitesi Hastanesi ile arasında kilometrelerce mesafe varken hapishane koşullarında tutulmasının ise “ölüme davetiye çıkarmak” olduğunu söylüyor.

 

'Ölüm yolculuğu'

 

Uyması gereken sıfır tuz diyetine uygun beslenemediğini, bu diyet ve hastalığı için alması gereken heyet raporunu ise 3-4 saatlik yolu kelepçeli olarak ring aracının içinde dar bir alanda katetmesi istendiği için gidemediğini belirten Koçlu, “Çünkü kelepçe takılması halinde kollarımın aynı pozisyonda bir süre kaldığında kilitlenmesi ve acil bir müdahale gerektirmesi gerçeği söz konusu ve bu benim için 'ölüm yolculuğu' anlamına geliyor” diyor.

Buna rağmen cezaevi idaresi trajikomik bir kısır döngü içerisinde beslenme ve tedavi hakkını yok saydığını söyleyen Koçlu, “Bu kısır döngü devam ededursun bünyeme azar azarda olsa giren tuz, uğradığım psikolojik baskı ve görüşçülerime getirilen keyfi zorluklarla ağırlaştırılmaya çalışılan tecrit koşulları beni gün be gün Myestaik krize yaklaştırıyor’’ diye belirtti.

Tanısı 2008’de konulan bu hastalık sebebiyle aynı yıl içerisinde bir çeşit açık kalp ameliyatı olan “timumcı / timaktemi” ameliyatı olduğunu aktaran Burcu Koçlu; şöyle devam etti; ‘’Şu anda %52 engelli raporlu bir hastayım.Son yapılan kan testlerinin sonuçları vücudun tedaviye direnç gösterdiğini ortaya çıkardı. Bunun somut olması ise rahatsızlığın kötüleşme eğilimi barındırdığı oluyor.’’

“Günlük hayat içerisinde yediğimden -içtiğime, günlük faaliyet sınırımdan, sosyal iletişimine dek geniş bir yelpaze içerisinde rahatsızlığın tetiklenmesine yol açacak her türlü etkenden uzak durmam gerekiyor” diyen Koçlu, “Myeastik kriz bu kadar basit nedenlere bağlı gelişebiliyor ve ölümcül olabiliyorken cezaevi koşullarında tutulmam manidar’’ diye belirtti.