Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bir cinsel taciz davasında kocanın davaya müdahil olamayacağına hükmetti. Yargıtay, içtihat niteliğindeki kararıyla kadının namusundan kocasının sorumlu olmadığına karar vermiş oldu.
Mesut Hasan Benli'nin radikal.com.tr'de yer alan haberine göre, Tokatlı Sıdıka A., kapı komşusu Seyfi E.’nin kendisine cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle Eşme Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Şikâyet dilekçesinde, kapı komşusunun evinin önüne çıkıp eliyle ‘telefonda görüşelim’ işareti yaptığını iddia ederek “Bana evini gösterdikten sonra ‘Seni götüreceğim’ dedi” suçlamasında bulundu.
Tanık Yaşar A. da alınan ifadesinde Seyfi E.’nin kendisine “Eğer beni istemiyorsa benim anam bacım olsun, bunu söyle. O beni istiyorsa ben onun peşinden kalmam” dediğini aktardı.
Savcılık, komşu Seyfi E., hakkında cinsel taciz suçundan Eşme Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme Sıdıka’nın eşi Seyfi A.’yı da müşteki olarak kabul etti. Mahkeme yaptığı yargılama sonucunda komşu Seyfi E.’nin cinsel tacizde bulunduğuna ilişkin ‘soyut beyan dışında somut delil bulunmadığı’ gerekçesiyle beraat kararı verdi.
Beraat kararı, Sıdıka’nın kocası tarafından temyiz edildi. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 14. Ceza Dairesi kocanın kararı temyiz etme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle talebi reddetti. Daire, kararında “Mağdurenin eşi olan müşteki Seyfi’nin davaya katılma ve hükmü temyize götürme yetkisinin bulunmadığı ve bu nedenle mahkemece müşteki yönünden verilen katılma kararının hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu anlışıldığında temyiz isteğinin reddine karar verildi” dedi.
Dairenin kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ilginç bir gerekçeyle itiraz etti. Başsavcılık yaptığı itiraz başvurusunda, yerel mahkemede koca Seyfi’nin davaya müşteki, yani suçtan zarar gören olarak davaya katılmasına karar verildiğini belirterek şu görüşü savundu.
“Eşlerin birbirlerinin vücutları üzerinde evlilik hukukundan kaynaklanan doğal haklarının bulunduğu, buna yönelik her türlü ve özellikle cinsel amaç taşıyan saldırılardan dolayı da zarar görmediklerinin kabul edilmeyeceği, ileri sürülmeyeceği, aksinin eşi öldürülen kişinin bu eylemden zarar görmediği gibi hiçbir hukuk düzeninin kabul etmeyeceği sonuçları doğuracağı nazara alındığında dairenin kararı kabul edilemez.”
Başsavcılığın itirazı üzerine dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu gündemine gitti. Kurul iki hafta sürdürdüğü müzakere sonucunda, Başsavcılığın yaptığı itirazı reddetti.
Böylece Kurul, ‘18 yaşından büyük olup algılama ve ayırt etme yeteneğine sahip’ olan ve cinsel tacize maruz kalan kadının, yerel mahkeme kararını kendisi temyiz etmesi gerektiğine hükmetmiş oldu. İçtihat niteliğindeki kararla Yargıtay, kadının namusunun, kocası tarafından değil kendisi tarafından korunması gerektiğini kayıt altına almış oldu.
Haberin tamamı radikal.com.tr'de