Kadınlar ağır işlere el attı

Kadınlar ağır işlere el attı
Bir çok sektörde 'erkek işi' olarak görülen alana gözü kara bir şekilde giren kadın girişimciler büyük başarılara imza atıyor. Kimisi sektöründe 'duayen' mertebesine bile çıkan kadınlar meslek örgütleri yönetimine de uzak durmuyor. Kimi eşleriyle birlikte kurduğu şirketin başında, kimi babadan kalan mesleği devam ettiriyor. Kimi de erkek kardeşlerinin bile "ağır iş" diyerek cesaret edemediği bir alanda rakiplerine meydan okuyor. Makine imalatçısı Merih Usta, dökümcü Aynur Hanım, Karadenizli girişimci Zuhal Akyüzlü ve diğerleri... 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, "Dünyada ve Türkiye'de kadın nerede?" sorusunun yeniden irdelendiği şu günlerde, gözü kara girişimci ve dünyaya kendini kanıtlamış iş kadınlarının hikayeleri her zamankinden daha fazla göz dolduruyor. Hepsinin ortak noktası ise önce kadın, sonra anne olan bu kadınların girişimcilik macerasında erkeklere taş çıkartıyor olması. Kadınların girişimci ruhları sayesinde iş dünyasında sesi daha çok yükselmeye başladı. Yaptıkları yatırımlar,hayata geçirdikleri projeler ile iş dünyasında hızla yol alan kadınlar, geçen günlerde sanayi ve ticaret odalarında da daha fazla boy gösterdi. Sadece büyükşehirlerde değil, Anadolu'dan da başarılı iş kadınları oda ve borsalarda "ben de varım" dedi. İş kadınları katıldıkları seçimlerde "Kadının da yönetimde hakkı var" anlayışını "Kadının yönetimde hakkı var" olarak değiştireceğinin sinyalini verdi. MERİH ESKİN Parfüm değil, gres yağı kokusunu seviyorum Sektörü onu "Merih Usta" diye tanıyor. Eşi Ömer Eskin ile kurduğu Darka Makina'nın patroniçesi Merih Eskin, sektörünün de tek kadın yöneticisi. Plastik poşet makineleri üretimi gerçekleştirdiklerini söyleyen Eskin, "Firmamız sektörde tasarıma en çok değer veren firma olarak biliniyor. Kadın estetiğini bu sektörde de öne çıkarıyoruz" diyor. Üretimin her aşamasında çalışan Eskin, bugün satış, organizasyon ve yönetimden sorumlu. 3 milyon dolarlık cirosu bulunan firma, ihracat da yapıyor. Makinelerden uzak kalmaya dayanamadığını söyleyen Eskin, "Parfüm kullanmayan biriyim çünkü hiç sevmiyorum. Bazılarına garip geliyor ama en çok sevdiğim koku gres yağı kokusu. Bir de artık daha çok yönetim aşamasında görev aldığım için imalathanedeki talaşlı makine kokusunu özlüyorum. Kadın olduğunuz için ayrıcalık beklemeden iş yapıyorsanız destek bile görüyorsunuz" diyor. ZUHAL AKYÜZLÜ Gelin geldiği Of'a organik çay fabrikası kuracak Türkiye'nin ilk ticaret ve sanayi odası meclis başkanı olan Zuhal Akyüzlü ise, geçen hafta Of Ticaret ve Sanayi Odası'nda ikinci kez bu göreve seçildi. Esasen bir harita mühendisi olan Akyüzlü, 1992'de kurduğu Ölçü Mühendislik şirketinin patronu. 4 arkadaşıyla kurduğu Trabzon Organik Yaşam Şirketi (Troya) de Türkiye'de bir ilke imza atıp, organik yeşil çay üretimi yapmaya hazırlanıyor. Özel sektörde böyle bir yatırımın ilk olduğunu söyleyen Akyüzlü, mayıstan itibaren üretime geçeceklerini söylüyor. Özellikle taşrada kadın kimliğiyle iş dünyasında yer almanın bir çok sıkıntısı olduğunu söyleyen Akyüzlü, yine de erkeklerin, ayakları üzerinde duran bir kadını kabul etmek zorunda kaldığını söylüyor. Gelin olarak geldiği Of'ta meclis başkanlığına kadar yükselen Akyüzlü, "Azminiz ve bilginiz varsa, kadın da olsanız başarmamanız mümkün değil" diyor. AYNUR AYŞİN Erkek kardeş korktu onlar 'ağır iş'ten kaçmadı Sanayinin belki de en "erkek işi" görülen döküm sektöründe 2 kız kardeş uzun yıllardır fırtınalar estiriyor. Makine mühendisi Aynur ve Ayşin Ayhan, baba mirası dökümcülüğe girer. Ama erkek kardeş "döküm işi yapamam" diyerek uzak dururken, iki kadın bu zor işin başına geçer. 200 metrekarelik küçük bir atölyeyi şu anda ihracat yapan bir şirkete dönüştürdüklerini anlatan Aynur Ayhan, "Adı üstünde ağır sanayi. Ama kız kardeşim de ben de bilinçli bir tercihle bu işi seçtik. Bilgi ve tecrübenizi ortaya koyduğunuzda başarılamayacak iş yok" diyor. Bu sektörde en ilginç tepkileri Avrupalı müşterilerinden aldıklarını söyleyen Ayhan, "Avrupa'da makine mühendisi yok denecek kadar. Bu nedenle en çok da onlar bizim durumumuza şaşırıyor" diyor. Döküm Sanayicileri Derneği'nde de görev alan Ayhan, "Böylece sektöre de müdahale ediyorum" diyor. MÜNTEHA ADALI Kocasının şirketi baştan aşağı yeniledi Münteha Adalı, hikayesini anlatmaya "Hizmet sektörü iki defa zor bir sektör. Çünkü hem erkek egemen bir sektör, hem de kayıtdışının ve emek sömürüsünün çok fazla olduğu bir sektör" diyerek başlıyor. Adalaı'nın 1996'da bankacılıktan istifa ederek eşinin kurduğu Güvensan şirketinin başına geçmesi bir milat oluyor. Çünkü şirket baştan kabuk değiştiriyor. "Kocamın döneminde sadece temizlik makineleri ithal edean şirket, bugün hizmet sektörünün önemli şirketlerinden biri. 5 şubemiz var. Aracı firma kullanmıyoruz. Hizmet alanımızı satışla sınırlı tutmayıp genişlettik" diyen Adalı, çok çalışıp işlerini önemsedikleri için başarılı olduklarını kaydediyor. Adalı, "Temizlik öylesine bir iş değil. Her gün binlerce insanın çekmecesi dolabına kadar giriyoruz. Çok önemli bir iş yaptığımıza inanıyorum" diyor. ÜLKÜ BÜYÜKGÖNENÇ Önce yadırgandı, sonra matbaanın duayeni oldu O artık matbaacılık ve ambalaj sektörünün duayeni. 30 yıl önce erkek kardeşleriyle atıldığı matbaacılığın önde gelen firmalarından Ekol Ofset'in Yönetim Kurulu Üyesi Ülkü Büyükgönenç, "30 yıl önce bir kadının böyle bir işe girişmesi çok daha zordu. Ama çok çalıştım. İşe en erken ben giderdim en son çıkan da hep ben olurdum. Bu disiplin ister istemez herkesin üzerinde saygı oluşturdu" diyor. O dönemler sektörde yadırganmasına karşın şu anda sektörde rol model olarak görüldüğünü söyleyen Büyükgönenç, "Matbaacılık her zaman erkeklerin hakimiyetinde görüldü. Ama bu inanışı yıktığıma inanıyorum" diyor. İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyeliği görevine seçilen Büyükgönenç, kadınların sadece şirketlerinde değil, sektörü ilgilendiren meslek ve oda kuruluşlarında da görevler almasının önemli olduğunu vurguluyor. HÜLYA AKKAYA Doğu illerinin fuar kraliçesi oldu Gaziantep Üniversitesi'nden emekli olduktan sonra fuarcılık şirketi Akort Tanıtım'ı kuran Hülya Akkaya, bu yılki oda seçimlerinde doğu illerinde meclis üyeliğine seçilen tek kadın. Gaziantep Ticaret Odası Meclis Üyesi Hülya Akkaya, en çok da doğu illerinde fuarcılığın gelişimine katkı sunduğu için yaptığı işle gurur duyduğunu söylüyor: "Gaziantap sanayi şehri. Ama firma sahipleri ellerindeki ürünü kime ve nasıl pazarlayacaklarını bilmiyor." Akkaya, bugüne kadar bölgede 30 fuar organize etmiş. İlin muhafazakar yapısı nedeniyle hâlâ bazı konularda çok zorluklar yaşadığını anlatan Akkaya, "İkili iş görüşmelerini tek başıma yapamıyorum. Personel ya da çocuklarımdan destek alıyorum. Çin'e gitmek istiyorum ama bunu tek başıma yapmam mümkün olmuyor. Kalabalık iş gezileriyle bu tür iş seyahatlarini hallediyoruz" diyor.