Kadınlar barış için ses çıkardı: Biz susmayacağız, silahlar sussun!

Kadınlar barış için ses çıkardı: Biz susmayacağız, silahlar sussun!

Barış İçin Kadın Girişimi’nin çağrısıyla Kadıköy'de bir araya gelen kadınlar ses çıkarma eylemi yaptı.

Barış İçin Kadın Girişimi’nin Suruç saldırısının ardından düzenlemeye başladıkları barış için ses çıkarma eylemlerine devam ediyor.

bianet'te yer alan habere göre, tava, zil, tef, tencere, darbuka, düdük ve davullarla bugün Kadıköy’deydiler. Saat 17.00’den 19.00’a dek kilise meydanında barış çağrılarını dile getirdiler.

Beş dilde “Barış” yazılı mor kurdelelerin iliştirildiği “Bu savaşın parçası olmayın” mesajını içeren mektupları kadınlara dağıttılar.

Flamasız gerçekleşen eylemde Bülent Arınç’ın “Hanımefendi sus, bir kadın olarak sus”  sözlerine ithafen “Biz kadınlar susmayacağız. Silahlar sussun. Barışa ihtiyacımız var” yazılı pankartı taşıdılar. Az sayıdaki dövizde savaş değil barış dilekleri ve Suruç saldırısına ilişkin mesajlar yer aldı.

Kilise meydanından saat 19.00’da tava, tef, düdük, davul, darbukalarla çarşı içinde yürüyüşe başladılar.

 

'Siz ağlayadurun, biz savaşalım diyorlar'

 

Bahariye Caddesi’nde yapılan açıklamanın Türkçe’sini Fatma Baş, Kürtçe’sini Yekbun Akansu okudu. Kadınlara “Biz yüzde elliyiz. Bu savaşı durdurabiliriz” diye seslendiler.

Açıklamada şu ifadeler öne çıktı:

“Sevgili kadınlar. Türkiye’de yine savaş var. ZAten çoğumuz savaşsız bir dönem görmedik bu ülkede. Misal ben 45 yaşındayım ve tüm yaşamım yüreğim ağzımda ölen asker ve gerilları saydım. Misal ben daha doğmadım, doğamayacağım da, annemin karnında geçen hafta uçaklar bombalayınca Zergele’de katledildim.”

“Biz diyorlar ki siz susun. Erkekleri verin vatan uğruna ölsünler, öldürsünler. Bize diyorlar ki siz bize asker doğurun. Emek verdiğiniz sevdikleriniz ölünce şöyle iyice bir ağlayın. Siz ağlayadurun biz savaşalım.”

 

'Kıkır kıkır güldüğümüz bir dünya düşlüyoruz'

 

“Sevgili kadınlar. Biz başka bir yer düşlüyoruz. Savaşın bittiği bir yer. Ağaçların bombalarla yakılmadığı, isteyenin doğurduğu, istemeyenin doğurmadığı, ama kimsenin asker doğmadığı bir yer düşlüyoruz. Bizim eşit söz ve yönetim hakkımız olan bir yer düşlüyoruz. Yüksek sesle itiraz ettiğimiz, itirazımıza sıkılan gazları çokluğumuzla etkisiz hale getirdiğimiz bir yer düşlüyoruz. Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Alevi, Sünni, Ermeni hep beraber kıkır kıkır güldüğümüz bir dünya düşlüyoruz.”

“Biz oradan oraya cenazelere değil, birbirimizle muhabbete gittiğimiz, bundan sonra dünyaya geleceklerin savaş yaşamayacağı bir dünya düşlüyoruz.”

 

'Yüzde elliyiz, savaşı durdurabiliriz'

 

“Biz yüzde elliyiz. Bu savaşı durdurabiliriz. Biz başka bir dünyada yaşayacağız dersek başka bir dünyada yaşarız.

“Kurdelalar yaptık. Barış için. Siz de takın. Ağlamayın. Bu savaşın parçası olmayın.”