T24 -
Muğla Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Saniye Dedeoğlu, Türkiye'de yaşamın yükünün çoğunun kadınların omuzlarında olduğunu belirterek, ''Kadınlar günde ortalama 5 saat 17 dakikayı ev işleri ve çocuk bakımına ayırıyor, erkeklerin bu aktiviteler için ayırdığı zaman 51 dakika'' dedi.Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Saniye Dedeoğlu, yaptığı açıklamada, TÜİK'in 2006 yılında yaptığı zaman kullanım istatistiklerine göre Türkiye'de yaşayan kadınların günde ortalama 5 saat 17 dakika ev işleri ve çocuk bakımı için harcadığını söyledi. Dedeoğlu, şöyle devam etti: ''Erkeklerin bu aktiviteler için ayırdığı zaman sadece 51 dakika. Herhangi bir işte çalışan erkekler ekonomik aktivite için 6 saat 8 dakika çalışıyor, çalışan kadınlar ise ancak 4 saat 19 dakika harcıyor. Yani çalışsalar bile kadınlar işte erkeklerden daha az zaman harcıyorlar. Erkekler ise ev işlerine çok az zaman ayırarak aslında ev işleri ve çocuk bakımının kadın işi olduğunu gösteriyorlar.'' Kadınların ev içinde var olan bu ağır yüklerini hafifletecek ve onları istihdama itecek kurumsal çocuk ve yaşlı bakımı hizmetlerinden yoksun olduğunu öne süren Dedeoğlu, Türkiye genelinde okul öncesi eğitimde olan çocukların ancak yüzde 16'sının anaokulları ve ana sınıflarından yararlandığını söyledi. Dedeoğlu, "Bu eğitimin yüzde 90'dan fazlası kamu kurumları tarafından verilirken ancak yüzde 7'lik oran özel kreşler tarafından sağlanmaktadır. Okul öncesi eğitim alan yüzde 16 oranında çocuğun çoğu 3 yaşın üzerindedir ve 3 yaş altı çocukların bakım hizmetlerine ilişkin veri bulunmadığından bu alanda büyük boşluk vardır.'' Yaşlıların bakımı kadınların omuzlarındaTürkiye'de yaşayan kadınların yaşlıların bakımı konusunda da önemli roller üstlendiğini anımsatan Dedeoğlu, maliyetlerin yükselmesi, devletin kurumsal ve maddi destek vermemesinin de yaşlı bakımını kadınların omuzlarına yüklediğini ifade etti.Dedeoğlu, ev içinde kadınlara yüklenen görevlerin aslında devlet tarafından da kadın işi olarak görüldüğünü belirterek, şöyle konuştu: ''İş gücü piyasasına girme olanağına erişebilen kadınların büyük bölümü düşük ücretli ve yükselme olanaklarından yoksun işlerde istihdam edilmekte, erkeklerin yaptıkları işlerle eş değer işler yaptıkları durumlarda bile eşit ücret almaları mümkün olmamaktadır. Türkiye'de kentlerde kadın ve erkek ücret ortalamaları arasında yüzde 22 fark söz konusudur. Yapılan çalışmalar, özel sektörde bu farkın yüzde 50'nin üzerine çıktığını, eğitim ve iş tecrübesi gibi faktörler sabitlendiğinde bile kadınlar ile erkekler arasında ücret eşitsizlikleri olduğunu ortaya koymaktadır.'' İstatistikler ve önerilerEv kadınları ve sigortasız çalışan ve çalıştırılan kadınların sosyal güvenlik açısından ancak eşlerine ve babalarına bağımlı olarak sosyal güvenliğe giriş hakkı elde edebildiğini hatırlatan Dedeoğlu, şunları kaydetti:''Kadınların sosyal güvenlik mekanizmasından dışlanmasının bir diğer göstergesi ise toplam emekliler içindeki payının düşüklüğüdür. Geçen yıl emekli olan 3 milyon 622 bin kişinin sadece yüzde 21'i kadındır. İstatistiki bilgilerle ortaya konulan kadınlara ilişkin resmin değiştirilmesi için öncelikle kadınların istihdamını artırmaya ve kadınların ev içi emeklerinin toplum tarafından kabul görmesini sağlayacak mekanizma ve politikalara ihtiyaç vardır. Çocuk bakımı alanında devlet, işveren ve ebeveyn üçlüsü arasında daha eşitlikçi paylaşım sağlanması gerekmektedir.''