İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) ile İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, müftülüklere nikâh yetkisinin verilmesine ilşkin yasa tasarısına tepki göstererek, yasa tasarısının geri çekilmesini istedi.
İKBB Koordinatörü Nazan Moroğlu, müftülüklere nikâh yetkisinin verilmesinin çok yönlü bir anayasa ihlali olduğunu söyleyerek, “Bu yasa tasarısı Medeni Kanun’un yok sayılmasıdır. Acilen geri çekilmelidir” dedi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (CYDD) Genel Merkezi ve tüm şubeleri adına yapılan açıklamada da, “Müftülüklere nikâh yetkisi verilmesi Medeni Kanun’a ve laikliğe meydan okumadır. Kabul edilemez” dendi. İKKB ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, dün İstanbul Barosu’nun Beyoğlu’ndaki merkez binasında, iktidar tarafından 25 Temmuz günü TBMM’ye sunulan, il ve ilçe müftülüklerine nikâh kıyma yetkisi veren, Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda değişiklik tasarısıyla ile ilgili basın toplantısı düzenledi. İKKB bünyesindeki kadın kuruluşlarının temsilcileri ile İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı toplantıda konuşan avukat Nazan Moroğlu, müftülüklerin dini makamlar olduğunu belirterek, “Evlendirme memuru olarak resmi nikâh yetkisi verilmesi, laik medeni kanundan vazgeçiştir. Laiklik ilkesi yurttaşların bir arada yaşamasının, demokrasinin ve kadın haklarının güvencesidir” dedi.
Yasa tasarısının onaylanması halinde Anayasa, Medeni Kanun ve cumhuriyetin niteliklerini çok yönlü ihlal edileceğini belirten Moroğlu şunları söyledi: “Yapılmak istenen değişiklik, kamu hizmetinin sadece bir inanca yönelik düzenlenmesi nedeniyle laiklik ilkesine aykırıdır. Son yıllarda her açıdan ayrıştırılmakta olan toplumun nikâh üzerinden de bölünmesine yol açacaktır. İKKB ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi olarak, bu tasarının geri çekilmesini istiyoruz.” İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Aydeniz Tuskan da konuşmasında, “Medeni Kanun’la tek eşlilik sistemi getirilmiştir. Bu konuda hassasiyetimizi sürdürerek, bunun dini kişilerin elinde olmasının eşitlik ilkesinde sorun yaratacağı kanaatindeyiz” dedi.
ÇYDD) Genel Merkezi ve tüm şubeleri adına yapılan açıklamada, Nüfus Hizmetleri Kanunu’nda değişiklik tasarısına tepki gösterilerek, şu ifadelere yer verildi: “Evlenmenin dini makamlarca yapılması Medeni Kanun ve evlenmenin laik niteliğiyle bağdaşmaz. Evlenmenin resmi evlendirme memurunca yapılması, Anayasa’nın 174. maddesi 4. bendine göre Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik niteliğini koruma amacını güden devrim kanunlarından biri olarak kabul edilmiştir. İmamlar, dini konularda bilgi ve donanıma sahiptir. Medeni Hukuk’a uygun evlenmenin şartları olan, örneğin ayırt etme gücü, tek eşlilik, yaş sınırı, yakın hısımlık vb. teknik ve hayati şartlar müftüler ve imamlar tarafından hakkıyla değerlendirilemez. Din adamlarına böyle bir yetki verilmesi Medeni Kanun’a ve laikliğe meydan okuma anlamına gelir, kabul edilemez.”
Müftülüklere nikâh kıyma yetkisi verilmesine ilişkin yasa tasarısına bir tepki de İstanbul Barosu’ndan geldi. Baro, yazılı bir açıklama yaparak yasa tasarısının anayasaya aykırı olduğunu belirtti. “Müftülükte nikâh, cumhuriyetin niteliklerinden vazgeçilmesidir” başlıklı yazıda, “Bu tasarı ile getirilmek istenen değişiklikte, resmi nikâh, kimin kıydığıyla ilgili olmanın çok ötesinde anlamlar taşıyan bir ağırlıkla, İnkılâp Kanunları içinde sayılmıştır. İnkılâp Kanunları’nın değiştirilmesi, cumhuriyetin niteliklerinden vazgeçilmesi anlamını taşır.
CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, müftülere nikâh kıyma yetkisi veren tasarı ile birlikte gündeme gelen 18 yaş altı evliliklerle ilgili yanıtlaması istemiyle Başbakan Binali Yıldırım’a soru önergesi verdi. Adıgüzel önergede, “Son 5 yılda, resmi nikâh olmaksızın yasal yaş sınırının altında imam nikâhı kıydığı için hakkında işlem başlatılan imam sayısı kaçtır? Bu işlemler sonucunda, kaçı hakkında adli ve idari ceza uygulanmıştır? Erken yaşta ve zorla evlilikler ile mücadelede, din görevlilerini kapsayan ne gibi önleyici ve bilgilendirici çalışmalar yapılmaktadır?” diye sordu.