T24 - Hülya Karabağlı / AnkaraCinayet ve şiddetle bunalan kadınların çalışma hayatı düzenlerinde işlerin iyi gitmediği anlaşıldı. Kadınlar, iş yerinde psikolojik taciz (mobbing) olarak tanımlanan uygulamaların hedefinde bulunuyor. Mobbing ile Mücadele Derneği’nin son bir yıllık verilerine göre, çalışan kadının yüzde 58’i mobbing mağduru. Erkeklerde bu oran yüzde 42. Çalışma alanlarına göre mobbing uygulamalarında ilk sırayı ilk ve orta öğretim kurumu öğretmenleri alıyor. Erkek öğretmenler gizli odalarda sessizce şiddete uğruyor. Kadınlar ise, iffet ve namuslarıyla tehdit ediliyor. Gofret çaldığı öne sürülerek mobbing uygulanan öğretmenler de var.
Mobbing ile Mücadele Derneği, Türkiye’nin kamu kurumları, özel sektör ve üniversite yelpazesinde yaşanan mobbing (psikolojik taciz, yıldırma, baskı) haritasını çıkardı. Dernek, 10 Eylül tarihinde ‘Üniversiteler ve Mobbing’ konulu bir basın toplantısı düzenleyecek. Dernek Başkanı Hüseyin Gün, mobbingin dünyada çalışma hayatında son 27 yıldır en önemli sorun olarak kabul edildiğini söyledi.
Gün’e göre, işyerinde çalışanlara uygulanan ağır ve tahrik edici saldırıları ifade etmek için kullanılan ‘psikolojik taciz’ sözcüklerinin çok basit kalıyor. Gün, Türkiye’nin her yerinden binlerce başvuru yapılan derneklerinin 24 saat hizmet verdiğini söyledi.
Kadınların yüzde 58'i
Mobbing ile Mücadele Derneği Genel Başkanı Hüseyin Gün’ün verilerine göre, Türkiye’de toplam mobbing oranı yüzde 40. Kadınların yüzde 58’i, erkeklerin yüzde 42’si mobbing mağduru. Mobbing oranı meslekten mesleğe, kuruluş çalışma koşullarına, organizasyon yapısına göre farklılık içeriyor.
Bir yılda beş bin kişi
Bir yıl içinde elektronik posta, mektup, telefon, yüz yüze görüşme yoluyla 5 civarında kişi başvurdu. Oransal büyüklük dikkate alınarak yapılan çalışmada, mobbing mağdurlarında ilk sırayı ‘ilk ve orta öğretim’ kurumu öğretmenleri alıyor. İkinci sırayı alan öğretim üyelerini, özel ya da kamu finans sektöründe çalışanlar izliyor. Kamu kurumlarında çalışan memurlar (memur - şef - müdür - başkan - Genel müdür yardımcısı), kamu kurumlarının temizlik ve özel güvenlik hizmetlerinde taşeron firma olarak hizmet yürüten özel şirket çalışanları da listede yer alıyor.
Asker ve polisin ilgisi
Dernek başkanı Gün, asker ve polislerin de derneğe uğrayarak mobbing konusunda bilgi aldıklarını, yüksek lisans ve doktora yapan kız öğrencileri ile sayısı az olsa da tez danışmanlarının mobbing yakınmasıyla derneklerine başvurduğunu söyledi.
Devlet memurları dava açmada daha cesur
Ankara ve İstanbul olmak üzere özellikle kamuda ve üniversitelerde, mobbing davaları açıldı ve yargıda yüklü miktarda dosya bekliyor. Davalar, görevi kötüye kullanma, eziyet, hakaret, özel hayata müdahale, haberleşmenin gizliliğini ihlal gibi suçlar kapsamında olduğu gerekçesiyle maddi manevi tazminat davası kapsamında. Mobbing mağdurları bu davaları doğrudan uygulayana karşı açtıklarında yargısal engellere takılmıyorlar.
Gün, “Mobbinge karşı dava açma ve şikayet etme konusunda, kamu sektöründe çalışanlar daha cesur davranıyor” dedi.
Parası olmayan yada korkudan dava açamıyor
Derneğin araştırmalarına göre, her mobbing mağduru yargıya maddi imkansızlık ya da korku nedeniyle yargıya başvurmuyor. Yasal yollardan hak aramama gerekçeleri arasında şunlar yer alıyor:
-Yüksek lisans ve doktora yapan çoğu kız öğrenci parası olmadığı ya da korkusundan dolayı dava açamıyor.
-Özel sektör çalışanları kendilerine yapılan psikolojik taciz konusunda yakınsalar da iş güvencelerinin olmaması nedeniyle ya da açmış olduğu davayı kazansa bile aynı sektörde referans kirlenmesi sonucu yeni iş bir iş bulamayacağı endişesi nedeniyle dava açmaktan ya da şikayet etmekten çekiniyor.
-Mağdurların birçoğu başına gelenlerin mobbing olup olmadığını öğrenmeye çalışıyor. Mobbing karşı nasıl hareket edeceğini bilmiyor.
-Mağdurların birçoğu dava masrafından kaçınarak yasal yola başvurmaktan kaçınıyor. Mahkeme ve avukatlık masraflarının dernek tarafından karşılanıp karşılanmayacağını soruyor.