PKK’yla 1990’da girilen çatışmada 7 kurşunla yaralanan Uğur Eşim bir türlü eski sağlığına kavuşamadı. Tam 17 yıl sonra başında bir mermi tespit edildi. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde (AYİM) açtığı dava ‘eylem tarihinden itibaren 5 yıl içinde başvuru yapma şartının geçtiği’ gerekçe gösterilerek reddedildi. Eşim davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. AİHM, AYİM kararının, adil yargılama ilkesinin ihlali olduğuna hükmederek Türkiye’yi 3 bin Euro manevi tazminata mahkûm etti.
Hürriyet'ten Nurettin Kurt'un haberine göre, Siirt’te 1990 yılında er olarak vatani görevini yaparken PKK’lılarla girilen çatışmada 7 kurşunla yaralanan Uğur Eşim, tedavi sonrası ‘Gazi’ ünvanı verilerek terhis edildi. Yıllarca ağrıları geçmeyen Eşim’in kafasındaki kalaşnikof mermisi ancak 17 yıl sonra tespit edilebildi.
Yargıda hakkını arayan Eşim, ‘Dava açma süresini geçirdiği’ gerekçesiyle Türk mahkemelerinde sonuç alamayınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. AİHM ise Türkiye’nin, Uğur Eşim’e 3 bin Euro tazminat ödenmesine hükmetti. Kararla yargılamanın da önünün açılması sayesinde Eşim, tazminat davası açarak hakkını arayabilecek.
Girdiği çatışmada vücuduna isabet eden 7 kurşundan bacağında olan biri, tehlikeli olduğu gerekçesiyle alınmayan Eşim, bir türlü eski sağlığına kavuşamadı. Sürekli çarpıntı, uykusuzluk, özellikle ellerinde olmak üzere yaygın kas ağrısı ve kasılma şikâyetleriyle askeri hastanelere başvuran Eşim’e, depresyon görünümünde şikâyetlerin bulunduğu belirtilerek, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar verildi.‘Gazi’ ünvanıyla terhis edilen ancak sağlık problemleri yaşayan Eşim’in, ancak 2007’de çekilen beyin tomografisinde ‘kafatasının sol tarafında 15x10 mm boyutlarında mermi çekirdeği bulunduğu’ tespit edildi. 17 yıldır kafasında kalaşnikof mermisiyle yaşadığı ortaya çıkan Eşim, herhangi bir müdahalede bulunulamadığı için hayatına devam etmek zorunda kaldı.
Önce Milli Savunma Bakanlığı’na başvurarak maddi manevi tazminat talep eden Gazi, yanıt alamadı. Daha sonra 2008’de Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde (AYİM) açtığı dava ise ‘eylem tarihinden itibaren 5 yıl içinde başvuru yapma şartının geçtiği’ gerekçe gösterilerek reddedildi. Eşim’in avukatlarının karar düzeltme talepleri de kabul edilmedi. İç hukuk yollarını tüketen Eşim, 2009’da dosyayı AİHM’ye taşıyarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2, 6, 13 ve 1 no’lu ek protokolün 1. maddesinin ihlal edildiğini savundu. 4 yıl sonra karara varan AİHM, 17 Eylül’deki AYİM kararının, adil yargılama ilkesinin ihlali olduğuna hükmederek Türkiye’yi 3 bin Euro manevi tazminata mahkûm etti.
Uğur Eşim’in avukatı Oğuz Kaan Doğan, “AİHM’nin ihlal kararı çok önemli. Bu karardan sonra artık AYİM’nin de 5 yıllık zamanaşımını Danıştay’da olduğu gibi olayın öğrenildiği tarihten itibaren başlatması gerekiyor. Bu karar emsal niteliği taşıyor. 4. yargı paketiyle AYİM Kanunu’nun 64. maddesi de değiştirilmişti. Böylece AİHM’nin ihlal kararı, yargılamanın iadesini gerektiriyor” dedi.