‘Kadın Mentorluk Yürüyüşü’nde konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Bizim, yan yana gelerek, karşılıklı deneyimlerimizi paylaşarak, birbirimizi anlayarak ve hissederek aslında güçsüz olmadığımızı görmeye, ama sadece görmeye değil, gördükten sonra o güçlerimizi örgütlemeye ihtiyacımız var. Bunu yaptığımızda ne olacak biliyor musunuz? Dünyanın neresinde olursa olsun, o tek adamları çok kadınlar gönderecek” dedi.
SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği, 8 Mart Emekçi Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla İstanbul’un farklı noktalarında bugün ‘Kadın Mentorluk Yürüyüşü’ etkinliği düzenledi. Etkinliğe, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin de katıldı.
SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği Başkanı Gülseren Onanç, etkinlikte yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“SES Kadın Mentorlük Yürüyüşü’nü, Şişli Belediyesi’yle birlikte bugün gerçekleştiriyoruz. Dünya müthiş bir pandemi krizine girdi. Hiçbirimiz böyle bir şey beklemiyorduk doğrusu. İki yıl boyunca birbirimizden ayrı kaldık. En çok özlediğimiz şey de aslında böyle yan yana, sarılarak öpüşmek, koklaşmaktı değil mi? Bu sene arkadaşlarımızla bu etkinliği ne zaman nerede yapalım derken acaba bir araya gelerek yapabilir miyiz diye düşündük. Ben dedim ki kesinlikle yüz yüze gelerek yapmalıyız. Yan yana, omuz omuza, kol kola olmayı çok özledik. SES, kadın sesini yükseltmeye çalışıyor. Dijital habercilik yapıyoruz, kadın gözünden habercilik yapıyoruz. Kadının sesini Türkiye’de ve dünyada yükseltmeye çalışıyoruz.
Aslında biz, kadın dayanışmasını desteklemek istiyoruz. Zira yüzyıllardır toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi veren kadınların hala önünde gidecek o kadar uzun bir yol var ki bunu ancak bir şekilde başarabiliriz. Ancak yan yana durarak, dayanışma içerisinde gerçekleştirebiliriz. O yüzden bir gün bu ülkede eğer eşitlik olacaksa bu, ancak kadınların direnişiyle, kadınların yan yana durmasıyla, dayanışmasıyla mümkün.
‘Covid bitti, bitmedi’ derken birden şu anda kendimizi bir savaşın içerisinde bulduk. Buradan Ukraynalı kadınlara da selam yollamak istiyoruz. Gerçekten onlarla omuz omuza olduğumuzu, onlarla dayanışma içerisinde olduğumuzu söylemek istiyoruz. Tek yolun barış olduğunu yeniden, buradan bütün dünyaya, Şişli’ye, İstanbul’a, Türkiye’ye söylemek istiyorum. Tek yol barış ama bunun müzakereyle, diplomasiyle, kadınlarla, kadınların bu sürece alınmasıyla mümkün olabileceğini düşünüyorum. Ayrıca uzunca bir zamandır özgürlüklerinden mahrum kalan Türkiye’deki bu otoriter sistem içinde mağdur olan çok kadın var. Kadın gazeteci var, kadın siyasetçi var. Onlara da buradan selam yollamak istiyorum. Sedef Kabaş, bizim can dostumuz. İyi ki varsın Sedef, senin direnişin bizim yolumuzu açıyor. Kadınların sesi daha da yükselecek, bütün engellemelere rağmen yine Feminist Kadın Yürüyüşü’nde olacağız.”
Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ise şöyle konuştu:
“Sevgili kadınlar; içinde bulunduğumuz durum çok vahim. Yoksulluk derinleşmiş, psikolojik sorun artmış, bölgemizde savaşlar, ülkemizin içindeki ekonomik ve sosyal sorunlar hepimizi derinden üzüyor. Şuna yürekten inanan biriyim; kadın elinin değdiği herhangi bir konu daha önemseniyor, daha doğru işler yapıldığına inanan biriyim.
Biz, sizin her zaman yol arkadaşınızız. Bu coğrafyada yaşamış ve yakın bir tarihte Suriye’de çok büyük eziyet görmüş bir halkın bir atasözüyle sözlerimi bitireyim. Beni en çok etkileyen duygulardan biridir. Yezidiler ya da Ezidiler diye anılan, özellikle Mezopotamya topraklarında yetişmiş ve bugün dünyanın farklı topraklarına gitmiş ve en çok eziyet görmüş kadınların başında gelir. Anadolu kadını zaten çok sıkıntılı. Onların çok güzel bir atasözü var. Diyor ki ‘Bizim topraklarda önce kadınlar uyanır, sonra güneş doğar. Çünkü güneşi kadınlar doğurur’. O yüzden sizi yürekten kutluyorum.
BU ŞEHİR RANTA KURBAN OLMUŞ BİR ŞEHİR: Her zaman birlikte olmaktan keyif aldığım, gerçekten Şişli’ye bir sözüm vardı, yavaş yavaş yaşatmaya çalışıyoruz. ‘Kadınları yüksek topuklularla Şişli’de yürüteceğiz.’ Bu şehir, kadim bir şehir ama ranta kurban edilmiş bir şehir. Onun için hepinize görev düşüyor.”
Gülseren Onanç’ın ‘Demir Lady’ diyerek sahneye çağırdığı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ise şunları söyledi:
BÜTÜN KADINLAR, SAVAŞI DEĞİL BARIŞI ÖRGÜTLEMEK ÜZERE MÜCADELE EDİYORLAR:
“Bütün kadınlar, savaşı değil barışı örgütlemek üzere mücadele ediyorlar. Dolayısıyla kadınlar, savaş etmek zorunda bırakılsalar da kararlı olduklarında, barışı örgütlediklerinde dünyayı değiştirecekler.
Muammer Başkan’a dair ufacık bir anekdotla duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Kadın mücadelesi hakikaten dünyanın en önemli gündemlerinden biri. Kadının dünyayı dönüştüreceğine inanıyoruz. İnanıyoruz ki bir aradayız, yan yanayız. Kadın mücadelesinde erkek egemen değil, eşitlikçi bakış açısına sahip erkek yol arkadaşlarımızın varlığı da bir o kadar olmazsa olmaz. Yine erkek egemen bakışın hakim olmaya çalıştığı bir süreçte eşitlikçi bir bakışla ‘bir kadın il başkanı olmalı’ diyerek burada Muammer Başkan ve arkada diğer erkek yol arkadaşlarımızı da görüyoruz, bu mücadeleye destek veren yol arkadaşlarımızdan biridir.
Bu dönemde bizlerin birlikte olmaya, yan yana durmaya ve dayanışmaya ihtiyacı var. Ve benim hep inandığım bir şey var; güçsüz kadın yok, nerede olursa olsun, yaşı ne olursa olsun, hangi koşullarda yaşıyor olursa olsun güçsüzleştirilen kadın var. Ve bizim, yan yana gelerek, karşılıklı deneyimlerimizi paylaşarak, birbirimizi anlayarak ve hissederek aslında güçsüz olmadığımızı görmeye, ama sadece görmeye değil, gördükten sonra o güçlerimizi örgütlemeye ihtiyacımız var. Bunu yaptığımızda ne olacak biliyor musunuz? Dünyanın neresinde olursa olsun, o tek adamları çok kadınlar gönderecek. Ve karşımda da o çok kadınları görüyorum.
Son olarak şunu söyleyeyim; bu projeden haberdar olduğumda çok heyecanlandım. Çünkü uzaktan birbirimizi gördüğümüzde her ne kadar hissetsek de olumlu gördüğümüz birtakım meziyetlerin sadece birkaç kişide olduğunu zannediyoruz. Birkaç kadında olduğunu zannediyoruz. Halbuki bir araya gelip konuştuğumuzda, karşılıklı deneyimlerimizi aktardığımızda o meziyetlerin bir, iki, üç, dört, beş kadına ait değil hepimizin içinde olduğunu görüyoruz.
10-15 yıl önce bir gün oturup düşünmüştüm; ‘ya doğduğum günden itibaren her şeyi ama her şeyi mücadele ederek mi kazanmak ya da mücadele etmeme rağmen kaybetmek durumunda mıyım’ diye. Var olmak için mücadele ettim, okumak için mücadele ettim. Bunu sadece kendimin yaşadığını düşünüyordum. Sonra fark ettim ki bu benim talihsizliğim ya da kaderim değil. Hepimizin ortak yaşadığı ve oralarda güçsüz olduğumuz anlar da oldu. Süper güçlere sahipmişiz gibi kimi zaman hissediliyor. Hayır, hepimizin çok güçsüz olduğu anlar var. Benim çok başarısız olduğum anlar var. Sizin kadar cesur olmadığım anlar var. Mesele işte bunu hissedebilmek.”
Canan Kaftancıoğlu, konuşmasını, “Mesele işte bunu hissedebilmekte” diyerek bitirirken “Bunu hissettiğimiz zaman Muammer Başkan dahil bütün erkekleri sabun yapabiliriz herhalde" diyerek espri yaptı. Başkan Muammer Keskin ise "Ben dayanışmaya inanan bir arkadaşınızım" diyerek karşılık verdi.
Etkinlik, mentor-menti olarak eşleşen kadınların yürüyüşe başlamasıyla devam etti.