Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, hakkında üç ayrı suçtan verilen 4 yıl 11 ay 20 günlük hapis cezasını onadığı CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, kesinleşen cezası ile ilgili olarak yeni bir karar alınmazsa 2023 seçiminde milletvekili adayı olamayacak. Buna karşılık, “siyasi yasaklı” hale geldiği iddia edilen Kaftancıoğlu’nun CHP İstanbul İl Başkanlığı görevini sürdürmesi, CHP’nin farklı organlarında görev almasının önünde herhangi bir engel bulunmuyor. Kaftancıoğlu, aldığı ceza nedeniyle TBMM yolu 2027’ye kadar kapansa da siyasi faaliyetlerini sürdürebilecek.
Yargıtay’ın hakkında verilen 4 yıl 11 ay 20 günlük cezayı onamasının ardından Kaftancıoğlu’nun siyasi yasaklı hale geldiği öne sürüldü. Ancak bu ifade doğruyu yansıtmıyor. Türkiye’de herhangi bir isme siyasi yasak koyma hakkı bulunan tek organ Anayasa Mahkemesi. Yüksek Mahkeme, bu yasağı, bir siyasi parti hakkında açılan davalarda koyabiliyor. Kaftancıoğlu’nun durumunda ise “siyasi yasak” başlığı, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinden dolayı tartışılıyor. “Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” başlıklı bu madde kapsamında, “seçme ve seçilme hakkı” ibaresi de bulunuyor. Kaftancıoğlu’na ceza verilirken bu maddenin de uygulanması, tartışmaların nedeni.
Anayasa Mahkemesi, bu maddede, “seçme ve seçilme ehliyetinden yoksun bırakılması” fıkrasında yer alan, “diğer siyasi hakları kullanmaktan” ifadesini, 8 Ağustos 2015’te iptal etti. Verilen cezanın infazı tamamlanana kadar bu hakların kullanılmasını engelleyen düzenlemeyi iptal eden Yüksek Mahkeme, gerekçeli kararında, “Kişinin anayasada belirtilen tüm siyasi haklardan yoksun bırakılması sonucunu doğuran kuralın, ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olduğu söylenemez. Bu nedenle kuralın hukuk devletinin temel ilkelerinden biri olan ölçülülük ilkesine aykırı olduğu açıktır” ifadelerini kullandı.
Söz konusu iptal kararı, Kaftancıoğlu ve benzer durumdaki isimlerin, milletvekili seçimi, belediye başkanlığı seçimi gibi seçimlerde, cezasının infazı bitene kadar aday olamayacağı ancak diğer siyasi haklarını kullanabileceği anlamına geliyor. Bu durumda Kaftancıoğlu’nun, CHP İstanbul İl Başkanlığı görevini yürütmesinin ya da partinin farklı organlarında görev almasının önünde bir engel bulunmuyor.
Siyasi hakların kullanımının önünde yasal bir engel olup olmadığını Yargıtay Başsavcılığı inceliyor. Yargıtay Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararına rağmen Kaftancıoğlu’nun il başkanlığını sürdüremeyeceğini, parti üyeliğinin sonlandırılması gerektiğini belirtse bile yaptırım gücü bulunmuyor. Başsavcılık, böyle bir durumda ilgili partiye ihtarda bulunuyor. Parti kapatma nedenleri değiştirilmeden önce Yargıtay Başsavcılığı, ihtar kararlarına uymayan partiler aleyhinde kapatma davası açabiliyordu ve Anayasa Mahkemesi’nin de ilgili partiye yaptırım uygulama yetkisi bulunuyordu. Ancak yine Anayasa Mahkemesi, bu kuralı iptal etti ve yerine yeni bir düzenleme de yapılmadı. Bu nedenle ihtar kararlarına uyulmamasının yaptırımı bulunmuyor. Yargıtay Başsavcılığı, ihtarda bulunsa ve CHP bu ihtara uymayacağını bildirse bile herhangi bir yaptırım söz konusu olmadığından Kaftancıoğlu, parti üyeliğini ve görevlerini sürdürebilecek.
TIKLAYIN | Yargıtay'dan Canan Kaftancıoğlu kararı: 3 davadan aldığı cezaları onadı