Rapor: Hatay merkezli 6,4 büyüklüğündeki depremin, Pazarcık merkezli depremin artçısı olduğu belirlendi

Hatay

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi'nce, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli depremler ile Hatay merkezli depreme ilişkin hazırlanan rapor açıklandı.

SAÜ'den yapılan açıklamaya göre, Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Utkucu, İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Sert, Dumlupınar Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Hatice Durmuş ve Iğdır Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Nalbant tarafından deprem bölgesinde 7 günlük saha çalışması gerçekleştirildi.

Hazırlanan raporda, Pazarcık merkezli sarsıntının yer bilimleri açısından sürpriz olmadığı ve Doğu Anadolu Fay Zonu'nun (DAFZ) "Maraş Sismik Boşluğu" olarak adlandırılan, en az 500 yıldır var olan büyük deprem sessizliğinin bir bölümünü oluşturduğu belirtilerek, ikinci depremin yaklaşık 9 saat sonra DAFZ kuzey kolu boyunca yaşanmasının ise sürpriz niteliğinde olduğu vurgulandı.

 "Kuzey kol hakkındaki çalışmalar kısıtlı ve yetersiz kalmıştır"

Türkiye'de büyük sarsıntıların birbirine yakın gerçekleşmesinin nadir olmadığına dikkatin çekildiği raporda, "Örneğin 1114'te 16 gün, 1866'da bir ay, 1943-1944'te 2 ay, 1766 ve 1999'da 3 ay arayla büyük deprem çiftleri meydana gelmiştir. Önceki deprem çiftlerindeki sarsıntıların hiçbirinin saatler içerisinde meydana gelmediğine dikkat ediniz. Kuzey kolun aktifliği yer bilimleri açısından biliniyordu. Güney koluna kıyasla çok daha nadir yıkıcı depremler ürettiğinden, Türkiye'de sınırlı sayıdaki sismoloji ve deprem jeolojisi uzmanlarının çabaları çok daha sık büyük deprem üreten faylara odaklandığından, kuzey kol hakkındaki çalışmalar kısıtlı ve yetersiz kalmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.

Yapılan gerilme modellemeleriyle birinci ana şok kırılmasının, Elbistan depremini tetiklediğinin kanıtlandığı anlatılan raporda, saha çalışmalarının ilk ana şokun DAFZ üzerinde yaklaşık 300 kilometrelik fay uzunluğu boyunca kırılma sonucu meydana geldiğini gösterdiği aktarıldı.

Ayrıca, DAFZ ana kolunun Amanos, Pazarcık ve Erkenek fay segmentlerinde açıkça gelişen yüzey kırıkları belirlendiği ifade edildi.

Fay kırığının güneyde Hatay Kırıkhan'dan, kuzeyde Adıyaman Çelikhan'a kadar uzandığına değinilen raporda, "Bu gözlemlerden faydalanılarak, 1114-1513, 1822 ve 1893 depremlerinde kırılan fay uzunluklarının, birlikte kırılarak Pazarcık depremini oluşturduğu sonucuna ulaşılmıştır. Pazarcık depremi yüzey kırıkları boyunca 4,5 metreye ulaşan sol-yanal ve 1-2 metreye ulaşan düşey yer değiştirmeler ölçülmüştür. 2023 Pazarcık depremi kırılması ana kol boyunca değil, Pazarcık'ın kuzeyinde ana koldan ayrılan Narlı segmenti adı verilen ikincil bir fay segmenti boyunca başlamıştır." denildi.

Raporda, Pazarcık depreminin 1999 İzmit ve Düzce depremlerinin toplamından yaklaşık iki kat daha büyük olduğu belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

"Yapılan deprem gerilme modellemesi sonucu Antakya Fay Zonu boyunca meydana gelen 20 Şubat 2023'teki 6,4 büyüklüğünde depremin, Pazarcık merkezli depremin artçısı olduğu belirlenmiştir. Yapılan modelleme, 6,4'lük depremin Pazarcık depremi tarafından tetiklendiğini açıkça göstermektedir. Türkiye'de yüksek deprem tehlikesi olduğu gerçeği, bir kez daha bu acı tecrübe ile anlaşılmıştır. Sadece günümüzdeki yıkıcı depremler değil, geçmişte yaşanan onlarca büyük deprem bu gerçeği desteklemektedir. Bu da Türkiye’de deprem bilim çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Deprem bilim çalışmaları ve eğitimi, deprem güvenliği ve afet yönetimi Türkiye’de birinci öncelikler arasında yer almalı, sismoloji ve deprem jeolojisi bilim alanlarında uzmanlar yetiştirilmelidir." (AA)