Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Avrupa Birliği (AB) liderleri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşen görüşmenin ardından açıklama yaptı. Görüşmenin olumlu bir atmosferde geçtiğini belirten Kalın, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin AB sürecinin nihai hedefinin tam üyelik olduğunu ifade etti" ifadesini kullandı.
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Komisyonu Konsey Başkanı Charles Michel ile olan görüşmesi olumlu bir atmosferde gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin AB sürecinin nihai hedefinin tam üyelik olduğunu ifade etti.
Görüşmede, AB'in pozitif gündemi destekleyecek somut adımlar atması gerektiği belirtildi. Bölgede yeni bir mülteci dalgasının yaratacağı istikrarsızlık ve insanı krize karşı göç mutabakatının ivedilikle yenilenmesi ihtiyacı hatırlatıldı.
Kalıcı istikrar ve güvenlik için DEAŞ, PKK/YPG FETÖ gibi her türlü terör örgütüne karşı etkin ve ortak mücadele yürütülmesi gerektiği ifade edildi."
AB Konseyi Başkanı Von der Leyen de, AB Delegasyonu'nda yaptığı açıklamada görüşmeye ilişkin şunları söyledi:
"Bir yolun başındayız. Bu yolun bizi nereye götüreceği sadece müzakerelere değil, Türkiye'nin olumlu momentumuna da bağlı. Son haftalarda gördüklerimizin sürdürülebilir olduğu kanıtlanmalı. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğüne saygı gösterildiği kanıtlanmalı. İstanbul sözleşmesi üzerine uzun bir konuşma yaptık. Ayrılmak doğru bir sinyal vermedi.
"AB yanlış gelişmeleri konuşmaktan hiçbir zaman çekinmeyecektir. Bu durum Yunanistan ve Kıbrıs gibi AB üyesi ülkelere yönelik tek taraflı eylemler için de geçerlidir.
"İnsan hakları konuları müzakere edilemez. Kesinlikle ilk öncelik bunda. AİHM'in Kavala ve Demirtaş konusunda açıkça karar bildirdiğini gündeme getirdik. Avrupa Konseyi kurucusu olarak Türkiye'nin karalara saygı duyması önemli. İstanbul Sözleşmesi konusunda Türkiye'yi ikan edemedik ancak kesinlikle çağrı yaptık."