Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, Almanya Federal Haberalma Servisi'nin Başkanı (BND) Bruno Kahl'ın "15 Temmuz darbesinin arkasında Fethullah Gülen'in olduğuna ikna olmadık" şeklindeki açıklamalarına ilişkin olarak, "FETÖ'ye kimlerin arka çıktığını göstermesi açısından çok ibretli bir tablo bu. Siz en son BND başkanının ne zaman açıklama yaptığını duydunuz? Bu konuda Alman istihbaratı, BND başkanının çıkıp açıklama yapması, bu çok yönlü okunması gereken bir şeydir. Bu Avrupa'da FETÖ'yü aklama operasyonudur." dedi.
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın önemli açıklamalarda bulundu. Darbe girişiminin planlayıcısı olduğu ileri sürülen Fethullah Gülen'in ABD'den iadesine değinen Kalın, "Obama bu konuda parmağını bile kıpırdatmadı. Trump durumu ciddiyetle dinledi. Bizim gördüğümüz Trump yönetimi bu konuda çalışma içerisinde" dedi. Kalın dün Almanya'da yapılan PKK bayağı ve Abdullah Öcalan flamalarının açıldığı Newroz mitingi hakkında da konuştu. "Nevruz'un adını kirletiyorlar" diyen Kalın, bu mitingle ilgili Alman Büyükelçi'nin dün akşam Dışişleri'ne çağrıldığını ve çok sert bir dille kınandığını açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın CNN Türk'te gündemi değerlendirdi. Kalın, Fethullah Gülen'in iadesi konusunda eski ABD Başkanı Barack Obama'nın parmağını bile kıpırdatmadığını savunurken şöyle devam etti: "Şimdi Trump yönetimi devraldı. Beklentimiz FETÖ'nün iadesi. Bunun için de temaslarımız yoğun bir şekilde sürüyor. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'la son telefon görüşmesinde Trump konuyu ciddiyetle dinledi. Şimdi ayın 30'unda ABD Dışişleri Bakanı geliyor, kendisiyle bu konuyu konuşacağız. Bizim gördüğümüz Trump yönetimi bu konuda çalışma içerisinde."
Kalın, "Hayır diyenlerin üzerinde baskı mı var?" sorusuna ise, "Batı basınına bakıyoruz nasıl hırslı bir saldırının yapıldığını görüyoruz. Sanki 16 Nisan'da 'evet' çıkarsa demokrasi kalmayacak. Yalan yanlış eksik bilgilerle olmayan bir şeyin kavgasını veriyoruz. Kimse kendini baskı altında hissetmesin. Herkes tercihini demokratik bir şekilde yapacak" yanıtını verdi.
Kalın dün Almanya'da PKK yandaşlarınca yapılan miting hakkında da konuştu. "Nevruz'un adını da kirletiyorlar" diyen Kalın, bu mitingle ilgili Alman Büyükelçi'nin dün akşam Dışişleri'ne çağrıldığını ve çok sert bir dille kınandığını açıkladı.
Almanya Federal Haberalma Servisi'nin Başkanı (BND) Kahl'ın "15 Temmuz darbesinin arkasında Gülen'in olduğuna ikna olmadık" şeklindeki açıklamasını, Avrupa'da FETÖ'yü aklama operasyonu olarak yorumlayan Kalın, şöyle konuştu:
"FETÖ'ye kimlerin arka çıktığını göstermesi açısından çok ibretli bir tablo bu. Siz en son BND başkanının ne zaman açıklama yaptığını duydunuz? Çok nadirdir, Alman istihbarat başkanının böyle spesifik bir konuda çıkıp, hani genel bir güvenlik değerlendirmesi de yapmıyor, çok özel bir konudan bahsediyoruz. 15 Temmuz darbesi-FETÖ ilişkisinden bahsediyoruz. Bu konuda Alman istihbaratı BND başkanının çıkıp açıklama yapması, bu çok yönlü okunması gereken bir şeydir. Bu Avrupa'da FETÖ'yü aklama operasyonudur. Bizim Avrupa'ya, Amerika'ya FETÖ konusunda yaptığımız bildirimleri, baskıyı boşa çıkartmaya dönük bir hamledir. Bu, Almanya devletinin nasıl dolaylı yollardan PKK'ya arka çıkıyorsa aynı şekilde FETÖ'ye de arka çıkacağının işaretedir. Zaten şu anda bir sürü FETÖ kaçkını firari suçlu Almanya'da. Alman istihbaratının bu adamların nerede olduğu, ne iş yaptığı, kimlerle görüştüğüne dair bir bilgisinin olmama ihtimali var mı? Peki niye koruyup kolluyorlar bunları o zaman? Demek ki Türkiye'ye karşı kullanacakları elverişli enstrümanlar bunlar. Türkiye'ye karşı kullanabileceklerini düşünüyorlar."
Referandum konusuna da değinen Kalın, 'evet'te bir yükselişin söz konusu olduğunu kaydetti. Kendilerine gelen bütün anketlerde 'evet'in yükselişte olduğunu belirten Kalın, "Kampanya oturdukça, toparlandıkça ve vatandaşların zihnindeki soru işaretleri giderildikçe evet artacak. Evetin artmasının en büyük faktörü sayın Cumhurbaşkanının meydanlara inmesi. Sayın Cumhurbaşkanımız meydanlarda, insanlarla konuşuyor, anlatıyor. Gençlerle, kadınlarla, meslek gruplarıyla buluşmalar olacak. Orada da vatandaşlarımızın aklında soru işareti, şüphe olarak ne varsa onların hepsini gidermeye dönük çalışmalar devam ediyor. Evet-Hayır kampanyası devam ederken aslında güzel bir demokratik tartışma ve müzakere ortamı var şu anda. Evet diyenler neden evet dediklerini anlatıyorlar, hayır diyenler neden hayır dediklerini anlatıyorlar. Bizim inancımız bu yeni sistem, Türkiye'ye bir lig atlatacak. Çünkü şu ana kadar, mevcut parlamenter sistem, aslında ne tam manasında bir parlamenter sistem ne de tam manasıyla bir başkanlık sitemi. Bizimki aslında hibrit (melez) bir sistem. Çünkü 12 Eylül darbesinden sonra askerler, yönetimi sivillere bırakmadan önce cumhurbaşkanlığı makamına birçok yetki vererek ilk cumhurbaşkanı da asker olacağı için kendilerince bir kontrol sistemi kurdular ve bu bugüne kadar devam etti" değerlendirmesini yaptı.