T24 - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Van depreminde bazı kurumların siyasi otoriteye tam olarak sağlıklı bilgi vermemesinin, toplumun beklentilerini iyi yönetememelerinde etkili olduğunu belirterek, ''Kızılayı kastediyorum. Bize daha sağlıklı bilgi verilmiş olsaydı, toplumun beklentileri daha iyi yönetilebilirdi'' dedi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2012 yılı bütçesi üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Yılmaz, Ota Vadeli Program'ın her yıl revize edildiğini hatırlatarak, gelecek yıl da 2012-2015 perspektifi içinde revize edeceklerini kaydetti. Yılmaz, ''Riskli bir ortamdayız. Orta Vadeli Programın temel çatısını bozmadan dünyada veya Avrupa'da olabilecek gelişmelere göre programda bazı politikalarımızda gerekli revizyonları yapabileceğimizi de ifade ettik. Dinamik bakmak durumundayız. Özellikle bu yıl küresel krizin aldığı yeni boyut, Avrupa'daki durum bizi gelişmeleri daha da yakından izleme durumunda bırakıyor'' dedi. Van'daki depreme değinen Yılmaz, bölgeye giden ilk bakan olduğunu hatırlattı. ''En ciddi meselemiz çadır meselesi...Maalesef bütün güzel çalışmalar çadır meselesi yüzünden gölgelenmiş oldu'' diyen Yılmaz, şunları kaydetti: ''Orada fiili imkansızlık durumu vardı; 600 binden fazla nüfus depremden etkilendi, büyük bölümü ise psikolojik olarak etkilendi, evine giremez hale geldi. Doğal bir durum, bunu anlayışla karşılamak lazım. Bir haneyi 5-6 kişi olarak düşünseniz, 100 binden fazla çadır ihtiyacı demek. Türkiye'nin o tarihte 46 bin çadır stoku var. İlk kez uçakla çadır gönderdik oraya. Bunu ikinci gün yaptık, gecikmeleri görünce. Burada bazı kurumların siyasi otoriteye tam olarak sağlıklı bilgi vermemesi de toplumun beklentilerini iyi yönetmememizde etkili oldu. Kızılayı kastediyorum. Bize daha sağlıklı bilgi verilmiş olsaydı, toplumun beklentileri daha iyi yönetilebilirdi. Onun getirdiği bazı sıkıntılar yaşandı ama onlar da zamanla aşıldı. Bu krize hükümetimiz çok büyük önem verdi. Bundan dersler çıkarmamız gerekiyor. Biz de bu dersleri çıkarıyoruz. Bize bakanlık olarak düşen; krizden sonraki dönemi ilgilendiriyor. Afet öncesi dönem Şehircilik bakanlığını ilgilendiriyor, aha uygun zeminlere daha sağlam yapılar yapmak. Afet anı AFAD'ı ilgilendiriyor. Afet sonrası dönem ise ekonomik hayatın yeniden canlandırılması ve normale dönüştür. Bu üçüncü aşamayla ilgili biz kendi içimizde değerlendirmeler yapıyoruz.''