Kalp bağışçıdan, böbrek evlattan

Kalp bağışçıdan, böbrek evlattan

Melis KARAKUZULU/İZMİR, (DHA)- İZMİR\'de, 17 yıl arayla önce kalp, ardından böbrek nakli olan Ali Çakmakcı (65), organ bağışının ne denli önemli olduğunun en canlı örneği oldu. 2001\'de kadavradan kalp nakledilen Çakmakcı, bu kez oğlu Gürkan Çakmakcı\'dan (45) nakledilen böbrekle sağlığına kavuştu. Ali Çakmakcı, \"Yaşıyorsam, bunu organ bağışına borçluyum. Benim gibi çok hasta var, herkesi organ bağışına davet ediyorum\" dedi.Organ yetmezliği tedavisi gören hastalar için hayatla eş anlamlı olan organ nakli ve bağışının önemi, bu yıl da 3- 9 Kasım tarihleri arasındaki Organ Bağışı Haftası\'nda çeşitli etkinliklerle gündeme getirilecek. İzmir\'de hem kadavra, hem de canlı donörden nakledilen organlarla hayat bulan kalp ve böbrek nakilli 3 çocuk, 6 torun sahibi Ali Çakmakcı, bu önemli haftada, kendisiyle aynı kaderi paylaşanların sesi oldu, onlar adına çağrı yaptı. Kalp beklerken geçirdiği iki yıl içinde intihar etmeyi bile düşünecek kadar umutsuzluğa düştüğünü belirten Çakmakcı\'nın sağlık sorunları 10 yaşındayken geçirdiği romatizmayla başladı. Sürekli kalp büyümesi yaşayan Çakmakcı için hastaneler ikinci ev oldu. 1993 yılında Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi\'nde aort kapağı değiştirilen Çakmakcı, 6 yıl idare edebildi. 1999\'da kalp nakli kararı alınan Çakmakcı\'ya ölüm korkusuyla geçirdiği 2 yılın sonunda kutsal bağış çıktı. Beyin ölümü gerçekleşince organları bağışlanan ve adı açıklanmayan bir kişiden nakledilen kalple Çakmakcı, 2001\'de yeni bir hayata başladı.Çakmakcı, aldığı emanetin değerini bilerek yaşamını sürdürdü, ancak iyi giden sağlığı geçen nisan ayında alarm verdi. Ara verdiği doktor kontrolünde \'böbrek yetmezliği\' tanısı konulan Çakmakcı için nakil kararı alındı. Aydın\'ın Kuşadası ilçesinde yaşayan Çakmakcı, 4 ay boyunca Söke\'ye gelip gitti, haftanın üç günü diyalize girdi. Kadavradan bağış çıkma umudunun çok zayıf olduğuna inanan ortanca oğul Gürkan Çakmakcı, babasına gönüllü canlı donör oldu. Nakil, İzmir Kent Hastanesi\'nde geçen 19 Eylül\'de Opr. Dr. Işık Özgü, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu, Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok\'tan oluşan ekip tarafından gerçekleştirildi. Başarılı nakil sonrası önce oğul Gürkan Çakmakcı, ardından Ali Çakmakcı taburcu oldu. Rutin kontrol için aynı hastaneye gelen baba-oğul ve doktorları, 3-9 Kasım Organ Nakli ve Bağışı Haftası ile ilgili mesajlar verdi.\'ÖYLE UMUTSUZDUM Kİ İNTİHARI BİLE DÜŞÜNDÜM\'17 yıl arayla gerçekleşen iki nakil sonrasında sağlığını yerinde olduğunu belirtip, hem kalp, hem böbrek nakillerini gerçekleştiren doktorlarına teşekkür eden Ali Çakmakcı şöyle konuştu:\"Kalp beklerken çok zor günler geçirdim. Nefes alamıyordum, yatamıyordum. Günler, geceler uykusuz geçti. Ölüm yanı başımdaydı. 2 yıl çok uzun bir süre. İntihar etmeyi bile düşündüm, öyle kötü günlerdi. Sonra bağış geldi. Manisalı bir aile bağışlamış. Bugün yaşıyorsam bu bağış sayesinde. Onlara minnettarım. 17 yıl önce kalp nakli oldum, sağlığım hep yerindeydi. Böbrek yetmezliğine yakalanmam da benim hatam. Her şey çok iyi gidiyor, sağlıklıyım diye 2 yıl doktor kontrolüne gitmemiştim. Nisan ayında gittiğimde böbreklerimin iflas ettiği, nakil gerektiği söylendi. Oğlum bağış beklememem için çok ısrarcı oldu, kabul etmek zorunda kaldım. Ama iki nakil sürecimde de çok hastayla birlikte oldum. Hayli zor süreç. Diyalize girenlerin de psikolojisi bozuluyor. Ben 2 kez organ bağışıyla hayata döndüm. Şimdi sağlığım yerinde. O nedenle herkesi organ bağışına davet ediyorum. Bu bağışların en güzel örneğiyim.\"\'BABAMA ÖLDÜ GÖZÜYLE BAKIYORDUK\'17 yıl önce babasına öldü gözüyle baktıklarını belirten 3 çocuk babası Gürkan Çakmakcı ise, \"Babam diyalize başladığında orada 6-7 yıldır organ bekleyen umutsuz hastalar gördüm. Kalp nakli süreci aklıma geldi, hiç düşünmeden gönüllü oldum. Hayat kurtarmak çok güzel, çok mutluyuz. Nakil öncesi nasıl sağlıklıysam, nakil sonrası da aynı şekilde sağlıklıyım. Yani canlı donör olmak için korkulacak bir şey yok\" dedi.\'KALP NAKİLLİ HASTAYA BÖBREK NAKLİ YAPMAK HEM KOLAY HEM ZORDU\'İzmir Kent Hastanesi böbrek nakli ekibinden Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, kalp nakilli bir hastaya böbrek nakli yapmanın kolay ve zor yanları olduğunu belirterek, şöyle konuştu:\"Daha önce nakil olmuş hastanın vücudunda biraz duyarlılık gelişmiş olabilir, bu işin zor kısmını oluşturabilir. Çapraz reaksiyon görülebilir. Ama uyumlu şekilde gidiyorsa, ilk naklinde herhangi bir sorun yoksa, immünolojik açıdan da bir problem yaşamıyorsa, önceden ilaç almakta olduğu için bu bir kolaylık olmuş oluyor. Hasta hem nakil tedavisinin nasıl olduğunu biliyor, hem de ilaç aldığı için ikinci nakilleri daha başarılı olabiliyor. Bu hastamız kalp naklinde oldukça iyi bir dönem geçirmiş. Genel sağlığı iyiydi. Tıbbi kontrol altında olan bir hastaydı. Hem kalp, hem de diğer organlar açısından şüphe duyacağımız, endişe edeceğimiz herhangi bir şey yoktu. Bu bizim açımızdan kolaylık oldu. Böbrek nakli sonrasında da sorun yaşamadık, hastamızın durumu gayet iyi. Ali Bey organ bağışı konusunda canlı örnek. Kalp nakli özel, sadece kadavradan yapılabiliyor. Eğer kadavra bağış olmazsa, hasta hayatını kaybediyor. Böbrekte canlı vericili nakil şansımız var. Ülkemizde yüzde 80 canlıdan yapılıyor böbrek nakli. Ali Bey eğer böbrek nakli olmasaydı yaşam süresi ve kalitesi açısından sıkıntılı bir sürece girecekti. Organ bağışı çok önemli ve biz de her zamanki gibi herkesi organ bağışına davet ediyoruz.\"

FOTOĞRAFLI