Koronavirüs salgının patlak vermesiyle çadırları ve eşyaları yakılarak Göç İdaresi Genel Müdürlüğü (GİGM) kamplarına götürülen sığınmacıların, yeniden şehirlere gönderildiği belirtiliyor. İddiaya göre büyük bir kısmı yaklaşık 20 gün önce Osmaniye’deki kamplara götürülen sığınmacılar, ülkelerine göre ayrılarak gruplar halinde İzmir ve Çanakkale gibi illere götürülüyor.
BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre, Osmaniye’den ayrılan sığınmacılar, jandarma tarafından yazılarak kendilerine imzalatıldığını iddia ettiği ifade tutanağında, “Edirne Düziçi gişelerinde Covid-19 salgını ile kamu düzeni ve kamu sağlığı nedeniyle yakalandı” ifadesi yer aldı. Tutanakta, “Adını bilmediğim bir şahıs, plakasını bilmediğim bir minibüs ile bizi Düziçi Gişeleri'ne getirdi. COVİD-19 salgını nedeniyle kamu düzeni ve kamu sağlığını sebebiyle yakalanmam olayı ile ilgili herhangi bir kimseden şikâyetçi veya davacı değilim” denildi.
Edirne’den Osmaniye’ye 19 gün önce zorla götürüldüğü belirten Iraklı A. E. “Bizleri tekrar şehirlere götürüyorlar. Bize, ‘Avrupa’ya mı gitmek istiyorsunuz yoksa Türkiye’de mi kalmak istiyorsunuz?’ diye sordular. Göçmeleri ülkelerine göre ayırarak şehirlere göndermeye başladılar” dedi.
Iraklı bir başka göçmen ise “Ben 25 yıldır Türkiye'deyim. Konya’da işim ve bir düzenim vardı. Devlet, geçici kimliklerimizi iptal etti ve bize ‘Sınıra gideceksiniz’ dedi. İşimi bıraktım, eşyalarımı yok pahasına sattım. Devlet beni zorlamasa gitmezdim. Önce Edirne’ye götürdüler, sonra da zorla Osmaniye’ye getirdiler. Burada 18 gün kaldıktan sonra da buradaki göçmenleri İzmir ve Çanakkale’ye götürmeye başladılar” diye konuştu.
Sığınmacıların yaşadıklarına ilişkin Halkların Köprüsü Derneği’nden yapılan açıklamada da şöyle denildi:
“Osmaniye, Malatya gibi illere gönderilen mülteciler otobüslerle sahil bölgelerine taşındı. Artık şehirlerden şehirlere geçişin bile çok zorlaştığı bir dönemde mülteciler, Çanakkale ve İzmir gibi illere getirilerek ortada bırakıldı ve kaçak yollarla karşıya geçmeleri bekleniyor. Maalesef bundan kötüsü olamaz dediğimiz her durumda yanılıyoruz. Sokakların, alanların büyük risk olduğu şu dönemde bile mültecilere ne haliniz varsa görün deniliyor” ifadeleri yer aldı.