Kamu Başdenetçisi Malkoç, Adalet Bakanı olan damadı Abdülhamit Gül hakkındaki şikâyeti işleme aldı

Kamu Başdenetçisi Malkoç, Adalet Bakanı olan damadı Abdülhamit Gül hakkındaki şikâyeti işleme aldı

 

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, tutuklu bulunan bazı tanınmış isimlere yönelik ziyaret taleplerinin işleme alınmaması konusunda damadı, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül hakkındaki şikayeti değerlendirmeye aldıklarını açıkladı. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun kendilerine 18 Eylül 2018’de yaptığı müracaatın gelir gelmez işleme aldıklarını, Adalet Bakanlığı’ndan bilgi ve belgi istediklerini belirten Malkoç “Süresi içerisinde gerekli inceleme yapılıp gerekli karar verilecek, bundan endişeniz olmasın” diye konuştu.  

Dilekçe ile İnsan Haklarını İnceleme Karma Komisyonu’nun, 2017 yılı Kamu Denetçiliği Kurumu Raporu hakkında kurulan Karma Komisyon raporu görüşmelerinde Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, HDP’li Gergerlioğlu’nun, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e ilişkin kendilerine yaptığı başvurunun işleme alındığını bildirdi ve şöyle dedi:

“Sayın Gergerlioğlu’nun müracaatı bize geldi, 18/9/2018’de geldi, biz hemen işleme aldık ve Adalet Bakanlığından bilgi, belge istedik. Süresi içerisinde gerekli inceleme yapılıp gerekli karar verilecek, bundan endişeniz olmasın.”

Komisyon toplantısında,  HDP’li Gergerlioğlu,  CHP’li Mahmut Tanal ve Saadet Partili (SP) Cihangir İslam’ın cezaevleri ve KHK’larla ilgili soruların da yanıtlayan baş denetçi Malkoç, önümüzdeki bir iki hafta içerisinde başvuru gelen cezaevlerini ziyaret edeceklerini bununla ilgili Adalet Bakanlığıyla, sivil toplum örgütleriyle de temasa geçtikleri yanıtı verdi.  KHK’larla ilgili yoğun sorulara Malkoç, KHK’ler yasama faaliyeti kapsamında olduğu için görev alanına girmemekle birlikte, bütün insan hakları kurumlarıyla olduğu gibi OHAL’le de temas hâlinde olduklarını belirtti ve kendilerine verilen net rakamlara işaret ederek “Haftada 1.200 dosyaya karar veriyorlar yani heyetin haftada 1.200 dosyaya karar vermesi zor tabii, onlar da önemli bir yük altında ama arkadaşların ne kadar titiz çalıştığını, ne kadar disiplinli çalıştığını biz gidip onları ziyaretlerimizde görüyoruz. Verdikleri kararlar içerisinde 2.500 başvurucunun göreve iadesine karar verdiler, bu önemli bir rakam” dedi.

Komisyon toplantısında Gergerlioğlu’nun gündeme getirdiği sorular ve konuşması şöyle:

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Sayın Başkan, birkaç sorum var, not alırsanız memnun olurum.

Öncelikle, gerçek bir hukuk devleti olsaydık, sanırım yüzde 210 artış iyi karşılanmazdı. Birinci sorum şu: Biz, yasama dönemine başladıktan sonraki ilk işimiz olarak cezaevindeki, düşünce özgürlüğünden mağdur tutuklu ve mahkûmları ziyaret etme isteğiyle Adalet Bakanlığına dilekçe vermiştik -milletvekili olarak bu benim hakkımdır- Ahmet Altan, Osman Kavala, Alparslan Kuytul ve Halkların Demokratik Partisi eski milletvekillerini cezaevinde ziyaret isteğimi belirtmiştim. Ancak çok ilginç bir şekilde temmuz, ağustos, eylül de 4 kez ayrı ayrı dilekçe vermemize rağmen Adalet Bakanlığına, bize cevap dahi verilmedi.

Şimdi, ilginçtir, ombudsmanlık gibi bir kuruluşun kurulduğunu burada övgüyle anlatıyoruz ancak halkın, milletin vekili olarak 4 ayrı kez dilekçe vermem ize rağmen Adalet Bakanlığının bize cevap dahi vermediği bir Türkiye’de yaşadığımızı söylüyoruz. 18 Eylül itibarıyla bu cevapsızlıklardan sonra ombudsmanlık kurumuna başvuru yaptık, on beş gün oldu, sizden de henüz bir cevap yok. Biz bekliyoruz ve hakkımızı da talep ediyoruz. Bu, neden oluyor?

2010 yılında Anayasa referandumuyla kabul edilen bir ombudsmanlık kurumu var. Maalesef ki 2011, 2012, 2013’te göremiyoruz, 2017 raporu bile şu anda tartışılıyor maalesef. Ben bunu bir ağırlık olarak görüyorum ve zaten fiiliyatta da şu başvurumuza cevap verilmemesi de bunu gösteriyor. Bunun cevabını istiyorum, bir.

İkincisi: Kanun hükmünde kararnameyle mağdur edilen yüz binlerce kişi var ve bu kişilerin başvuruları bize yoğun bir şekilde ulaşıyor. Bu konu bir tarafa ama kanun hükmünde kararnameyle ihraç olduktan sonra takipsizlik ve beraat alan kişiler var. Hani diyeceksiniz ki: “Kanun hükmünde kararnameyi Anayasa Mahkemesi değerlendirmiyor.” O belki tartışmalı bir konu, ben değerlendirilmesi ve iptal edilmesi gerektiğin i düşünüyorum ancak kanun hükmünde kararnameyle ihraç edilip ardından mahkemelerce takipsizlik ve beraat alan ve hakkında soruşturma bile açılmayan 17 bin kişi var, bu 17 bin kişi merakla şunu soruyor: “Devletin mahkemeleri bizi akladıktan sonra hangi kurum bizi, hangi gerekçeyle geri almıyor?” Bu çok önemli bir soru işareti, binlerce mağdur var. O zaman “Türkiye Cumhuriyeti devletinin mahkemeleri ne iş yapıyor?” diye çok önemli bir soru çıkıyor ortaya.

Üçüncü sorum: Cezaevlerinden yoğun ihlal başvuruları geliyor. Bu başvurular size ne derecede geliyor? Çünkü biz kapasitenin çok üstünde cezaevleriyle karşı karşıyayız. Ben yılların insan hakları savunucusu olarak şunu biliyorum ki bir ülkedeki insan haklarının en önemli göstergesi cezaevlerindeki durumdur. Şu anda 211 bin kapasiteye rağmen cezaevlerinde 253 bin tutuklu ve mahkûm vardır, insanlar üst üste yatmaktadır, son derece ağır insan hakları ihlalleri yaşanmaktadır. Bunları bazen sorguladığımız zaman cezaevi müdürleri telefonlarımıza çıkmamaktadır. Bu de nli kendine bir güvenle bunu yapabilmektedirler. Çok önemli bir soru işaretidir. Bunlar ne derece  denetlenmektedir? Son günlerde de -dün de Genel Kurulda konuşuldu- Düzce Cezaevinde mesela, işkence iddiaları vardır, Elâzığ Cezaevi hakkında…

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) – Ben soruma devam ediyorum. Elâzığ Cezaevi hakkında da biz yine bugün Adalet Bakanlığına bir soru önergesi verdik ve maalesef, öncekilerde olduğu gibi, birçok soru önergemize de hâlen cevap alamadığımızı da biliyoruz, görüyoruz.

Yine, kanun hükmünde kararnameyle ihraç edilenlerin müracaatları noktasında ombudsmanlık kurumunun durumu nedir, pozisyonu nedir; bunu da merak ediyoruz. Bu konularda dilekçeler ne derece kabul ediliyor?

Adalet Bakanı’nı kayınpederine şikayet etti

HDP Kocaeli Milletvekili, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, kosa bir süre önce cezaevindeki siyasilere ziyaret dilekçelerine cevap vermeyen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ü kayınpederi Kamu Baş Denetçisi Şeref Malkoç’a şikâyet etmişti. Konuyla ilgili yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere dikkat çeken Gergerlioğlu, “Ancak, Adalet Bakanlığı'nın ve Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül’ün söz konusu Kanun hükümlerinin uygulanmasında gerekli hassasiyeti göstermediği, dilekçeyle yapılan başvurulara cevap dahi verilmediği görülmektedir” demişti. 

“Bizzat yaşadığım vaka göstermektedir ki kanun hükümlerinin uygulanmasında keyfiliğe sebebiyet verilir şekilde aksatıldığı ve işlemlerin yürütülmesine azami özen gösterilmediği açıktır” diyen Gergerlioğlu’nun, baş denetçi Malkoç’a şikayet başvurusunda şunlar yer almıştı:

24 Haziran 2018 seçimlerinde Kocaeli seçim bölgesinden Halkların Demokratik Partisi milletvekili olarak seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisine girdim. Seçildiğim günden bu güne kadar halkımızın her türlü sorunuyla Meclis kapalı olmasına rağmen ilgilenmeye devam etmekteyim. Milletvekili olarak halkımızın benden beklediği çeşitli hususlar bulunmaktadır bu hususlardan biri de siyasi tutuklu ve hükümlülerin cezaevlerinde ziyaret edilmesidir. Bu bağlamda siyasi tutukları Milletvekillerinin cezaevlerinde nasıl ziyaret edecekleri Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelikte; Milletvekillerinin görüşmeleri bölümü madde 40’ta belirtilmiştir. Bu maddeye göre: Milletvekillerinin görüşmeleri Madde40— (Değişik: RG-22/07/2007-27470)

Milletvekillerinin, ceza infaz kurumlarındaki yaşam şartlarını yerinde görerek tespitlerde bulunmak, inceleme yapmak veya hükümlü ve tutuklular ile görüşmede bulunmak amacıyla yapmış oldukları istemler, ceza infaz kurumu idaresine bilgi vermek koşuluyla yerine getirilir. Milletvekilleri, hükümlü ve tutuklularla açık ziyaret şeklinde görüşebilir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Üçüncü Kısım Beşinci Bölüm, Dördüncü Kısım Dördüncü ve Beşinci Bölümleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda yer alan suçlardan tutuklu ve hükümlülerin milletvekilleri tarafından ziyaret edilmelerinde Bakanlığın yazılı izni aranır. Ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlüler ile barındırıldıkları bölümler, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ve diğer komisyonların başkan ve üyeleri ile yanlarında bulunan görevliler tarafından komisyon kararı ve görevleri çerçevesinde ziyaret edilebilir.’ denmiştir.

Bu madde kapsamında 09.07.2018, 03.08.2018, 28.08.2018 ve 14.09.2018 tarihlerinde, aynı dilekçeler tekrar edilmek suretiyle aşağıda isimleri yazılı yurttaşları ziyaret etmek isteğimi faks yoluyla Adalet Bakanlığına ilettim.

Ziyaret edilmek için dilekçe verilen isimler:

Edirne Yüksek Güvenlikli Cezaevi

Selahattin Demirtaş

Abdullah Zeydan

Sincan Kapalı Cezaevi:

İdris Baluken

Kandıra Yüksek Güvenlikli Cezaevi:

Figen Yüksekdağ

Çağlar Demirel

Aysel Tuğluk

Gültan Kışanak

Gülser Yıldırım

Selma Irmak

Burcu Çelik Özkan

İbrahim Ergin

Ferhat ENCÜ

Silivri Kapalı Cezaevi

Ahmet Altan

Osman Kavala

Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi

Alparslan Kuytul

Adalet Bakanlığına iletilen ilk dilekçeden bu güne kadar 60 günden fazla geçmiş olmasına rağmen halen tarafıma olumlu veya olumsuz bir bilgilendirme yapılmamıştır.

Bireylerin kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında idari makamlara başvuruda bulunmaları ve kendileri veya faaliyet alanlarıyla ilgili konularda bilgi edinme haklarını kullanmaları, eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkeleri temelinde demokratik ve şeffaf bir yönetimin gereğidir. İdare-birey ilişkisinde hukukun üstünlüğünü, demokratikleşmeyi ve saydamlığı sağlayabilmek için, idari faaliyetlerin yürütülmesi sırasında bireysel hak ve özgürlüklere duyarlı davranılması hukuk devletinin en temel niteliğidir

Devlet ile yurttaş arasındaki bağların daha güçlü hale getirilmesine, yurttaşların talep ve beklentilerine cevap verilmesine esas olmak üzere; 01.11.1984 tarihli ve 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanunun 7’nci maddesinde, yapılmakta olan işlemin safahatı veya sonucu hakkında, yetkili makamlarca dilekçe sahiplerine en geç otuz gün içinde gerekçeli olarak cevap verileceği ve sonucun ayrıca bildirileceği hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile de kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usuller düzenlenmiştir.

Ancak, Adalet Bakanlığının ve Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül’ün söz konusu Kanun hükümlerinin uygulanmasında gerekli hassasiyeti göstermediği, dilekçeyle yapılan başvurulara cevap dahi verilmediği görülmektedir.

Bilgi edinme hakkı ile dilekçe hakkının mevzuatta yer alan esas ve usullere uygun olarak etkin kullanılmasını teminen kamu kurum ve kuruluşları, kendilerine ulaşan talep ve şikayetler hakkında ilgilisine en geç on beş gün içerisinde cevap vermek ve akabinde de müracaatı mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırması gerekmektedir.

Bizzat yaşadığım vaka göstermektedir ki kanun hükümlerinin uygulanmasında keyfiliğe sebebiyet verilir şekilde aksatıldığı ve işlemlerin yürütülmesine azami özen gösterilmediği açıktır.

Sonuç olarak taleplerim:

3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevelerinde yazdığım dilekçelerime cevap bile vermeyen Adalet Bakanlığı ve Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül hakkında 6328 Sayılı Kamu Denetçiliği Kanunun ilgili maddeleri çerçevesinde gerekli işlemlerin yapılmasını,

Milletvekilli olarak dilekçelerimde konu ettiğim siyasi tutuklu ve hükümlülerle görüşmek isteğimin ivedilikle olumlu sonuçlandırılmasını istemekteyim