Kanada'da Katolik kiliselerinde çocuklara yönelik cinsel istismar soruşturmasında adı "kanıtlara dayalı suçlu" olarak geçen 27 papazın kimliği ifşa edildi.
Kanada Cizvitleri'nden yapılan açıklamada, 27 papazın adı yayımlanırken papazların cinsel istismar suçlusu olmaları nedeniyle, "utanç" duyulduğu belirtildi. Açıklamada, bu istismarların 1950'den itibaren işlendiği kaydedildi.
Kanada Cizvitleri'nin başındaki Papaz Erik Oland, açıklamasında, son 30 veya 40 yılda, papazların nesiller boyunca ağır istismarda bulunduklarının ve Katolik Kilisesi'nin buna müdahalede geç kaldığının açığa çıkarıldığını ifade etti.
Oland, 27 papazdan hayatta olan üçünün görevden alındığını söyledi.
Kanada Cizvitleri'nin cinsel taciz gerçeğinin çözümlenmesi için 1990'lı yıllardan bu yana önlemler aldığını kaydeden Oland, ileride karşılaşılabilecek cinsel istismar ve tacizin önlenmesi için yol haritası belirlendiğini dile getirdi.
Kanada Cizvitleri ve bağımsız denetçiler tarafından, Katolik kiliselerinde reşit olmayan çocuklara yönelik cinsel istismarda bulunulduğu iddialarına ilişkin 3 yıl önce soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmada, 27 papazın, "kanıtlara dayalı olarak suçlu" olduğu belirlenmişti.
Hıristiyan mezhebi olan Cizvitler'e bağlı papazların, Almanya’nın en saygın kolejlerinden olan Berlin'deki Canisius Koleji'nde cinsel taciz suçu işlediği ortaya çıkmıştı. Daha sonra bu tür vakaların Cizvitler ve Katoliklere bağlı diğer bazı yatılı okullarda da meydana geldiği belirlenmişti.
Kanada'da yatılı kilise okulları, beyaz çoğunluğun hakim olduğu topluluklara "entegre edilmek için" zorla ailelerinden ve kültürlerinden uzaklaştırılan 150 binden fazla Kızılderili çocuğun alıkonulduğu yerler olarak tarihe geçti.
Bu çocukların büyük kısmının kötü muameleye maruz kaldığı, açlık ve soğuğun yanı sıra cinsel ve fiziksel tacize uğradığı öne sürüldü.
Yatılı kilise okullarındaki trajedinin tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılması için 2008'de Kanada'da Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu kuruldu.
Komisyon, 1831-1996 döneminde faaliyet gösteren kiliseye bağlı yatılı okullar hakkındaki çalışmasını 2015'te tamamlamış ve 4 bin sayfalık rapor yayımlanmıştı. Komisyon, yaşananları "kültürel soykırım" olarak tanımlamıştı.
Söz konusu raporda, en az 4 bin 200 yerli çocuğun bu okullarda istismar ya da ihmal sonucu öldüğü belirtilmişti.
Kanada'da Katolik Kilisesi'nin kontrolündeki yatılı kilise okullarından bazılarının bahçesinde, resmi kayıtlarda olmayan çok sayıda çocuk mezarı bulunmuştu.