CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, 100 yılın iyilik hareketi” olarak başlatılan Deniz Feneri’nin “100 yılın soygun hareketine” dönüştüğünü söyleyerek, Hükümet ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) yönetiminin Kanal 7 ve Deniz Feneri ile ilgili araştırmaların genişletilmesini engellediğini savundu. Kılıçdaroğlu ve Çebi, SPK uzmanları tarafından Kanal 7’nin incelendiğini ve kanal yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunulması kararı çıktığını buna karşın SPK yönetiminin söz konusu suç duyurusunu, Cumhuriyet Başsavcılığı’na 19 aydır bildirmediğini öne sürdü. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ve Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, Deniz Feneri davası ile ilgili olarak CHP Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi. CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri ve Kanal 7 arasındaki ilişkinin tüm ayrıntılarıyla medyada yer aldığını anımsatarak, hazırlanan iddianamenin 60. sayfasından yer alan “Yapılan soruşturma ve araştırmaların neticesinde, her iki derneğin olduğu gibi, Almanya'daki Kanal 7 ile Türkiye'deki Kanal 7 televizyon yayınları sorumlularının çok yakın ilişkilerinin olduğu ortaya çıkmıştır” açıklamasına dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, “100 yılın iyilik hareketi olarak kurulan Deniz Feneri, insanların temiz ve dini duygularını istismar ederek 100 yılın soygun hareketine dönüşmüştür” dedi. “BAŞBAKAN ERDOĞAN BU KARANLIK İLİŞKİLERİN NERESİNDE?” Kanal 7'nin kuruluşunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önemli katkıları olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, “Olay öncelikle yurt dışındaki mütedeyyin, alın teriyle para kazanan insanlarımızın sömürülmesiyle başlamıştır. İnsanların dini duyguları o derece acımasızca sömürülmüştür ki, buna isyan etmemek mümkün değil. Kanal 7 televizyonunun kuruluşu aşamasında Almanya'da para toplamaya giden Kombassan Holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Haşim Bayram'm yeni kurulacak televizyonu anlatımından sonra söz alan Ayasofya Camii Demeği Başkanı namaz saati gelmesine karşın aynen şunları söylüyor ‘Şimdi namaza durmayacağız. Bu mesele şu an namazdan önemli. Namazı biraz geciktirsek de sonra da olabilir. Şimdi biz hepimiz, başta ben olmak üzere sıraya geçeceğiz.’ Ve kanal 7 bu anlayışla kuruluyor. Müslümanlığa ihanet edenleri, Müslümanlığı özel çıkarları için kullananları, yani Allah ile aldatanları halkımızın unutmaması gerekiyor. Bunları yapanlar Müslüman olamazlar” diye konuştu. Türkiye'de bu tür karanlık ilişkilerin sorgulanmadığına işaret eden Kılıçdaroğlu, “Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu karanlık ilişkilerin başında var. Peki şimdi bu ilişkilerin neresinde?” sorusunu yöneltti. “RAPOR HAZIRLANDI, 19 AYDIR SAVCILIĞA SUNULMADI” CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi ise Kanal 7 hakkında SPK uzmanları tarafından hazırlana ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu bulunulması sonucuna varılan raporla ilgili açıklamalarda bulundu. Almanya'daki Deniz Feneri Derneği davası ile bağlantıları nedeniyle gündeme gelen Kanal 7 hakkında Sermaye Piyasası Kanunu'na aykırı faaliyetleri nedeniyle SPK uzmanlarının 2007 yılında bir inceleme yaptığını anlatan Hamzaçebi, üç kişilik bir uzman grubu tarafından yapılan inceleme sonucunda 01 Mart 2007 tarihinde Denetleme Raporu düzenlendiğini kaydetti. Hamsaçebi, “Raporda şirket yetkilileri tarafından şirketin yurtdışındaki banka hesapları, şirket ortaklarının yurtdışındaki iştirakleri ve şirket ile haklarında izinsiz halka arz isnadı ile Sermaye Piyasası Kurulu tarafından suç duyurusunda bulunulan şirketler ile ilişkileri konularında Sermaye Piyasası Kurulu'na eksik ve yanlış bilgi verilmesi nedeniyle şirket yönetim kurulu başkanı Zekeriya Karaman ile yönetim kurulu üyeleri İsmail Karahan ve Mustafa Çelik hakkında Sermaye Piyasası Kanununun 47/B - 1 ve 49 uncu maddeleri uyarınca Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Raporun düzenlenmesinden buyana yaklaşık 19 aylık bir süre geçmiş olmasına rağmen Rapor Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirilmemiştir” açıklamasında bulundu. “SPK YÖNETİMİ SUÇ İŞLEDİ” Söz konusu raporun, SPK Denetleme Dairesi üzerindeki “engellemelere” rağmen 28 Haziran 2007 tarihinde Kurul'a sunulduğunu bildiren Hamzaçebi, Kurul'un aynı tarihte konunun incelemeye alınmasına karar verdiğini, kararı ise o tarihte Başkanlık görevinin boş olması nedeniyle ikinci başkan olan Turan Erol ile üyeler Muhammed Emin Özer, Mithat Hızlı, Abdülkerim Emek ve Vahdettin Ertaş’ın imzaladığını anlattı. Kurul Kararından bu yana 15 aylık süre geçtiğine değinen Hamzaçebi, “Buna rağmen rapor uyarınca bir işlem yapılmamış, suç duyurusunda bulunulmamıştır. Esasen ortada Kurulca yapılan bir inceleme de söz konusu değildir. Amaç suç duyurusu gerektiren raporun işleme konulmamasıdır. Daha sonra 20 Temmuz 2007 tarihli, yani seçimlerden 2 gün önce, bir Kurul Kararı ile de rapor işlemden kaldırılmıştır. Suç duyurusu gerektiren bir raporu hukuki bir gerekçe olmaksızın işlemden kaldıran SPK Başkan ve Üyeleri suç işlemektedir” dedi. Hamzaçebi, raporda suç duyurusunun nedenlerinin ise şu şekilde yer aldığını bildirdi: “Kombassan Holding A.Ş., Kamer Holding A.Ş. ve Aksaray Holding A.Ş. ile Kanal 7 arasındaki ilişkilere ait işlemlerin dayanağını oluşturan defter ve belgeler Vergi Usul Kanunu ile Türk Ticaret Kanunu’nun zamanaşımına ilişkin hükümleri gerekçe gösterilmek suretiyle ibraz edilmemiştir. Oysa, kanunda zamanaşımı süresi 10 yıl olup zamanaşımı söz konusu değildir. Yapı Kredi Bankası A.Ş. ve Garanti Bankası A.Ş. kayıtlarından hareketle Bahreyn'de bir hesaba para aktarılması ve şirket hesaplarına ‘üçüncü şahıs - para yatırma’ açıklaması ile farklı kişiler tarafından para yatırılması, söz konusu paraların kısa bir süre sonra çekilmesi veya yasal kayıtlarda ortak olan kişilere virmanlanması veya bu kişilerce hesaplardan çekilmesi, hesaba yatan paraların bir kısmının ‘Mehmet Bozkurt teslimatı’ ve ‘Mustafa Akkaya teslimatı’ açıklaması ile şirket hesaplarına girmesi. Bu işlemler şirket hesaplarına giren paraların bir kısmının bağış ve yardım olabileceğinin karinesidir. Esasen SPK uzmanlarının incelediği iddialar arasında Kanal 7 hesaplarına bağış ve yardım paralarının girmesi de vardır. Şirket yetkilileri daha sonra bu durumu SPK'ya, ‘yasal defterlerde bu konuda bir bilgi olmaması nedeniyle durumdan SPK yazısı ile haberdar olduk’ şeklinde açıklamışlardır. Kanal 7'nin bazı banka hesapları yasal kayıtlarda gözükmemektedir. Kanal 7'nin yurtdışında İş Bankası Gmbh nezdindeki 12 adet hesabına ilişkin olarak yasal defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Kanal 7'nin yurtdışı iştirakleri ile ortaklarının ortak olduğu şirketler hakkında SPK'ya bilgi verilmemiştir.” Hamzaçebi, belirtilen işlemler ve şirket hesaplarına giren paraların bir kısmının yardım ve bağış olabileceği yönündeki iddiaların, şirket yöneticilerinin bilgi vermemesi nedenleriyle sonuçlandırılmasının mümkün olmadığını kaydederek, durumun Sermaye Piyasası Kanununa göre hapis cezası gerektirdiğini söyledi. Hamzaçebi, Cumhuriyet Savcılığınca işlem yapılabilmesi için ise SPK’nın suç duyurusunda bulunması gerektiğine işaret ederek, “Ancak suç duyurusu hiçbir hukuki gerekçe olmadığı halde SPK yönetimince yapılmamaktadır” dedi. “BAŞBAKAN ERDOĞAN’A ÜÇLÜ GÖRÜŞME SORUSU” Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “SPK uzmanlarının Kanal 7 yöneticileri hakkında düzenlediği suç duyurusu raporunun işleme konulmaması için SPK Başkanı Turan Erol'a bir talimat verdiniz mi?” sorusunu yöneltti. Hamzaçebi, Erdoğan’ın “Haziran 2007'de makamınızda Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman olduğu halde SPK Başkanı Turan Erol'u çağırıp SPK uzmanlarının düzenlediği Rapor hakkında üçlü bir görüşme yaptınız mı? Bu görüşmede SPK Başkanından Kanal 7 meselesinin biran önce şirket lehine sonuçlandırılmasını istediniz mi? Bunun üzerine SPK Başkanı Turan Erol'un size ‘merak etmeyin konuyu halledeceğim’ şeklinde bir beyanı oldu mu?” sorularını da yanıtlamasını istedi. CHP, CUMHURBAŞKANI’NI GÖREVE ÇAĞIRDI Hamzaçebi, SPK Başkanı Turan Erol’a yönelik olarak da birkaç soru sordu. SPK uzmanları tarafından düzenlenen, suç duyurusunun konu olduğu Denetleme Raporu’nun resmiyet kazanmadan rapor taslağı ve ekleri ile beraber Kanal 7 yetkililerine verip vermediğini yanıtlanmasını isteyen Hamzaçebi, “Raporun işleme konulmaması için Sermaye Piyasası Kurulunca 20 Temmuz 2007 tarihinde karar alınmış mıdır? Bu Kararın 22 Temmuz 2007 seçimlerinden önce alınması için size bir baskı yapılmış mıdır? Kanal 7 hakkındaki incelemenin suç duyurusu talebiyle sonuçlanması üzerine incelemeyi yürüten Denetleme Dairesinin başkanı olan Celali Yılmaz'ın istifasını istediğiniz doğru mudur? Bu olmayınca bu birimi adı geçenden alarak doğrudan kendinize bağladınız mı? Kanal 7 banka hesaplarının yasal kayıtlarda gösterilmemesi ile ilgili olarak SPK uzmanlarının raporundaki öneri doğrultusunda Sermaye Piyasası Kanununun 24 üncü madde hükmü uyarınca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı'na bildirimde bulundunuz mu?” sorularını yöneltti. Hamzaçebi, söz konusu olayın aydınlanması için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü göreve davet ettiklerini söyledi.