AKP'nin seçim vaatleri arasında yer alan Kanal İstanbul ile ilgili güzergâh tartışmaları hızlandı. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve dün açıklanan haritaya göre güzergâhın Durusu-Yassıören-Kavaklı arasında belirlendiği iddia edildi. Ancak özellikle Çatalca'nın Kestanelik köyünde yaşayanlar kanalın yakınlarından geçeceğini düşünüyor. Bu spekülasyon bölgedeki emlak fiyatlarını da artırdı. Kestaneliklilerin iddiasına göre Kanal İstanbul Büyükçekmece Gölü ve Durusu Göllerini de içeren bir güzergâhtan geçecek. Böylece Kanal İstanbul’un maliyeti de önemli ölçüde azalacak.
Son dönemlerde artan arsa fiyatları ve yapılan çalışmaların güzergâh hakkında ipuçları verdiğini söyleyen Kestanelik köyü Muhtarı Mehmet Çakır, “Yeni havalimanı ve 3. köprü bağlantı yolu bu bölgeden geçiyor. Bu yüzden arsa fiyatları yükselmişti. Ancak son birkaç ayda arsa fiyatları iyice artmaya başladı. Köyde sürekli emlakçılar ofis açıyor. Bazı günler mühendisler çalışma yapıyor” diye konuştu.
Bölgede kasım ayına kadar metre karesi 50 lira olan araziler, haziran ayına gelindiğinde ise 200 liraya ulaştı. Arazi bulmanın artık zor olduğu bölgede, arazilerin yüzde 60’ının el değiştirdiği ifade ediliyor. 1 yıl içinde 3-4 kez el değiştiren araziler olduğunu kaydeden 2 bin 500 nüfuslu Kestanelik köyünün Muhtarı Mehmet Çakır, yeni havalimanın yerinin belli olmasıyla birlikte bölgede fiyatların bir anda yükseldiğini söyledi.
Burak Coşan'ın Hürriyet'teki haberine göre, Kanal İstanbul söylentilerinin de fiyat artışında etkili olduğunu savunan Çakır, “Kısa zamanda 10 emlakçı köyümüze ofis açtı. 2500 nüfuslu köyde 18 emlak ofisi bulunuyor. Çevre köylerimizde de birçok emlakçı var. Bu 18 emlakçının sadece 2’si köyümüzden. Diğerleri ise dışarıdan köyümüze geldi” diye konuştu. Köy halkının Kanal İstanbul projesi ile bir hayli heyecanlı olduğunu dile getiren Çakır, projenin köy yakınından geçmesi ihtimalinin bile bölgeyi hareketlendirmeye yettiğini belirtti. Kanal İstanbul’un geçme ihtimalinin olduğu güzergah hakkında bilgi veren Çakır, “Kanal İstanbul için 3 güzergâhtan bahsediliyor. Biri Silivri civarlarından, biri Küçükçekmece-Sazlıbosna mevkiinden diğeri de Büyükçekmece’den başlayıp Kestanelik Köyü üzerinden Durusu’ya ulaşıyor. Bu son hat en mantıklı güzergah olarak gözüküyor. Biz de köy halkı olarak buradan geçmesini temenni ediyoruz” dedi.
Bölgede faaliyet gösteren ismini vermek istemeyen bir emlak komisyoncusu, artık köy halkında pek fazla arazi kalmadığının altını çizdi. Emlak komisyoncusu, “Özellikle havalimanına yakın yerlere çok büyük talep var. Geçmişte vatandaş belirli ölçülere sahip arazi arıyordu. Şimdi ise devir değişti. Ölçüsü, şekli, arazinin özellikleri fark etmiyor. Havalimanı veya inşa edilen yeni yola yakın olması yetiyor. Bölgede en çok değer kazanan alanlar ise Yeniköy, Karapınar ve Durusu. Buralarda metrekare fiyatları 50 liradan 600 liraya kadar çıktı” diye konuştu.
Kestanelik köyüne komşu Çanakça’da da durum farklı değil. Arazilerin değerinin bir anda artış gösterdiğini kaydeden Köy Muhtarı Ayhan Tutun, köy halkının elinde pek fazla arazi kalmadığını ifade ediyor. 3500 nüfuslu köyde köy halkının sahip olduğu arazilerin yüzde 70’ini elden çıkardığını kaydeden Tutun, “Arazi fiyatları arttı ancak köylü para kazanamayacak” dedi.
Bölgeye arazi almak için gelenlerin imar iznine bakmadığına değinen emlak komisyoncusu, “Yatırımcılar için tapu olması yetiyor. Zaten onlar da aldıkları fiyata göre arazi değer kazanınca hemen satıyor” diye konuştu. Bölgede emlak alanında ‘Tahtakale’ benzeri bir yapının oluştuğunu belirten emlakçı, “Özellikle Arnavutköy Tapu Kadastro binasında çok büyük kalabalıklar oluşuyor. Çevrede birçok emlakçı ve emlak komisyoncusu bulunuyor” diye konuştu.
Tatlı su kaynakları üzerinden ‘kanal’ geçen dünya üzerinde bir çok örnek olduğunu ifade eden İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Melek Alhan “Kanalın geçeceği yerde özellikle su kaynaklarına dikkat edilmesi gerekiyor. Tatlı su ile tuzlu suyun karışması halinde doğanın dengesi bozulabilir” dedi. Bu durumun yaşanmaması için çok detaylı mühendislik çalışmaları yapılması gerektiğini dile getiren Alhan, “Deniz ile göl arasında gemi geçiş havuzları oluşturularak, gemi denizden alınıp göle aktarılabilir.Geçişte asansör sistemi kullanılıyor. Bu yöntemde göl ve havuz girişine kapaklar yapılıyor. Gemi geçişinde kapaklar açılıyor. Bu geçiş esnasında az miktarda tuzlu ve tartlı su karışıyor. Ancak yaşanan bu karışıklık doğanın dengesini bozacak düzeyde olmuyor” diye konuştu.