Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Başlanmamış projelerin askıya alınacağı" söylemini hatırlatan Milliyet yazarı Yaman Törüner Kanal İstanbul ile ilgili bir iddia ortaya attı. Törüner, "Devam eden projelerden finansman koşulları uygun olanlar için daha uzun zamana yayılmış iş planları oluşturulacak. Başta Kanal İstanbul olmak üzere büyük altyapı projelerinin hepsinin 3 yıl için geçici olarak durdurulacağı anlaşılıyor" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın perşembe günü açıkladığı 3 yıllık ekonomiplanının olumlu tedbirlerle dolu olduğunu ifade eden Yaman Törüner, ancak unutulan veya eksik bırakılan konuların olduğunu ifade etti.
Törüner, Milliyet'te bugün yayımlanan köşe yazısında Yeni Ekonomi Programı'nda önemli bulduğu konuları maddeler halinde aktardı:
— Sıkı para ve maliye politikaları sürdürülecek ve bunların eşgüdümü sağlanacak. Bu önemli bir vaad. Suriye ile savaşın sürdüğü bir ortamda gerçekleştirilebilirse önemli bir başarı sayılır.
— Kamuda kaynakların verimli kullanılması, maliyetlerin ve harcamaların azaltılması sağlanacak. Bu vaad de çok önemli.
— Faiz dışı fazlanın milli gelire oranı program dönemi boyunca artarak 2021 yılında yüzde 1.3'e ulaşacak. Bu vaad bütçe disiplininden sapılmayacağı anlamına geliyor.
— İhalesi yapılmamış ve ihalesi yapılmış ancak başlanmamış projeler askıya alınacak. Devam eden projelerden finansman koşulları uygun olanlar için yeni ve daha uzun zamana yayılmış iş planları oluşturulacak. Başta Kanal İstanbul olmak üzere büyük altyapı projelerinin hepsinin 3 yıl için geçici olarak durdurulacağı anlaşılıyor.
- Mega-altyapı projeleri doğrudan yabancı yatırım yoluyla uluslararası finansman ile hayata geçirilecek. İşte bu gerekli olmayan bir karar. Bu çeşit projeler de 3 yıl için durdurulmalı idi. — Bankaların güncel mali yapılarını ve aktif kalitelerini tespit etmek için mali bünye değerlendirme çalışmaları yapılacak. Çok yerinde bir karar. Politik yönü ağır basan içinde bulunduğumuz kriz, bu tedbir alınmaz ise likidite krizine dönüşür ve bazı bankalar ile şirketleri de arkasından sürükler. Bankaların tahsil edilemeyen borçları için gecikmeden çare bulmak gerekiyor. Bu konuda Merkez Bankası'na da görev düşüyor.
— Ekonomimizin yabancı tasarruflara bağımlılığını kalıcı olarak azaltacak ve cari açığın milli gelire oranını yüzde 3'ün altına düşürecek ihracat, turizm ve sanayi ürünlerinde yerlileştirmeye dayalı bir ekonomik dönüşümün temelleri atılacaktır. Benim bu tedbirden anladığım, ekonomik kalkınmada artık inşaat yerine sanayi üretimine önem verilmeye başlanacağı biçimindedir. Böyle ise faydalı bir tedbir. Ancak mevcut gayrimenkul stokunun nasıl eritileceği konusunda programda ayağı yere basan bir tedbir göremedim.
- Liyakat ve performans odaklı insan kaynağı yönetimiyle kurumlara güven artırılacak. Sadakatten liyakate geçiş çok önemli. — Kira artış oranına dair üst sınır üretici değil tüketici fiyatlarına göre belirlenecek. Oysa, ekonomilerde bazen üretici bazen de tüketici fiyat endeksleri yüksek çıkar. Kiraların TL olarak alınmasını desteklerim. Ancak kira artışının tüketici fiyat endeksine bağlanması kapitalist sistemin özüne aykırıdır. Serbestiyi azaltır ve yabancıları ürkütür. Bu konuya hiç değinilmemeli idi.
— Nakdi ve vergisel teşvikler başta olmak üzere tüm teşvik mekanizmaları gözden geçirilerek bütüncül, sade ve etkin hale getirilecek. Yerinde bir tedbir.