2. İddianame'nin Tuncay Özkan bölümünde, Kanaltürk televizyonunun Ergenekon tarafından kurulduğu ileri sürülüyor. Terör örgütü denilen yapılanmanın medya yapılanması şöyle anlatılıyor: "Şüpheliler Mehmet Şener ERUYGUR, Levent ERSÖZ ve Hasan Atilla UĞUR’un, Cumhuriyet Çalışma Grubu ve ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN medyayı yönlendirme ve örgütün amaçları doğrultusunda kamuoyu oluşturmaya yönelik olarak alınan kararlarını uygulamaya koydukları, bazı medya patronlarını çağırıp, sahip oldukları medya kuruluşlarında bazı örgüt üyelerinin çalıştırılması konusunda baskı yaptıkları, Şüpheli Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın, bir dönem Kanal TÜRK adlı televizyon kanalının görünüşte sahibi ve biz kaç kişiyiz isimli platformun kurucusu ve başkanı olduğu, Tanju GÜVENDİREN’in legal olarak televizyon ve platformla alakasının bulunmamasına rağmen Tuncay ÖZKAN ile ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN üst düzey görevlileri arasında irtibatları ve maddi olarak Tuncay ÖZKAN a finansman desteği sağladığı, ayrıca Tuncay ÖZKAN’ı yönlendirdiği, Kanaltürk’ün borçları yüzünden Ahmet Tuncay ÖZKAN tarafından satılması üzerine ATO başkanı olan ve resmiyette Kanal Türk ile alakası bulunmayan Sinan Aydın AYGÜN’ün kanalı alan şahsı arayarak,özetle; Sinan AYGÜN’ün: Valla iyi ama millet biraz rahatsız olmuş … şimdi Flash tv’yi alsaydın, tv8, kanal D’yi alsaydın bir şey olmazdı da, o kanalın bir özelliği var biliyorsun o kanal böyle çok hassas bir kanaldı…O kanalın kuruluşunda, bak o kanalın kuruluşunda gayri resmi bende vardım. Biz o kanalın hikayesini anlatacağım ben sana nasıl olduğunu bil diye anlatacağım sana o kanalı Yani kimden telefon gelip nasıl kurulduğunu duyunca şaşıracaksın zaten ve o sende kalacak tabi ki. dediği, görüşme içeriğinden kanalın Ahmet Tuncay ÖZKAN A ait olmadığı kimlerden gelen telefonlarla ve kimlerin parasıyla kurulduğunu anlatmaya çalışmasından, kanalın örgütün faaliyetleri için özel olarak kurdurulduğu anlaşılmaktadır. Yine aynı konuyla alakalı şüpheli Mustafa Ali BALBAY ile İlhan SELÇUK’un yaptığı görüşmede, İlhan SELÇUK’un kanalın kendilerinin haberi olmadan satılmasına kızdığı ama buna rağmen Ahmet Tuncay ÖZKAN hakkında Mustafa Ali BALBAY’ın aleyhine yazı yazmamasını söylediği , Şüpheli Adil Serdar SAÇAN’ın, hem emniyet müdürü olduğu dönemde hem de meslekten atıldığı dönemde görevi gereği elde ettiği bilgi ve belgeleri şüpheli Tuncay ÖZKAN’a verdiği, Tuncay ÖZKAN nın da bu bilgileri televizyon kanallarında yayınlamak suretiyle ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlarına uygun faaliyetlerde bulunduğu , Şüpheli Adil Serdar SAÇAN ın görev gereği edindiği ve elinde bulundurduğu birçok gizli içerikli yazışmanın Tuncay ÖZKAN’dan elde edildiği gibi, bazı çok gizli belgelerinde daha önce hakkında dava açılan sanık Halil Behiç GÜRCİHAN da yapılan aramalarda elde edildiği, şüpheli Adil Serdar SAÇAN ın kendisine düşman olarak nitelendirdiği Veli KÜÇÜK’ün denetiminde bulunan Bekir ÖZTÜRK ün sahibi olduğu kuvvai milliye.net isimli internet sitesinin yazarlarından olduğu, uzun süre bu sitede yazılarının yayınlandığı,hatta Oktay YILDIRIM hakkında övücü mahiyette yazılar yazdığı, Gürbüz ÇAPAN la irtibatını bulunduğu , Şüpheli Hüseyin NAZLIKUL, Murat AĞIREL,Selim Utku GÜMRÜKÇÜ, Evrim BAYKARA, Mahir AKKAR, Merdan YANARDAĞ ve Mesut ÖZCANın Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda kurulan televizyon kanalı ve sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerinde görevli oldukları, şüpheli Fatma Sibel YÜKSEK’ Ufuk Mehmet BÜYÜKÇELEBİ’nin de medya yapılanması içinde yer aldıkları, Şüpheli Tuncay ÖZKAN’ın geçmişte çalıştığı bazı televizyon kanallarından ayrılması üzerine o dönem Ankara’da Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanı ve Teknik daire Başkanı olarak yapan şüpheliler Levent ERSÖZ ve Hasan Atilla UĞUR’a gelip kendisinin TSK’nın adamı olarak bilindiğini ve işinden kovulduğunu, bu nedenle çalıştığı medya gurubunun sahibini çağırarak uyarıda bulunmalarını istediği, bunun üzerine adı geçen şüphelilerin Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın o dönem çalıştığı kanalın sahibini çağırarak “Şener ERUYGUR paşanın bu işe çok üzüldüğünü ve kendilerine yapılmış bir hareket olarak algılandığını” belirterek, Tuncay ÖZKAN’ın tekrar işe alınması ve oradaki konumuna geri iade edilmesi için baskı yaptıkları ve buna ilişkin görüşmeyi gizlice kayda aldıkları, yine bu konuyla alakalı olarak aynı gizli görüşme içeriklerinde, Tanju GÜVENDİREN’in Tuncay ÖZKAN’a bundan sonra hangi kanalda çalışması gerektiği hususunda talimat verdiği, Tuncay ÖZKAN’ın da o kanala gitmesinin kendisinin de batması olduğunu söylemesi üzerine Tanju GÜVENDİREN in görev gereği bu kanalda çalışmasını gerektiğini söylediği, bunun üzerine Tuncay ÖZKAN’ın bunu emir gibi telakki ederek belirtilen kanalda çalışmaya başladığı, daha sonra bu kanalla anlaşamaması üzerine kendisiyle birlikte aynı TV kanalına gelen şüpheli M.Kemal YAVUZ ‘un da gerekmediği halde bu kanaldan ayrıldığının tanık Mehmet Emin KARAMEHMET’in beyanlarından anlaşıldığı, Ahmet Tuncay ÖZKAN’ın bu işe çok gönüllü olmadığını ve çalıştığı kanalda durumunun çok iyi olduğunu beyan etmesine rağmen şüpheliler Tanju GÜVENDİREN ve Erdal ŞENEL’in kendisine sana bir medya grubundan teklif gelecek bunu kabul et diye talimat vermeleri üzerine, SHOW medya grup başkanlığına transfer olduğunu şüpheliler Levent ERSÖZ ve Hasan Atilla UĞUR’a anlattıkları dosyada mevcut Cumhuriyet Çalışma Grubu arşivi için kaydedilen görüşme kayıtlarından tespit edildiği, Şüpheli Gürbüz ÇAPAN’ın, Ahmet Tuncay ÖZKAN ve Doğu PERİNÇEK grubundan Adnan AKFIRAT, Ferit İLSEVER ile irtibatlarının bulunduğu, İlhan Selçuk’un Şener Eruygur ile olan telefon görüşmelerinden ve Mustafa Balbay’dan ele geçirilen notların içeriğinden, örgütün üyesi olduğu ve talimatları doğrudan örgüt yöneticisi İlhan Selçuk’tan aldığının belirlendiği,"