Kandilli deprem zamanı açıkladı

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Altay, “Marmara Bölgesi'nin belli bir deprem tehlikesi taşıdığını ve bu depremin 30 yıl içinde olmasını öngördüklerini” söyledi.

 Türkiye'de 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren büyüklü küçüklü 5 bin deprem olduğunu belirten Altay, genellikle Bala-Ankara, Çameli-Denizli'de yoğunlaşma olduğunu, son zamanlarda Ege Denizi ile Marmara Denizi içerisinde ufak da olsa depremler kaydedildiğini söyledi.Gülay Altay, Kandilli Rasathanesinin depremlerin kaybedilmesi, parametrelerin belirlenmesi ve çözümlerinin yapılması yönünde teknolojik olarak ne gerekiyorsa, uluslararası ölçekte ne yapılıyorsa gerçekleştirmeye çalıştığını ifade ederek, “Şu anda istasyonlarımız yeni teknoloji ile donatılıyor, 114 civarındaki cihazlardan 78'i yeni teknoloji ihtiva ediyor” dedi.Marmara ve Ege bölgelerindeki hareketliliğin normal kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Altay, sözlerine şöyle devam etti:

“Son dönemde özellikle Çameli-Denizli depremlerini izliyoruz. Bunlar Ege'de de son günlerde izlediğimiz depremler. Marmara ve Ege bölgelerinde bulunan faylar deprem üretme potansiyeline sahiptir, normal aktivitelerdir. Hatta 5,5 ve üzeri depremleri de üretebilirler. Dolayısıyla Türkiye açısından bakıldığında yapılması gereken, depremlerin öngörülmesinden, tahmininden ziyade hazırlıkların yoğunlaştırılmasıdır.”

“Marmara’de deprem olasılığı yüzde 60”Altay, geçmiş depremlere, mevcut aktiviteye bakılarak uzun vadeli olası bir deprem yeri tahmin edilebildiğini ifade ederek, 'Marmara Bölgesi belli bir deprem tehlikesi taşıyor, buradaki deprem olasılığının yüzde 60 mertebesinde olduğunu ifade ediyoruz. Bu depremin 30 yıl içinde olmasını öngörüyoruz ama zamanını kısa dönem olarak tespit etmek mümkün değil' diye konuştu.Prof. Dr.  Altay, depremin son derece “kaotik bir olay olduğunu” ifade ederek, belli tarihlerden söz etmenin halkı paniğe sevk edeceğini kaydetti.

 

“Depremin etkilerinin gündemde olması, üniversitelerde yapılan çalışmalar, bilim insanlarının çalışmaları, basınla iletişimin artması, şüphesiz bilinçlenmeyi önemli ölçüde etkiledi. Ama yeterince yaygın hale daha getirebilmiş değiliz” diyen Prof. Dr. Altay, İstanbul ve Marmara bölgesinde çok daha etkili çalışma yapılması gerektiğini bildirdi.Halkın da eğitimlere ilgi göstermesi, yapılan çalışmalara talebin artması gerektiğini kaydeden Altay, “Bunun da son derece olumlu yönde geliştiğini düşünüyorum. Yapılmayanlar tabi ki çok, ama ülkenin imkânları ölçüsünde ve bu konuda sorumluluk taşıyan kurumların yapabildikleri bence hızla ilerliyor, ben çok fazla olumsuz bakmıyorum” diye konuştu. (AA)