Kani Beko: Sivil polisler eylemcilerin arasına karıştı

Kani Beko: Sivil polisler eylemcilerin arasına karıştı

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Merkezi'nde 1 Mayıs'ta yaşanan olaylarla ilgili bir değerlendirme toplantısı yaptı. DİSK Genel Merkezinde DİSK-KESK-TMMOB ve TTB adına açıklamayı DİSK Genel Başkanı Kani Beko yaptı. Beko, 1 Mayıs için toplanan eylemcilerin arasına sivil polislerin katıldığını iddia ederek, "Provokatörler araya karışacak dendi; tek tip sırt çantası, mont ve şapka giyen, eylemci görünümlü sivil polislerin Halaskargazi Caddesi'nde eylemcilerin arasında karıştığı yine fotoğraflarla belgelendi" dedi. Sivil polis olduklarını iddia ettikleri kişilerin fotoğraflarını gösteren Kani Beko, "Suç duyurusunda bulunacağız, bu yaşanan devlet terörünü rapor edip, daha sonra da bunları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götüreceğiz" şeklinde konuştu. 

 

Barbarca bir saldırıya maruz kaldık  

Erhan Tekten’in Doğan Haber Ajansı’nda yer alan haberine göre, Moskova'dan New York'a kadar yüz binlerce işçi insanca bir yaşam için meydanlarda olduğunu, Afganistan'ın Başkenti Kabil'de 20 yıllık yasaktan sonra ilk kez 1 Mayıs kutlandığını söyleyen Kani Beko "Sadece Kamboçya ve Türkiye'de polis halka savaş açtı. 2014 1 Mayıs'ında başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye'de işçiler, emekçiler ve emek dostları olarak taleplerimizle, rengarenk bayraklarımızla, türkülerimizle, halaylarımızla, karanfillerimizle tek yürek bayramımızı kutlamak istedik. Ancak İstanbul'da, 1977 yılında Taksim 1 Mayıs alanında yitirdiğimiz kardeşlerimiz için yapmak istediğimiz anmaya yönelik olarak dünyanın tanık olduğu barbarca bir saldırıya maruz kaldık. Ankara, İzmir ve bazı illerde de 1 Mayıs etkinlikleri polis şiddetine maruz kaldı." dedi.   

15-20 gaz kapsülüyle yaralanma  

Kani Beko, "En az 266 kişinin İstanbul'da, 300'ü aşkın kişinin tüm ülkede gözaltına alındığı bugünkü medyaya yansımış durumda. Gözaltına alınan kişilere işkence yapılan yerlerden biri de Taksim karakoluydu ve bu da fotoğraflarla belgelendi. Biraz sonra sizlere bunları sunacağız. Sayısı belli olmayacak kadar yüzlerce yaralımız var. Bunlar arasında en az 4'ü kafa travması, bir kulak kesiği, bir kol kırığı, 15-20 gaz kapsülü ile yaralanma, bir göz kaybına yol açabilecek göz yaralanması var. Milletvekillerine yönelik şiddet görüntülerine tanıklık ettiniz. Ve basın emekçileri olarak, bu terörü belgelememeniz için hedef alındınız. 12 haberci, polisin saldırısı sonucu yaralanırken, 1 haberci gözaltına alındı. Sadece 1 Mayıs ile ilgisi olanlar değil 1 Mayıs'a katılmayanlar da iktidarın akıl dışı ve hukuk dışı yasağının bedelini ödedi. 1 Mayıs'a katılmayanların da içinde olduğu çok sayıda çocuğun ve yaşlının yoğun gaz kullanımı nedeniyle yaşadığı mağduriyetleri hepiniz izlediniz. Okmeydanı Hastanesi'ne gaz bombası atıp, tepki gösterenlere plastik mermi sıkacak kadar pervasızlaştılar. İşe gitmek isteyen, eve dönmek isteyen insanlar ulaşım yasaklarıyla ve insansızlaştırılmış bölge uygulamasıyla hapsedildi. Tepki gösterenlere nasıl şiddet uygulandığı yine görüntülerle belgelendi. 'Kamu düzeni' bahanesiyle bütün kenti felç eden faşist uygulamalar, 15 milyon İstanbulluya işkence çektirdi" diye konuştu. 

 

‘Eylemci görünümlü sivil polisler’

 

Beko, “'Terör istihbaratı aldık" dediler tüm İstanbul polisin terörünü gördü. 'Silah istihbaratı aldık' dediler tüm İstanbul resmi ama hukuksuz bir şekilde halkına yönelen silahları gördü. 'Provokatörler' araya karışacak dendi; tek tip sırt çantası, mont ve şapka giyen, eylemci görünümlü sivil polislerin Halaskargazi Caddesi'nde eylemcilerin arasında karıştığı yine fotoğraflarla belgelendi. 'Cam çerçeve' kırılacak dendi, emekçilere kapısını açan halkın, esnafın camlarının polis tarafından kırıldığı görüldü. 1 Mayıs 2014 Komitesi bileşenleri olarak hükümeti en baştan beri akla, hukuka ve tutarlı olmaya çağırdık. Biz akıl dedik, ancak onlar Taksim'e çıkan yollar kilitlenir diye tüm İstanbul trafiğini felç edecek, halkın seyahat hakkını engelleyecek, adeta fiili bir sıkıyönetim ilan edecek kadar akıl dışı davrandılar. Biz barış dedik, özgürlük dedik, adalet dedik, onlar ise işçiye, emekçiye ve halka savaş açıp, adaletsizliği, hukuksuzluğu ve esareti dayattılar" ifadesini kullandı. 

 

 

 

‘Seneye de mutlaka Taksim’de olacağız’

 

2014 1 Mayıs'ının emeğin değil aynı zamanda aklın ve adaletin direnişi olduğunu söyleyen Beko, "Onlar Taksim'i yasakladı, zulmün ortaya çıktığı her yer Taksim oldu! Onlar hak ve özgürlüklerimizi engelledi, sokaklar hakkını savunan insanlarca özgürleştirildi! Zihinlerimizin ve düşlerimizin sansürle, baskıyla, işsizlik tehdidiyle terbiye edilmeye çalışılmasını kabul etmiyoruz dedik. Ve biz Ali İsmail'iz, Ethem'iz, Ahmet'iz, Abdocan'ız, Mehmet'iz, Medeni'yiz, Hasan Ferit'iz, Berkin'iz dedik. Biz başka bir dünya isteyenleriz! Ve o dünyayı ancak ve ancak kendi ellerimizle kuracağımızı biliriz. Şimdiden ilan ediyoruz ki 1 Mayıs meydanımızı er ya da geç kazanacağız, seneye de mutlaka Taksim'de olacağız!"

 

‘Siyasal iktidarın talimatıyla kutlayacak sendikalar değiliz’

 

Katılım azlığıyla ve sendikaların ayrı alanlarda kutlama yapmak istemesiyle ilgili bir gazetecinin sorusunu cevaplayan Beko, “Aslında sabahın erken saatlerinde birçok ilçeden telefonlar aldık. Mahallede bazı işçiler minibüs, otobüs tutmuşlar. Şoförlerin polis tarafından ehliyetleri alınmış. Metrobüslere gitmişler, metrolara gitmişler, çalışmadığını görmüşler. Biz buraya gelebilmek için DİSK Genel Merkezi'ne çok yakın bir yerde pansiyonda kaldık. Başta DİSK genel merkezine ve Şişli'ye yapılan ablukayı gördük. 3 bine yakın işçi arkadaşımız gelebildi. Ailelerinin ve çocuklarının ne kadar çok etkilendiğini gördünüz. Diğer konfederasyonlarla birlikte geçen yıl tüm Türkiye'de alanlarda birlikte kullandık. Buradaki bileşenler ve DİSK devletten bağımsız bir sendika, siyasi partilerden de bağımsız bir sendika. Sermayeden de bağımsız bir sendika. Ondan dolayı biz çalışanların ekonomik demokratik sosyal siyasi haklarını korumak ve kollamak için arkadaşlarımız bize görev verdi. Biz bizim dışımızdaki siyasal iktidarın talimatıyla 1 Mayıs birlik dayanışma mücadele günlerini onların talimatıyla kutlayacak sendikalar değiliz. Eğer bizim bugünkü mevcut AKP hükümetine boyun eğmemizi bekliyorlarsa yanılırlar." şeklinde konuştu. 

 

 

‘Devlet terörünü AİHM’e götüreceğiz’  

DİSK'ten çıktıktan sonra Halaskargazi Caddesi'nde olanları anlatan Beko, “Dün biz polislerle müzakere anındayken, sol taraftan atılan taşlar vardı. Bunların baktığımızda, bu arkadaşların polis olduğunu zaten biz oradan görüyorduk. Provokasyon yaratılması için orada bir zemin hazırlandığını biz zaten görüyorduk. Biz polis müdürü ile görüşme yaparken sol taraftan zaten taşlar geliyordu. Düşünebiliyor musunuz? Biz 3 bine yakın işçi arkadaşımızla müzakere yaparken, bizim işçi arkadaşlarımız yapılan bu müzakere süreci içerinde neden bize taş atsın, polise neden taş atsınlar." dedi. 

Sivil polis olduklarını iddia ettikleri kişilerin fotoğraflarını gösteren Kani Beko, "Suç duyurusunda bulunacağız, bu yaşanan devlet terörünü rapor edip, daha sonra da bunları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine götüreceğiz" dedi.