Turizm sektöründe yaşanan değişimin etkişiyle geleneksel mekânların dışına çıkan nargilenin, başta İstanbul olmak üzere bir çok şehirde kullanımı yaygınlaştı. Ancak nargile yaygınlaşırken, oluşturduğu sağlık risklerini de katlıyor. İstanbul’da nargile ruhsatı alan 128 işletmenin yüzde 68.8’i kafe. Yüzde 57’sinin açık alanı var, yüzde 68.8’inin ise panellerle açılıp kapanabilen alanları mevcut. Sadece 4 işletmedeki şişelerde sağlık uyarılarının bulunduğu tespit edildi. İstanbul’da nargile sunum ruhsatı almış işletmelerde kapalı alanlarda nargile kullanım oranıysa yüzde 78.
Habertürk'ten Uzay Kesmen'in haberine göre, nargile, ağızlığı ve hortumu değişse de “tüberküloz”, “uçuk”, “hepatit” gibi hastalıklara davetiye çıkarıyor. Dumanında yüksek oranda karbonmonoksit, ağır metaller ve kanser yapıcı kimyasallar bulunan bir nargile, 100 sigaraya bedel. Sağlık Bakanlığı ve Yeşilay’ın birkaç yıldır “Ucunda ölüm var” başlığıyla 4 ayrı kamu spotu yayınlandığı nargilenin zararlarını uzmanlara sorduk, kapalı mekânlarda içilerek yasakların nasıl ihlal edildiğine tanıklık ettik.
İstanbul’da nargile içilen mekânlar Beyazıt, Taksim, Tophane civarında yoğunlaşmış durumda. Talimhane ve İstiklal Caddesi’nde nargile kafe ve benzeri yerlerin sayısı 50’yi aştı. Bu kafeleri sağlı sollu aynı sokakta görmek mümkün. Kapalı alanda içilmesi yasak olmasına rağmen birçok yer yasağa uymuyor. Kafeler dumanaltı. Denetim az.
Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Erol Sezer’e göre insanlar sigaradan kurtulmaya çalışırken nargile ile tuzağa düşüyor. İçimi kolaylaştırıcı aromalarla destekli bağımlılık yapıcı özelliği yükseltilmiş nargile tiplerinin keşfedildiğini belirten Sezer, “Bu ürün, sigara salgınını ayakta tutmanın formülü olarak gelişti. Yılda 25 bin kişi Türkiye’de akciğer kanserinden ölüyor. Çok bedel ödüyoruz” diyor.
Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı da nargilenin sigaradan daha zararsız olduğu yönündeki algının yanlış olduğunu söylüyor: “Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre bir nargile kullanımı en az 100 sigara içimine bedeldir. Bilindiğinin aksine karbonmonoksit, nargile cihazının suyunda süzülmez.”
Solunum hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta nargilenin, tıpkı sigara gibi veya diğer tütün ürünleri gibi kanserin bir numaralı sebebi olduğunun ısrarla vurgulanması gerektiği görüşünde: “Nargile içenler çok kısa zamanda çok yüksek miktarda kimyasal madde solumuş oluyor. İçmeyenler de bu dumandan etkileniyor. Bu kalp ve damar sağlığı bakımından zararlı. Temizliği iyi yapılmadığında mikrop, bakteri ve virüsler bulaşabilir. Hastalıklı olan birinin kullandığı nargileden içen, örneğin tüberküloz mikrobu alabilir.”
İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi, Kulak Burun Boğaz Klinik Şefi Prof. Dr. Özgür Yiğit ise nargilenin taşıdığı riskleri şöyle sıralıyor: “Nargiledeki arsenik sigaradakinden 4-5 katı daha fazla. Kömürle yandığı için başka kimyasal maddeler mevcut. Nargile, gırtlak ve akciğer kanserine yol açabilecek bir tütün ürünü.”
Türkiye Sigarayla Savaş Derneği Başkanı Dr. Mustafa Aydın, nargileye entelektüel bir hava katılmak istendiğini ve zararlarının gizlendiğini söyledi: “Nargile kullanımında suyun içerisinden geçen duman nemleniyor. Islak dumanı ağzınıza çekmiş oluyorsunuz. O duman ağzınızdaki ıslaklıkla da birleşerek ciğerlerinize doğru giderken bütün nikotini boğazınıza yapıştırıyor. Hele ki bunun yanında çay ya da şekerli birtakım içecekler içiyorsanız, glikozla birleşerek ve karışarak tamamen boğazınızda bir tabaka oluşturuyor. Hepsinin sonu gırtlak kanseridir.”
Türk Toraks Derneği Genel Başkanı Dr. Ali Fuat Kalyoncu, nargilenin gençler arasında yaygınlaşmasına dikkat çekerek “Sigara kullanımının kısıtlanmasıyla beraber bütün dünya üzerindeki ülkelerde tütün endüstrisi farklı arayışlar içerisinde girdi” dedi. Nargile kafelerin alternatif B planlarından biri olduğuna dikkat çeken Kalyoncu “Türkiye’de daha fazlalar. Bu Arap kültürünün getirisi. Suyun içerisinden duman geçince zararı yokmuş diyorlar. Oysa aynı salonda 20-30 kişi birlikte nargile içiyor ve dumanı çok daha yoğun şekilde soluyor” ifadesini kullandı.
Sağlığa Evet Derneği, İstanbul’da nargile ruhsatı alan 128 işletme üzerinde çalışma yaptı. İşletmelerin yüzde 68.8’i kafe. Yüzde 57’sinin açık alanı var, yüzde 68.8’inin ise panellerle açılıp kapanabilen alanları mevcut. Sadece 4 işletmedeki şişelerde sağlık uyarılarının bulunduğu tespit edildi. İstanbul’da nargile sunum ruhsatı almış işletmelerde kapalı alanlarda nargile kullanım oranı yüzde 78.
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, 4207 sayılı kanunun tüm hükümleriyle hayata geçtiği tarih olan 19 Temmuz 2009’dan 31 Ocak 2018’e kadar ülke genelinde yaklaşık 1453 denetim ekibiyle 18 milyon 356 bin 892 denetim gerçekleştirdi. Bu dönemde 221 milyon 664 bin 685 lira idari para cezası uygulandı.