Kültür Bakanlığı, ülke çapındaki 1130 halk kütüphanesine genelge göndererek, OHAL kapsamında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname’yle kapatılan 29 yayınevinin kitaplarının kütüphanelerden kaldırılması talimatı verdi. Raflardan kaldırılarak depolara konulması beklenen kitapların ardından hurdaya dönüştürülmesi planlanıyor.
27 Temmuz’da Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) ile 29 yayınevi kapatıldı. Fetullah Gülen’in kitaplarını da yayınlayan yayınevleri KHK listesinde “Altınburç Yayınları, Burak Basın Yayın Dağıtım,Define Yayınları, Dolunay Eğitim Yayın Dağıtım, Giresun Basın Yayın Dağıtım, Gonca Yayınları, Gülyurdu Yayınları, GYV Yayınları, Işık Akademi, Işık Özel Eğitim Yayınları, Işık Yayınları, İklim Basın Yayın Pazarlama, Kaydırak Yayınları, Kaynak Yayınları, Kervan Basın Yayıncılık, Kuşak Yayınları, Muştu Yayınları, Nil Yayınları, Rehber Yayınları, Sürat Basım Yayın Reklamcılık Eğitim Araçları, Sütun Yayınları, Şahdamar Yayınları, Ufuk Basın Yayın Haber Ajans Pazarlama, Ufuk Yayınları, Waşanxaneya Nil, Yay Basın Dağıtım, Yeni Akademi Yayınları ve Yitik Hazine Yayınları, Zambak Basın Yayın Eğitim Turizm” olarak aktarıldı.
Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü, bu KHK’dan yola çıkarak ülkedeki toplam 1130 halk kütüphanesine bir genelge gönderdi. Genelgede, KHK ile kapatılan 29 yayınevinin listesi verilerek, bu yayınevlerine ait bütün kitapların raflardan toplatılması istendi. Toplatılan kitapların depoya kaldırılması planlanırken, geri dönüşüm için hurdaya çıkarılması bekleniyor. Toplanan kitaplar otomasyon sisteminden de silinerek, okurların arama kayıtlarında da çıkarılacak.
Türk Kütüphaneciler Derneği Başkanı Ali Fuat Kartal, genelgeyle ilgili “Bu yayınlar arasında terör örgütünü öven, propagandasını yapan kitapların dışında kalan kitaplar ne olacak? Bu konuda bakanlık bir açıklama yapılacaktır” dedi.
Türkiye Yayıncılar Birliği de Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’ya kapatılan yayınevleriyle ilgili bir yazı göndererek şu talepte bulundu:
“29 yayınevinin kapatılması ve gelecekte başka yayınevlerinin de bakan onayı ile kapatılabilmesi hak ihlallerine, düşünce ve ifade özgürlüğü açısından sakıncalı durumlara, onarılamaz maddi ve manevi kayıplara yol açabilecektir. Kapatılan yayınevlerinin çoğunun kayyım yönetiminde olduğu göz önüne alınırsa hukuki süreç bu yayınevleri kapatılmadan da sürdürülebilirdi, suç işleyenler de hak ettikleri cezaları alabilirdi diye düşünüyoruz. Kapatılan yayınevlerinde ekmek paralarını kazanmak için çalışan, suça bulaşmamış yayınevi çalışanları için de hak kaybı, işsizlik ve çalıştıkları yayınevinden hak edip tahsil edemedikleri alacaklar açısından da mağduriyet söz konusudur. Kararnamenin yayıncılık sektörümüze olumsuz etkileri açısından değerlendirilip tekrar gözden geçirilmesini diliyoruz.”