P24*
Türkiye ifade özgürlüğü, gazetecilik ve insan hakları mücadelesi açısından kara bir dönemden geçiyor; 20 Haziran 2016 ise bu dönemin kapkara günü olarak tarihte yerini alacak.
Özgür Gündem gazetesiyle dayanışma amacıyla, birer gün için gazetenin nöbetçi genel yayın yönetmenliğini üstlenen Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin, ‘’terör örgütü propagandası yapmak’’ suçundan tutuklandılar. Karar ertesinde kelepçe takılan Fincancı Bakırköy, Önderoğlu ve Nesin Metris Cezaevi’ne gönderildiler.
Birinci Sulh Ceza Hâkimliği’nin aldığı bu kararı ifadeye, dayanışmaya ve haklarımıza bir saldırı sayıyor ve kınıyoruz. Fincancı, Önderoğlu ve Nesin’in derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bütün meslektaşlarımızı, gazetecilik örgütlerini ve insan hakları kuruluşlarını bu talebi yükseltmeye ve cezaevine gönderilen aktivistlerle dayanışmaya çağırıyoruz.
Fincancı, Önderoğlu ve Nesin “aktivist’’ oldukları için, Özgür Gündem’le dayanışma gösterdikleri için cezalandırılıyorlar. Bununla birlikte, üçünün de Türkiye’de yaptıkları işler, temsil ettikleri konum ve idealler bu kararın daha geniş kapsamlı bir intikam amacı taşıdığını düşündürüyor.
Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) Başkanıdır. Adlî Tıp başkanlığı yapmıştır. Evrensel gazetesi köşe yazarıdır. Hepsinden daha önemli olarak, Şebnem Korur Fincancı yıllardır Türkiye’de işkenceye ve hak ihlallerine karşı en güçlü seslerden biri oldu. En son Cizre’de 79 günlük yasak sonrası insanların yakılarak öldürüldüğü o meşum bodrumda ilk inceleme yapanlardan biri yine oydu. Şebnem Korur Fincancı bu ülkede hayattan, haktan ve eşitlikten yana olmayı şahsında simgeleştirmiştir. Ona takılan kelepçeyi kendimize takılmış sayıyoruz.
Erol Önderoğlu, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye temsilcisidir. Yıllardır bu görevi nedeniyle mağdur edilen, hakları ihlal edilen, baskı gören nice gazeteciye sahip çıkmış, onlarla dayanışma göstermiştir. Bianet’te Hukuki Destek Masası Koordinatörü ve İfade Özgürlüğü Editörü de olan Önderoğlu, basın özgürlüğü ve gazetecilerin hakları için mücadelenin en önde gelen isimlerinden biridir. Ona kelepçe takmak, bu mücadeleyi sindirme çabasıdır. Dünyaya, Türkiye’nin gazetecilere baskıda sınır tanımayacağı mesajını iletmek demektir.
Ahmet Nesin, Nesin Vakfı’nın yöneticiliğini de yapan bir yazar ve aktivisttir. Yazar Aziz Nesin’in oğludur ve taşıdığı soyadı, Türkiye’nin entelektüel birikiminin önemli simgelerindendir. Nesin’e takılan kelepçe bu entelektüel birikime de takılmış sayılır.
Korur Fincancı, Önderoğlu ve Nesin bugün İstanbul Adliyesi’ndeki ifadelerinden sonra tutuklanmaya sevkedildiklerinde P24 Hukuk Birimi de yanlarındaydı. Avukat Veysel Ok, P24 adına Önderoğlu’yla birlikte mahkeme sorgusunda hazır bulundu. Önderoğlu, burada yaptığı savunmada “Bu ülkede Akit ve Milli Gazete’nin varlık nedeni varsa, Cumhuriyet, Evrensel, Özgür Gündem ve Zaman gazetelerinin de varlık nedeni vardır. Bir ülkede olabilecek en büyük tehlike medyanın tek sesli bir bandoya dönüşmesidir’’ dedi.
Aynen katılıyoruz. Türkiye, bu büyük tehlikeyi her gün artan bir şiddette yaşıyor, farklı sesler her gün kısılıyor, susturulmak, sindirilmek isteniyor. Korur Fincancı, Önderoğlu ve Nesin’in hapishaneye gönderilmesi o tek sesli bandoya katılmaya direnen her birimize verilmiş bir gözdağıdır.
Bu gözdağını kendilerine iade ediyoruz. İfade özgürlüğü ve özgür gazetecilik için mücadele, kelepçe korkusuyla, hapishane koğuşu, hapishane hücresi korkusuyla sinecek, susacak değildir.
P24 Başkanı, yılların gazetecisi Hasan Cemal, Özgür Gündem’le dayanışma gösteren ve nöbetçi yayın yönetmenliği yapan kırk dört gazeteciden biriydi. P24 olarak gerek Özgür Gündem’deki gazeteci arkadaşlarımızla, gerekse onlarla dayanışma gösterdikleri için hapsedilen Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin’le dayanışmamız devam edecek.
Kapkara günün kapkara kararı bizi üzdü ve öfkelendirdi ama yıldırmadı, yıldırmayacak.
Bu yazı ilk olarak P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu'nda yayımlanmıştır.