Karadeniz'de köy ve yaylalarda çok katlı, betonarme binaların sayısı hızla artıyor. Yerel yönetimler betonlaşmayla mücadele edemiyor, bölge halkı, "çok katlı betonarme evlere mecbur olduğunu" savunuyor.
Al Jazeera Türk'ten Güray Ervin'in haberine göre; Karadeniz'de geleneksel yöntemlerle yapılan iki katlı ahşap evler yok oluyor. Yerlerine yüksek katlı ve betonarme binalar yapılıyor. İnşaat sahipleri genellikle, her çocuğunun ev sahibi olmasını istediklerini, bu yüzden çok katlı binalar yapmak zorunda kaldıklarını söylüyor. Yerel belediyeler ise, kesinleşmiş yıkım kararlarına rağmen 'ihalelere katılan olmaması' sebebiyle binaları yıkamıyor.
Dernekpazarı ilçesine bağlı Gülen köyünde inşaatı devam eden bir binanın sahibi ve bölge sakini Hasan Korkmaz, neden yüksek katlı betonarme bina yaptığını şöyle anlatıyor:
“Önceden bu evin yerinde ahşap bir ev vardı. O evi yıkmak zorunda kaldık. Dört çocuğum var. İleriye dönük olarak hepsine mecbur birer daire yapmak istiyorum. Burada arazi yok, arsalık yer yok. Arazimiz bayırda olduğu için sıkıntılı. Buralar köy yeri olduğu için zemin etüdü yaptıramıyoruz. Aslında yapılsa daha iyi olurdu. Ben inşaatçı olduğum için sağlam yaptım. Bir katına beş, altı ton demir gitti. Bir endişemiz yok Allah'a şükür.”
Bölgede yaşayanların anlatımına göre; yıkım ihalelerine katılım olmamasının nedeni, neredeyse herkesin birbirini tanıdığı yerleşim yerlerinde yıkım şirketinin hemşehrileriyle ilişkisinin bozulmasını istememesi.
Karadeniz'in kendine özel bir imar planı olması gerektiğini belirten gazeteci Ali Kemal Sevinç, daha önce heyelan olan bölgelerde inşaatların yapıldığını anlatıyor: "Ege, Marmara veya Güneydoğu Anadolu bölgesinde uygulanan imar oranları ile Karadeniz bölgesinde uygulanan imar oranları aynıdır. Bu uygulama buradaki insanları zor duruma sokuyor. Ege bölgesindeki yüzde 40 imarla, Karadeniz bölgesinde bir ev yapamazsınız. Burada insanlar çadır kurarak yaşayacak değiller. Geleneksel yöntemlerle yapılacak ahşap evlerin maliyeti yüksek. Bakımı zor. Dolayısıyla insanlar çok katlı binalara yöneliyorlar. Bu binalarda da bir kontrolsüzlük var. Bunun bir an önce çözülmesi lazım."