Yazar Sevan Nişanyan, Taraf gazetesinde bugünkü (26 Kasım 2008) köşesinde 'Karaköy' adının nereden geldiğini şöyle anlatıyor:Demiray Oral’ın yeğeni yanılıyor, Karaköy Siyahköy demek değil. Asıl adı Karayköy imiş. Fatih Sultan Mehmet devrinde Kırım’dan getirilen Karayları, eski adı Galata olan semtin bir köşesine iskân etmişler. Aynı Kırım seferi esnasında Ceneviz’e karşı Osmanlı’yı tutan Kefe’li Ermenileri de Gedik Ahmet Paşa İstanbul’a getirip, şimdi halâ Gedikpaşa diye bilinen semte yerleştirmiş. O devirde payitahta yerleşmek büyük nimet, vergiden muafsın, kapu-yı saadete yakınsın, derebeyi zorbalığından az çok masunsun. Karaylar kim diye sorarsanız, bunlar daha çok Kırım ve civarında oturan, Tatar Türkçesi konuşan bir çeşit Yahudi milleti. Yahudi din yasalarının temeli olan Talmud’u ve Tevrat tefsirlerini kabul etmiyorlar. Tevrat’ın kendisinden başka mukaddes metin tanımıyorlar. Bu yüzden İbranice “kitapçı” yahut “okumacı” anlamına gelen karâî adı verilmiş. İbranice kalın kaf’la karâ fiili, tıpkı kıraat ve kur’andaki Arapça kara’a gibi “okumak” demek. İbranice ile Arapça akraba diller, biliyorsunuz. 1950’lere dek İstanbul’da beş on aile de olsa Karaylar vardı. Şimdi kalmadı sanırım, ya göçtüler, ya ana akım Yahudiliğe asimile oldular. Hasköy’deki büyük Yahudi mezarlığının bir köşesinde epeyce Karay mezarları var. Kısmen İbranice, kısmen Kiril alfabesiyle Türkçe yazılı.