Karamollaoğlu: 11 Eylül saldırılarını Amerikan istihbaratı planladı

Karamollaoğlu: 11 Eylül saldırılarını Amerikan istihbaratı planladı

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 11 Eylül saldırılarının Amerikan istihbaratı tarafından planlandığını belirterek, "Tesadüfen değil, teröristlerin yaptığı bir hadise değil. Bu kadar ahlaksız insanların hakim olduğu bir dünyada huzur ve barış olmaz" dedi.

SP Genel Başkanı Karamollaoğlu, partisinin Edirne Teşkilatı'nın Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Burada partililere seslenen Karamollaoğlu, huzur ve barışla yeni Türkiye ve dünyanın kurulabileceğini söyledi. Amerika Birleşik Devletleri'nde 11 Eylül 2001'de gerçekleştirilen terörist saldırıların yıl dönümü olduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, saldırıların Amerikan istihbaratı tarafından planlandığını ifade etti.

"Huzur ve barış olursa birbirimizle konuşabiliriz"

Dünyanın yaşanabilir hale gelmesi için barış ve huzurun tesis edilmesi gerektiğini söyleyen Karamollaoğlu, "Huzur ve barış olduğu zaman birbirimizle oturup konuşabiliriz. Birbirimize hakaret ederek, en ağır ifadelerle birbirimizle konuşmaya başlarsak orada diyalog olmaz, oradan hayır çıkmaz. Maalesef, biz bunu Türkiye'mizde yaşıyoruz. Farklı kanaatlere sahip insanlar, ötekini hep en ağır ithamlarla tenkit ederek söze başlıyor. Yok arkadaş, o kafayla sen bu ülkeye huzur, barış getiremezsin. Bunu bilmeden bir yere gelmemiz mümkün değildir. Bu nasıl olacak peki? Bunun temeli ister istemez gelir; inanç, fikir, düşünce hürriyetine dayanır" dedi.

"Amerika'yı yönetenler aptallık numarasına yatıyor"

11 Eylül saldırıları hakkında Amerika'nın dünyayı ahmak yerine koyduğunu söyleyen Karamollaoğlu, "Dünya, Amerika Birleşik Devletleri'nde 20 sene önce meydana gelen hadiseleri anmaya başladı. Kim yapmış bunu? Müslümanlar. Nasıl yapmışlar? Uçakları kaçırmışlar, kilometrelerce uzaklardan gelmişler, hunharca New York'ta İkiz Kuleler'e saldırmışlar ve öyle de bir saldırmışlar ki, o kuleler olduğu yere çökmüş. Gelmiş Pentagon'a saldırmışlar, Pentagon'un bir bölümünü mahvetmişler. Afedersin sen ahmak olabilirsin de bütün dünyayı ahmak yerine koyma hakkına sahip değilsin. Nasıl oluyor da bir uçak bir kuleye çarptı diyerek, o kule kendi temelleri üzerine çöküyor? Orada yakıt çıkmış, yanmış, kolonlar ısınmış, aşağı kadar inmiş. Külahıma anlat affedersiniz. Sadece önceden yerleştirilmiş patlayıcıların senkronize olarak patlatılması neticesinde o kuleler çöktü. Çarpan kule çöktü, uçağın çarpmadığı kule nasıl çöktü? 6 tane kule çöktü. Dünya aptal değil ama Amerika'yı yönetenler aptallık numarasına yatıyorlar" dedi.

"Böyle bir mantık olur mu"

Amerika'nın dünyanın en güçlü donatılmış ordusuna sahip olduğunu belirten ve Pentagon'a aynı gün yapılan saldırıya da vurgu yapan Karamollaoğlu, "Dünyada en iyi korunan karargah Pentagon'dur. Hiçbir uçak, sivil veya askeri fark etmez, Pentagon'a 200 kilometreden daha yakına gelemez, kendisini tanıtmak mecburiyetindedir. Nasıl oluyor da bir uçak 400 kilometre uzaktan kalkıyor, hiç kimse bunlara, 'sen kimsin?' diye sormuyor. O uçak geliyor sorgusuz, sualsiz Pentagon'a çarpıyor. Pentagon'un, uçakların çarptığı bölümü boşaltılmış. Niye? Bakım için. İçeride bir tane insan yok, hayatını kaybetmiyor. Bu kadar planı yapan insanlar, hakikaten dünyayı nasıl aptal yerine koyabilirler? Böyle bir mantık olur mu? Açıkça gösteriyor ki bu, doğrudan doğruya Amerika istihbaratı tarafından planlanan bir hadise. Tesadüfen değil, teröristlerin yaptığı bir hadise değil. Bu kadar ahlaksız insanların hakim olduğu bir dünyada huzur ve barış olmaz" diye konuştu.

"Yönetim şeffaf olmalı, hesap vermeli"

İnanç ve fikir özgürlüğünü de önemsediklerini belirten Karamollaoğlu, "Bir ülkede adalet yoksa hiçbir zaman baskı ve sıkıntıdan arınmış bir ülkede yaşıyoruz, yaşanabilir bir ülkede hayat sürüyoruz diyemeyiz. Bunu bilmeden bir yere gidilmez. O nedenle fikir, barış ve huzur hedefimiz olmalı, bunu sağlayabilmek için insanların fikir ve inanç hürriyetlerine sahip olmaları ve onu teminat altına alabilmek için de adalet bu ülkede kabul görmeli, yer etmeli. Yönetim şeffaf olmalıdır, hesap verecek. Her yaptığın iş hem vatandaş hem de yetkili merciler tarafından denetlenecek. Hesap vermeyen bir iktidar ister istemez zorbalığa, haksızlığa yönelir; yolsuzluk, israf, rüşvet alır başını gider. Böyle bir şey yok diyorlar. Yoksa neden denetime açık değilsin? Niye en ufacık bir tenkidin bile cevabını vermekten acizsin. Bunu yetkili mercilerin yapması icap eder" ifadelerini kullandı.