Saadet Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, Tükiye'de hukukun rafa kaldırıldığını söyledi. Karamollaoğlu, "Eğer bugün iktidar başkalarının üzerinde uyguladığı kıstasları kendi parti mensupları için uygulasın AK Partililerin yüzde 70’i hapse girer. Suçlu olduklarından dolayı değil, yanlış prensiplerle bu kararlar verildiğinden dolayı böyle olur. Adama selam vermiş hapse giriyor, çocukları okulda okutmuş hapse giriyor. Bir ülke zulüm ile yönetilemez" dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, Bursa'da Atatürk Stadyumu Meydanı'nda partisince düzenlenen mitinginde konuştu. Sözlerine "Bursa, benim de kendi memleketim gibi. Şehirde son zamanlarda yükselen binalar, biraz bendenizi sükut-u hayale uğrattı" diyerek başlayan Karamollaoğlu, şehirlerin rant kavgalarının yapıldığı mekanlar haline dönüştüğünü söyledi.
24 Haziran seçimlerine iki hafta gibi az bir süre kaldığını hatırlatan Karamollaoğlu, "Önümüzdeki sürede 5 yıl bu ülkeyi yönetecek cumhurbaşkanını siz seçeceksiniz. Belli sebeplerden dolayı, 1 oy ile ne değişir gibi havaya kapılırsanız, sizin beklediğiniz neticelerin dışında bir netice doğar, bunu unutmayın. Dizi dövmenin o zaman kimseye faydası olmaz" diyerek şöyle konuştu:
"Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri belki de ilk defa bu kadar sorunlar yumağı ile karşı karşıyayken seçime gidiyoruz. Bu hükümet aslında erken seçimi gündeme getirerek, bugüne kadarki tavırlarını tam tersine aldı. 'Demokrasilerde erken seçim mi olurmuş' diyorlardı, ne oldu da birden bire erken seçimi bıraktık baskın bir seçimle karşı karşıya kaldık. YSK, seçim takvimini hazırlarken zorlandı. 55 günün içine seçim sığdırılacak. Herkes biliyor ki seçimden sonra kim iktidara gelirse gelsin tahmin edilemeyecek kadar büyük problemlerle karşı karşıya kalacak. Bundan dolayı oylarınız önemli. Eğer adaletin ülkemizde tam olarak yer etmediğini düşünüyorsak mutlaka bir değişikliğe gitmek mecburiyetindeyiz. Bu değişimin de isabetli yapılması gerekiyor. Eğer biz geçim sıkıntısını daha fazla hisseder hale geldiysek, eğer biz gözümüzün önünde birçok haksızlıkların yapıldığına, partizanlığın çoğaldığına inanıyorsak mutlaka bir değişime ihtiyaç var demektir."
Bugün, ülkenin hızla kamplaştırıldığını, kutuplara ayrıldığını belirten Karamollaoğlu, "Farklı kanaatlerimiz, düşüncelerimiz, farklı partilere mensubiyetimiz olabilir ama bu birbirimizin düşmanı olmamamızı gerektirmez. Olsa olsa biz buna rakip diyebiliriz. Sporda, bir yarış yapıldığında bu rakipler arasında olur. Bu, hasımlar arasında olmaz. Bu yarışta kim kazanırsa da, kaybeden de kazananı tebrik eder ama bugün geldiğimiz nokta böyle değil. Bunun bir numaralı sorumlusu AK Parti idarisinin kendisidir. Kutuplaşmadan medet umuyorlar, artık kendi icraatlarıyla toplumdan oy kullanamayacaklarını görüyor. Türkiye’ye yapılacak en büyük kötülük bu kutuplaşmayı derinleştirmektir" dedi.
AKP iktidarını eleştiren Karamollaoğlu, şöyle devam etti: "Şimdi gördük ki hükümet problemleri çözmekten aciz. Çünkü kimseyi dinlemiyor. En ufak bir ikaz, en ufak bir tehdit sanki düşmanlıkmış husumetmiş gibi algılanıyor. Bundan dolayı da artık bu ülkede geri dönmeyecek bir kitle var, onun için önce yönetim değişecek arkasından bu kutuplaşmaya neden olan kuvvetler ayrılığını rafa kaldıran sistem değişecek. Seçime giderken bir takım değişiklikler yaptılar. Ne yazık ki anayasa, yine çiğnendi çünkü anayasada bir hüküm var, yürütmede istikrar ama temsilde adalet olmalı diyor anayasa. Yürütmede istikrar sağlandı, ama temsilde adalet yüzde 10 barajıyla yeniden çiğnendi bunun üzerine mecburiyet doğdu. Oraya da bir kolaylık getirildi, seçim ittifakları yaparsanız bu yüzde 10 barajı kalkar. Bunun üzerine iktidar, MHP ile ittifak kurdu. Bu barajı kaldırabilmek için de 3 parti bir araya geldik millet İttifakı'nı kurduk. Farklı görüşlere sahibiz ancak şunu milletimiz bilmeli, seçime gittiğiniz zaman siz Saadet Partisi amblenin üzerine mührü basacaksınız. İttifak’a değil. Baraj tehlikesi ortadan kalktığı için de düne kadar oyumuz boşa gider diye düşünen insanların, hiçbir oyu boşa gitmeyecek." Temel Karamollaoğlu, iktidara geldikleri zaman mevcuk hükümetin yaptığı yanlışlıkları yapmayacaklarını belirterek, "Biz gelirsek ne olacak? Dış politika karman çorman, herkesle kavgalı hale geldik. Sınırlarımız kaynıyor, Irak’ta 1.5 milyon insan katledildi, Suriye bir baştan bir başa yıkıldı. Bizim başka ülkelerle ilişkilerimiz düzelmedi, AB’nin kapısında hala nöbet tutuyoruz hala medeniyet projesi olarak görüyoruz. Adamlar da diyor ki almayız sizi, ne olacak? Bu problemin çözüme ihtiyacı var. Bizim teklifimiz açık, biz AB’nin kapısında daha fazla beklemeyiz. Bizim, ayrı işlerimiz var. Elbette İslam Birliği’nin kurulmasına, geri kalmış ülkelerin tamamının toparlanmasına ihtiyaç var burada önderlik yapacak ülke Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bazıları zannediyor ki biz bunu söyledik Avrupa ile kavga edeceğiz, onlar bizi istemiyor. Tamam, aynen onların teklif ettiği gibi ittifak kuralım ama ayrıcalıklı bir birliktelik olsun. Avrupa’nın her dediğine evet mecburiyetinde olmayalım. Bizim de milli, ahlaki değerlerimiz var. Sizin kültürünüz, bizden farklı. Medeniyetler inançlar üzerine inşa edilir. Kavgaya gerek yok, ticaret yaparız, gider geliriz. Onların takdir ettiğimiz özellikleri varsa hukukun üstünlüğü gibi onu da benimseriz yeri geldiği zaman. Bu hengamenin içinde bugünkü iktidar nasıl çıkacağını bilmiyor" ifadelerini kullandı.
Karamollaoğlu, veğitim konusunda ise vasıflı insan yetişmediğini söyledi. Sanayide kalifiye eleman eksikliği yaşandığına değindi. İktidarın toplumun neye ihtiyacı olduğu konusunda fikri bulunmadığını, pusulasını şaşırdığını belirten Karamollaoğlu, "Nereye gidersiniz gidin üniversite. Buradan kim nasıl yetişecek bilmiyorlar, Şırnak’a, Ardahan’a, Hakkari’ye gidin üniversiteler var ama içi boş ne eğitim görevlisi, ne öğrencisi var. Siz milyonlarca elinde diploma olan ama o diploması kendine faydası olmayan insan yetişrirseniz kime fayda sağlar. Bunun için en fazla Milli Eğitim Bakanı bu dönemde değişti. MEB bakanları dikiş tutturamadı çünkü sözlerine yeterince itibar edilmedi. Mutlaka bu sistem değişecek, ehil insan yetiştirecek. Bizim onbinlerce eğitim görevlisine ihtiyacımız var, bunu karşılaşamak için bugüne kadar hiçbir ciddi adım atmadılar" dedi.
Sağlık konusuna da değinen Karamollaoğlu, "Şehirlerde hastaneler var, eksiklikler olabilir ama bunları telafi edeceklerine şehirlerin dışında yeni hastaneler inşa ediyor, merkezdeki hastaneleri ya yıkıyor ya fonksiyonunu değiştiriyor. Hastaneler rant kapısı olmaz. Buraya hastane yaptı, yüzde 70 oranıyla dolmaz, cihazlar kullanılmazsa kapatacağım diyor. Böyle bir mantık olur mu? Böyle bir mantıkla ülkenin sağlık problemi çözülür mü? Sağlığı hakikaten rant kapısı haline getiren dünyada başka bir ülke olduğu kanaatinde değilim. Bu mantıkla sağlık politikası düzelmez" diye konuştu.
Temel Karamollaoğlu, ekonomi konusunda ise sert eleştiride bulundu. Karamollaoğlu, "Ekonomi bambaşka bir uçurum, sen tedbir almakla mükellefsin. Öyle bir politika güdüyorsun ki, parayı toprağa gömüyor bunu da kalkınma sanıyorsun bu memleketin yüksek binalara değil, fabrikalara ihtiyacı var. Bu memleketin üretecek çiftçiyi desteklemeye ihtiyacı var. Esnaf borcunu nasıl ödeyeceğini bilemiyor, faizler almış başını gidiyor. Her sene en büyük kalem faiz giderleri. Bu sene 71.7 milyar lira. Kim ödeyecek bunu, siz ödeyeceksiniz ben ödeyeceğim. Bu iktidarın yanlış politikalarından. Bursa Belediyesi’nin bütçesi nasıl? Ayağa kalkamaz diyorlar. Günah değil mi bu. Dışarıdan borç aldığınız zaman o borcu bir takım üretken yerlerde kullanırsınız ki, hem borcu öder hem de ülkenin ihtiyaçlarını giderirsiniz" dedi.
Karamollaoğlu, 5 milyonu geçen işsiz sayısı bulunduğunu belirterek, "Eskiden de vardı diyor, sen 15 senedir niye varsın? Amerikalılar mı, Avrupa mı çözecek? Sen çözeceksin. Yaptığın yanlış ekonomi politikalarından dolayı başımızda bu felaket var. Dolar yükseliyor, bize oyun oynanıyor diyor. Bugün 77 milyar dolar açık veriyor. Bunu nasıl ödeyeceksin? Türkiye’nin bu sene 240 milyar doları buluyor borcu. Bunun bir mantığı olur mu, elbette dış ticaretin sürekli açık verirse 15 senede bir kere artı vermedi, bu seneki açık 41.7 milyar dolar. Senin işin gücün, bu borçları ödemek için yeni borç almak. O zaman borç büyür, doları kontrol edemezsen, dışarıdan birileri gelip destekleyecek değil. Türkiye’ye para getirecek insanlar paralarının emniyette olacağına bakarlar, parasını geri alamayacağı yere kim borç verir?" ifadelerini kullandı.
Şu anda kimsenin hukuktan bahsetmediğini belirten Karamollaoğlu, "Hukuk tamamen rafa kalktı. Şu andan kimse hukuktan bahsetmiyor, zaten Olağanüstü Hal demek hukukun rafa kalktığı hal demek. Bu bazı zamanlarda gerekli olabilir. İhtilal denemesi olmuş onun arkasından suratle bu teşebbüstekileri yakalamak için ihtiyaç olur ama bu bir dönem olur iki dönem olur ama bu devamlı hale gelirse hukuk bütünüyle rafa kalkmış olur. Görevden alınıyor insanlar bir kararname ile. Hapse atılıyor, neden atıldığını bilmiyor, mahkemeye gidemiyor. Maaşı kesiliyor. Aileler dağıldı bazı yerlerde. Sadece birilerinin ihbar etmesi ya da bilmem hangi bankada paraları oldukları için. Eğer bugün iktidar başkalarının üzerinde uyguladığı kıstasları kendi parti mensupları için uygulasın AK Partililerin yüzde 70’i hapse girer. Suçlu olduklarından dolayı değil, yanlış prensiplerle bu kararlar verildiğinden dolayı böyle olur. Adama selam vermiş hapse giriyor, çocukları okulda okutmuş hapse giriyor. Bir ülke zulüm ile yönetilemez" dedi.