Karamollaoğlu'ndan iktidara çağrı: Muhalefeti bir araya toplayın dertlerimizi sıkıntılarımızı konuşalım

Karamollaoğlu'ndan iktidara çağrı: Muhalefeti bir araya toplayın dertlerimizi sıkıntılarımızı konuşalım

19 Mayıs'ı kutlamak için yayınladığı videoda bütün siyasi liderleri 'bir araya' getiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, mesajını tekrarlayarak, "Biz bu millet için herkesle konuşmaya da hazırız her masaya oturmaya da… Yeter ki bir araya gelelim" ifadelerini kullandı. Muhalefeti bir araya toplaması için iktidara çağrı yapan Karamollaoğlu, "Geçen yıl 19 Mayıs kutlamalarında ortaya konulan tabloyu devam ettirelim. Herkes siyasi hesabını bir kenara bırakmalı, ülkemiz için taşın altına elini koymalıdır" dedi.

Salgına karşı mücadele ön saflarda olan sağlık çalışanları için bir maaş bayram ikramiyesi önerisinde bulunan Karamollaoğlu'nun düzenlediği basın açıklamasından satır başları şu şekilde:

TIKLAYIN - Temel Karamollaoğlu bütün siyasi liderleri 'bir araya' getirdi

İçinde bulunduğumuz hafta, hem dini hem de milli olarak önemli günlerin bir araya geldiği bir hafta. Bu hafta hem Kadir Gecesini hem de 19 Mayıs’ı birlikte yaşadık. Öncelikle bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecemizin, ülkemize ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini. Dualarımızın makbul olmasını, yeryüzünde yaşanan zulüm ve haksızlığın son bulmasına vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor, idrak ettiğimiz Kadir Gecesini tebrik ediyorum.

TIKLAYIN - Liderleri 'bir araya' getiren Karamollaoğlu'na Kılıçdaroğlu'ndan destek: Türkiye’nin birliği için bu sağduyuyu büyütmeliyiz!

Bunun yanı sıra başı rahmet, ortası mağfiret sonu ise cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan Ayı’nın sonuna gelmiş bulunuyoruz.  Bu vesile ile şimdiden ülkemizin ve bütün insanlığın bayramını tebrik ediyor, hayırlar getirmesini niyaz ediyorum.

Kurtuluş Savaşımız içerisinde çok büyük dersler barındıran, tarihin eşsiz sayfalarından birisidir. Öyle ki en zor günlerde milletimizin azmi ve kararlılığı sayesinde ülkemiz işgalden kurtarılmıştır.              

Bütün umutların bitti dendiği bir noktada, şartların getirdiği her türlü zorluğa rağmen inanmış insanlar istiklal ve teslimiyet arasında bir tercih yaparak, istiklal uğrunda ölmeyi göze almışlar ve 19 Mayıs’ta bu hareketin işaret fişeğini ateşlemişlerdir.

Bu noktada gençlerimize düşen 19 Mayıs 1919 ruhundan ders alarak ülkemizi aydınlık günlere taşımak için tıpkı o günlerdeki gibi azim ve kararlılıkla çalışmak, ülkemize hizmet etmektir.

İnanıyorum ki bu ülke idealist, vatansever, manevi değerlerine sahip çıkan gençlerin omuzlarında yükselecek, Yeniden Büyük Türkiye ideali hayat bulacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı bir kere daha tebrik ediyor, bu ülke için can vermiş bütün şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

Muhterem arkadaşlar bunun yanı sıra ülkemizde ve dünyada Koronavirüs salgının etkisi hala devam etmektedir.  Ülkemizde vakaların azalması bizi sevindirmekte, umutlarımızı arttırmaktadır. Ama ne olursa olsun tedbirler noktasın dikkat edilmeli, bilim kurulunun kararları amasız/fakatsız uygulanmalıdır.  İkinci dalga tehlikesine karşı ise teyakkuz elden bırakılmamalıdır.

Ben burada huzurlarınızda bu salgın sürecinde canlarını ortaya koyarak adeta bir destan yazan sağlık çalışanlarına bir kere daha teşekkür etmek istiyorum. Allah hepsinden razı olsun, süreç içinde hayatını kaybeden sağlık personeline de rahmet diliyorum. Sağlık çalışanları canlarını dişlerine taktılar çalıştılar, onlar bizim gururumuz oldu.

Sağlık çalışanlarına bir maaş ikramiye önerisi

Bize düşen ise hiç değilse bu çabalarına bir miktar karşılık verebilmek. Bu sebeple hükümete önerimiz bütün sağlık çalışanlarına 1 maaş bayram ikramiyesi verilmesidir. Emeklerini asla karşılamaz ama gönül alma babında bu uyarımızın dikkate alınmasını arzu ederiz. Salgın sürecinde kaybettiğimiz bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, hastalarımıza acil şifalar dilerim.

Huzurlarınızda iki tarihi olayı anmak istiyorum. Birincisi 21 Mayıs 1864’de yaşanan Çerkez Sürgünü, İkincisi ise 18 Mayıs 1944’de yaşanan Kırım Sürgünü… Her iki sürgünde içinde acılar barındıran büyük bir dramdır.  Ben Sürgünde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyor, bu sürgünlerin aziz ve acı hatıralarını en kalbi duygularımla anıyorum.

"Stalin herkese ibret olmalı" 

Burada bir tarihi vaka üzerinden bir takım hatırlatmalarda bulunmak istiyorum. Bakınız Kırım Sürgünü deyince akla gelen isim kim, Stalin? Stalin SSCB’nin başında uzun yıllar hüküm sürdü, muhalefeti susturdu, keyfi bir yönetim icra etti. Tek adamdı, kimsenin konuşmaya hakkı yoktu.

Stalin giderse faşizm gelir korkusunu hakim kılarak istediği gibi at koşturdu, yeri geldi muhaliflerini yargıladı, yeri geldi yüz binlerce Kırım Tatarını yurtlarından etti. Peki sonuç ne Stalin’in yıkılmaz zannedilen saltanatı yıkıldı gitti. Bugün kendisini hayırla anan var mı? Yok…

Tarih ibretler tablosudur, bakıp ibret almalıyız. Ben buradan herkese bu konunun ibret olmasını diliyorum. Muktedirler unutmamalı ki; sonsuz iktidar yoktur, her iktidar bir gün son bulur aslolan gönüllerde taht kurmaktır.

"Sen iktidar olarak fabrika yapmazsan cezaevi yapmak zorunda kalırsın"

İnsan Hakları ve Hukuk Politikaları Kurulumuzun hazırlamış olduğu "Yeni İnfaz Düzenlemesi ve Olası Sonuçları" raporumuzdan önemli bir veri paylaşmak istiyorum. Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye'de 366 ceza infaz kurumu bulunuyor. Toplam kapasitesi 233 bin kişi olarak açıklanan cezaevlerinde bulunanların sayısı 294 bin kişi idi.  Düzenleme ile birlikte toplamda 90 bin kişi çıkmış olacak.

Asıl dikkat çekmek istediğim husus şudur: Aynı raporda bir tespit de şudur: "Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünün internet sitesinde yapılan, "Öngörülemeyen şekilde artan hükümlü ve tutuklu mevcudunun karşılanması amacıyla; önümüzdeki 5 yıllık kısa vade de 191 ceza infaz kurumu yapımı planlanmış olup, bu ceza infaz kurumlarının tamamlanmasını müteakip 125 bin 422 kişilik kapasite artışı sağlanacaktır." açıklaması var.

İşte Türkiye'nin acı tablosu budur! Sen iktidar olarak fabrika yapmazsan cezaevi yapmak zorunda kalırsın. İnsanların ceplerini dolduracak bir ekonomik programın yoksa gönüllerini doyuracak ahlaki kalkınma programın yoksa Zihinlerini dolduracak eğitim programın yoksa daha çok cezaevi yapmaya devam edersiniz.

"Lafla işsizlik önlenemez, lafla pahalılığı durduramazsınız"

Ülkemizin asıl gündemi şüphesiz içinde bulunduğumuz ekonomik şartlar. Şunu hemen ifade edeyim biz Korona süreci ile karşı karşıya kalmasaydık da işsizlik sorunu ile karşı karşıya kalacaktık. Ekonomimiz adeta yanıyor, iktidar ise yangına su dökmek yerine benzin döküyor. Sonra da dönüp millete kriz yok ayaktayız mesajı veriyorlar, sadece laf üretiyorlar lakin güneş balçıkla sıvanmıyor.

Bakınız Korona sürecinde;  900 bin hanenin elektriği kesildi  118 bin hane icralık oldu. Sayın Berat Albayrak ise "Ekonomik istikrar kalkanının olumlu sonuçlarını salgın sonrasında göreceğiz" diyor. Göreceğimiz tek şey ne yazık ki artan işsizlik, artan borç yükü ve hayat pahalılığı olacak. Tablo ortadan iktidara sesleniyoruz bu yangına müdahale edin. Lafla işsizlik önlenemez, lafla pahalılığı durduramazsınız bir defa olsun gerçekleri görün.

"Krizi fırsata çevirelim"

Türkiye her alanda bir çıkmazın içinde… Bu sebeple buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. İçinde bulunduğumuz bu krizi gelin hep beraber fırsata çevirelim. Gelin bu krizi bir üretim seferberliğine dönüştürelim. Gelin kaynaklarımızı artık betona ve inşaata değil tarıma, çiftçiye ve hayvancılığa aktaralım Gelin sadece AVM’leri değil küçük ve orta ölçekli esnafı da destekleyelim. Gelin israf ve yolsuzluğun önünü keselim ülkemize ek kaynaklar çıkaralım.

"Geçen yıl 19 Mayıs kutlamalarında ortaya çıkan tablo devam ettirilmeli"

Ben huzurlarınızda şu hususu açıkça vurgulamak istiyorum. Biz bu ülkenin huzuru ve saadeti için üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız. Biz bu millet için herkesle konuşmaya da hazırız her masaya oturmaya da… Yeter ki bir araya gelelim.

Birlik ve beraberliğe ihtiyacımızın son derece önemli olduğu bu günlerde; konuşmak ve meselelerimizi ortak akılla çözmek en büyük ihtiyacımızdır.  Ayrıştıkça değil, birleştikçe bir araya geldikçe ülke olarak güçleneceğimize samimiyetle inanıyorum.

Buradan iktidara sesleniyorum muhalefeti bir araya toplayın dertlerimizi sıkıntılarımızı konuşalım.  Geçen yıl 19 Mayıs kutlamalarında ortaya konulan tabloyu devam ettirelim. Herkes siyasi hesabını bir kenara bırakmalı, ülkemiz için taşın altına elini koymalıdır.

 

 

 

 

 

 

 

Geçen Yıl 19 Mayıs Kutlamalarında Oraya Çıkan Tablo Devam Ettirilmeli

Ben huzurlarınızda şu hususu açıkça vurgulamak istiyorum.

Biz bu ülkenin huzuru ve saadeti için üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız.

Biz bu millet için herkesle konuşmaya da hazırız her masaya oturmaya da…

Yeter ki bir araya gelelim.

Birlik ve beraberliğe ihtiyacımızın son derece önemli olduğu bu günlerde; konuşmak ve meselelerimizi ortak akılla çözmek en büyük ihtiyacımızdır.

Ayrıştıkça değil, birleştikçe bir araya geldikçe ülke olarak güçleneceğimize samimiyetle inanıyorum.

Buradan iktidara sesleniyorum muhalefeti bir araya toplayın dertlerimizi sıkıntılarımızı konuşalım.

Geçen yıl 19 Mayıs kutlamalarında ortaya konulan tabloyu devam ettirelim.

Herkes siyasi hesabını bir kenara bırakmalı, ülkemiz için taşın altına elini koymalıdır.