Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, dün katıldığı canlı yayında terör gerekçesiyle kendisine diplomatik pasaport verilmediğini açıkladı. Karamollaoğlu pasaport verilmemesine ilişkin soruya, "Bana pasaportumu müracaat ettiğim anda vermediler. İki tane korumayı anında aldılar. Şimdi İçişleri Bakanı çıkmış konuşuyor. Hadi oradan be bunları sen yapmadın mı? Siyasi liderlere iki tane koruma vermek tabiatında vardır. Bakanlık boş konuşma birisine durduk yere cevap verme yeri değildir" yanıtını verdi.
Karamollaoğlu, pasaport sorusuna cevap olarak şunları söyledi:
"Amerikan dizilerini seyrederek Türkiye idare edilemez. Benim söylediğim çok açık: Bana pasaportumu müracaat ettiğim zaman vermediler. Sadece onu yapmadılar. Birdenbire benim üzerimde genel başkanlara bir hak veriliyor. Vermiş, vermemiş ayrı bir şey. Ama araç plakasının geçiş üstünlüğünü kaldırdılar. İki tane korumam var, ikisini de aldılar. Düşünün hemen arkasından, bunların hepsi aynı anda cereyan ediyor. Şimdi İçişleri Bakanı çıkmış, bana güya cevap veriyor. Hadi oradan be, bunları sen yaptın. Kim yaptı yani, Emniyet Genel Müdürlüğü mü, İçişleri Bakanlığı mı? Birazcık dürüst olun, samimi olun. Böyle boş konuşmakla iş yürümez. Bakanlık, boş konuşma veya birisine cevap verme yeri değildir. Düzgün icraat yapma yeridir, adam olma yeridir. Herkes kendisini bilsin, gerçekleri kimse saklamasın. Ben yalan söylemem! Söylediğim bir sözü de itham etmek için de söylemedim. O zaman bir gerçek görülsün diye söyledim sadece."
Karamollaoğlu, "Yüksekova’da ne yazık ki 2 işçimiz de hayatını kaybetti. Umuyorum ki ülkemizde terörün kökü kısa zamanda kurutulur. Sudan’da barışın ve huzurun bir an önce sağlanmasını umuyoruz. Suriye’deki, İdlib’deki gelişmeler endişe verici. İdlib’de hükümetimiz de Suriye yönetimi ile irtibatın olmadığını inkar etmiyor. İdlib’de 4 milyondan fazla insan var. Türkiye sanki İdlib konusunda etkili değil intibasını taşıyoruz. Bunun kısa zamanda barış içinde çözülmesine ihtiyaç var." dedi.
Karamollaoğlu, "Türkiye’deki Suriyeli mülteciler katliamdan canlarını kurtaran insanlar. Bunların her birinin akrabası katledilmiş durumda. Bunların bu durumuna bir de biz dahil olursak kabul edilebilir bir durum ortaya çıkmaz. Mağdur da olsalar iç çatışmanın artması sivillerin zarar görmesine neden olur. Allah kimseye Suriye gibi bir ülkede yaşamayı nasip etmesin derim ben. Türkiye’nin Suriyeli mültecilere gösterdikleri tavır dünyaya örnek olacak cinstendir. Biz onlara husumet beslersek en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Ben belediyelerin bundan önceki gösterdikleri hassasiyeti bundan sonra da göstermelerini diliyorum." diye konuştu.
İktidarın bütün dikkatini İstanbul'a odaklanmasını yanlış bulduklarını ifade eden Karamollaoğlu, "Bir tane büyük belediye başkanı seçilecek. Bunu abartıp iktidarın ülkenin meselelerini ikinci plana itmesini doğru bulmuyorum. Enflasyon öyle yükseldi ki 2020 TL olan açlık sınırı neredeyse 3500 TL’yi geçti." ifadesini kullandı.
Dış politikada ciddi problemler olduğunu dile getiren Karamollaoğlu, "Bunun için ülke meselelerimizi ön planda tutmaya ihtiyacımız var. AK Parti 'Tövbeyi bile geriye bırakalım' dedi. ABD bizi dört taraftan kuşatıyor. Akdeniz’e 2 uçak gemisi neden geldi. Başta ABD olmak üzere Türkiye bir kıskaca alınmak üzere. F-35 lere karşı S 400’ler gündeme getiriliyor. S-400’ler bizim olmazsa olmazımız olmalıdır. Biz bu konuda hükumetin doğru politika yönettiği kanısındayız. Türkiye buradan bir adım geri attığı taktirde Türkiye’ye kimse güven duymaz. Türkiye Katar ve Rusya’nın oluşturduğu birliktelik stratejik önem taşımakta. Biz bu konuda destek vereceğiz." dedi.
Karamollaoğlu açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Asgari ücret bu seviyede tutulamaz. Bunu hükümetin görmesi lazım, tek haneli enflasyon rakamını göreceğiz. Bunu nasıl göreceğiz, uykuya daldığınız zaman. Biraz gözünüzü açın ya. Türkiye’nin problemi çözülemez. Borçlar ödenemiyor. Piyasa rahat çalışmaya başlayamaz. 2007-2009 krizinde ABD çözdü, biz de çözebiliriz. Dolarda geçici bir düşüş yaşandı. Bu dalgalanma belli bir süre içindi. çünkü Türkiye’nin şartları değişmiyor.
Seçimler yapılsın çok kısa sürede IMF’nin kapısına yeniden dayanacaklar. Sadece şov yapılarak hiçbir problem çözülemez. Bizim söylemlerimizi niye illa da kendilerinin canını yakmak istiyormuşuz gibi anlıyorlar? Bizim dediğimizi kabul etmeye başladılar. Seçimler bitti, sayın Cumhurbaşkanı "Yüzde 70’in altındaki bütün yatırımları durduracaksınız" dedi. İstanbul’u gördüğünüz zaman kim yapmış ya betona dönmüş diyor durduramıyorlar kendini.
Niye İstanbul halkı geçen seçimlerde başka birini tercih etti. Yaşayanlar ‘İstanbul’u mahvettiniz’ diyor. Demokraside halk sandıkta konuşur. Serap görmekten vazgeçecekler.
AK Parti İstanbul seçimlerinde seçim stratejisini değiştirdi. Sayın cumhurbaşkanı 'Ben mitinge gitmeyeceğim, İstanbul seçimlerinde ben aday değilim ki' diyor. İstanbul seçimlerinde iki tane aday yok ki. Sayın Necdet Gökçınar bizim partimizin adayı. Niye meseleye sadece iki gözlükten bakacakmışız. Saadet Partisi özgül ağırlığı yüksek bir parti. Zaman içinde göreceksiniz ki o özgül ağırlık Türkiye’nin gündemine oturacak ve Saadet Partisi’ni iktidara getirecek.
Türkiye’de demokrasi varsa demokrasi kabil noktada olmalı. Kutuplaştırmayla olmaz. Eğer milletimiz tercihini farklı kullanıyorsa ona saygı duymak düşer.
Ben pasaportum yok demedim ki, bu tip meselelere devlet yetkililerinin hüsni niyetle yaklaşması gerek. Ben aradım Sivas valisini. Acaba bir şey vardı da bunu yeniden canlandırdılar mı diye ben aradım. İçişleri Bakanı müsteşarlığı arandı. Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı’ndan arandım. Umarım benim açıklamamı dinlediniz. Bana soruldu sizin pasaportunuz var mı var. Benim pasaportumu gittiğim zaman bana verememelerinin sebebi önüne konan şerhtir. Allah rızası için biraz dürüst olun, bu devlet niyeti ile elbette bağdaşmaz. İçişleri Bakanı’na birisi laf atıyor atın bunu içeriye. Suçsuzu itham ediyor, suçluyu savunuyor. Bana pasaportumu müracaat ettiğim anda vermediler. İki tane korumayı anında aldılar. Şimdi İçişleri Bakanı çıkmış konuşuyor. Hadi oradan be bunları sen yapmadın mı? Siyasi liderlere iki tane koruma vermek tabiatında vardır. Bakanlık boş konuşma birisine durduk yere cevap verme yeri değildir. Ben yalan söylemem. Siz bunun altından başka yorumlar yapacaksınız. Onun için Türkiye bu halde. Onun için İstanbul seçimini kaybettiniz. Devletin bütün organları sanki AK Parti’ninmiş gibi çalıştırıldı. Bunu biraz görün. AK Parti son zamanda fabrika ayarlarına dönmeye başlıyor da ortada fabrika kalmadı.”
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 24 Haziran seçimlerinden sonra davetli olduğu bir toplantıya katılmak için Diplomatik Pasaport başvurusunda bulundu, yetkililer tarafından kendisine ‘terör isnadı’ gerekçesiyle pasaport verilmeyeceği ifade edildi. Bu durumun ortaya çıkmasından sonra İçişleri Bakanlığı ile yapılan şifahi görüşmeler ve girişimler sonrasında ‘güvenlik soruşturması kaydındaki’ ‘terör’ isnadının kaldırılarak pasaportu kendisine verildi.
TIKLAYIN: Temel Karamollaoğlu: Terör nedeniyle pasaportum iptal edildi